Salgın büyüyor, bütçe küçülüyor

• 

Fatih Sürenkök

30 Ekim’de yaşadığımız ve 116 yurttaşımızı kaybettiğimiz İzmir depreminin yaraları henüz sarılmasa da, gündemimizden düşmeye başladı. Gündemimiz yeniden coronavirüs salgını. Oysa deprem kuşağında yaşayan bizler için; ülkemiz ve İzmir hep riskli. Ama salgın nedeniyle her gün bir deprem kadar canımız gidiyorsa, kolayca tekrar gündeme oturuyor. Oturmalı da. Biz sağlık çalışanlarının da öncelikli gündeminde.

Sağlık bakanı bile farketti! Dün, “Sağlık çalışanlarının da bir dayanma gücü var” dedi bakan. Ne tuhaf, covid salgını başlayalı 8 ayı, kaybettiğimiz hasta sayısı 11 bin 500’ü ve kaybettiğimiz sağlık çalışanı sayısı 150’i geçtikten sonra. Hiç mi görmüyor gerçekleri Bakan? Gerçi bize ilkokulda öğretmişlerdi; bakmak ve görmek farklı diye. O nedenle de; göreni değil, bakanı oturtuyorlar o koltuğa.

Görmediği gibi, duymuyor da. Koşullar ve koruyucu malzemeler yetersiz dedik, duyuramadık. Ailelerimiz risk altında dedik, duyuramadık. Dayanamıyoruz dedik, duyuramadık. Tükeniyoruz dedik, duyuramadık. Duymadı, sadece baktı Bakan Koca.Büyük illerimizde tüm yoğun bakımlar doldu. Günlük hasta sayısı 3 binin üzerinde. Gerçek sayı için çarpalım en az 10 ile. 8 aylık ülke deneyimi, bizden 2-3 hafta önce aynı süreci yaşayan Avrupa ülkeleri deneyimi ortada. Ama bu salgını yöneten Bilim Kurulu ve Bakan’dan özel bir çaba yok. 240 gün aynı kelimelerle, benzer açıklamalarla salgını yönetmeye çalışma!

Sağlık bakanına bir hatırlatma yapmak istiyorum; aynı şekilde anlaşılmaz kelimelerle hazineyi yönetmeye çalışan maliyenin damat bakanı istifa etti, dolar düştü. Acaba Bakan Koca; siz de aynı şekilde istifa etseniz, salgın biraz daha iyi yönetilir mi?Gerçekten yönetemiyorsunuz; halkımız da, biz sağlık çalışanları da bu kötü yönetim nedeniyle ölüyoruz, tükeniyoruz. Tüm olumsuzluklara karşın, sağlık çalışanları en önde mücadeleye devam ediyor. Bakandan ve hükümetten umutlarını kesmişler ama halka ve mesleklerine olan saygıyla sonuna kadar da devam edecekler.

Peki bakanlık/hükümet neden bir şey yapmaz diyorum? Neden umutsuzum? Bu ay içinde başlayan bütçe görüşmeleri TBMM de devam ediyor. 18 Kasım’da sağlık bakanlığı bütçesi de görüşülecek. Bütçe ile ilgili TTB ve SES Ankara’da açıklama yaparak; “Sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez diyen bakanlık, hakkımızı ödemiyor” dediler. Bir salgının tüm aşamalarını geçiren sağlık bakanlığı bütçesi; diğer yıllardan hiç farklı değil. 2021 için sağlık bakanlığına ayrılan bütçe 77 milyar 616 milyon lira.

Bunun 54 milyar 633 milyon lirası “tedavi edici sağlık kalemi”ne ayrılırken, “koruyucu sağlık kalemine” ayrılan pay ise 19 milyar 48 milyon. Şehir hastaneleri için ödenecek para 16 milyar 392 milyon lira. Pandemiye ayrılan kaynak? Sağlık bakanlığı bütçesinde böyle bir kalem yok. Olası covid aşısı için ayrılan bir kalem yok. 8.5 aydır tükenen, ölen sağlık çalışanı için ek ödeme kalemi yok. Tükenen sağlık çalışanlarına destek olacak yeni personel kadrosu yok. Bulaş korkusunu yaşayan sağlık çalışanının kendisine servis, çocuğuna kreş yok.Herkese esnek çalışma koşulları sağlanırken, sağlık çalışanına (pandemi nedeniyle yüksek bulaş riski için) daha az süre çalışma yok. Bu pandemide sağlığını ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına meslek hastalığı ve iş kazası hakkı yok. Filyasyona giden sağlık çalışanına uygun çalışma ortamı ve ücret yok. Sonuç olarak 2021 bütçesinde de, emekçiye değil, yandaşa bütçe. Şaşırmadık.18 yıllık AKP hükümetleri ve sağlığa sadece “bakanlar”, bizi hiç yanıltmadılar. Bize düşen halk için, sağlık çalışanları için mücadeleye devam etmek.Karanlıktan kurtuluncaya kadar mücadele. Sağlıkla kalın.

Türkiye'de son 24 saatte 89 kişi Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi

İstanbul Tabip Odası Sekreteri: Salgın kontrolden çıktı

TTB: Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe yetersiz

2021 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda | Patrona kıyak, vatandaşa ek vergi yükü

Erkan Aydoğanoğlu

2021 bütçesi ne getiriyor?