16 Kasım 2020 10:17
/
Güncelleme: 14:33

TTB: Sağlık Bakanlığı bütçesinde grip aşısı için bile kaynak yok

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı 2021 yılı bütçesine ilişkin yaptığı açıklamada, kaynakların salgın yerine şirketlere aktarıldığına dikkat çekti. TTB Merkez Konseyi Üyesi Deniz Erdoğdu, önümüzdeki yıl şehir hastaneleri için 16 milyar 392 milyon TL ayrıldığını, kamu ve üniversite hastanelerinin tıbbi cihaz üreticisi ve tedarikçisi firmalara borcun da yaklaşık 17 milyar TL’ye çıktığını kaydeden Erdoğdu, 2021 yılında kişi başına sağlık hizmeti harcaması için 477,38 TL, yalnızca koruyucu sağlık hizmeti için ise 25,28 TL gibi cüzi bütçe ayrılmasını eleştirdi.

Türk Tabipleri Birliğinde yapılan basın toplantısında konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Deniz Erdoğdu, bütçenin pandemi koşullarına göre düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Merkezi yönetim bütçesi 2020 yılına göre yüzde 17 daha az olduğunu ve sağlık hizmetlerinde kişi başına 933,38 TL düştüğünü kaydeden Erdoğdu, “Sağlık Bakanlığı tarafından personel gideri, sosyal güvenlik devlet primi ve genel kamu gideri olarak planlanan 37 milyar 697 milyon 203 bin TL çıkarıldığında sağlık hizmeti sunumu için sadece 39 milyar 697 milyon TL, koruyucu sağlık hizmetleri için ise 2 milyar 102 milyon düştüğü görülmektedir. Bu rakama göre 2021 yılında kişi başına sağlık hizmeti harcaması için 477,38 TL, yalnızca koruyucu sağlık hizmeti için ise 25,28 TL gibi cüzi paraların düştüğü görülmektedir. Tedavi edici sağlık hizmeti için ayrılan pay ise Sağlık Bakanlığı bütçesinin en fazla kısmını oluşturmaktadır. 54,6 milyar TL tedavi hizmetleri, 14 milyar ise koruyucu hizmete ayrılmıştır. Ödeneklerin neredeyse dörtte üçü tedavi edici hizmetler adı altında sağlıktaki ticarileşmeye ayrılmıştır” dedi.

ŞEHİR HASTANESİNE 16 MİLYAR, İLACA 4 MİLYON LİRA

Erdoğdu, bakanlığın 2021 yılında şehir hastaneleri için ayırdığı tutarın 16 milyar 392 milyon TL’ye çıktığını söyledi. Pandeminin pek çok gelişmiş kapitalist ülkede olduğu gibi sağlık altyapısının ne kadar zayıf olduğunu ortaya çıkardığını belirten Erdoğdu, Türkiye’de olası salgınlar karşısında herhangi bir ön hazırlığın olmadığını bir kez daha görünür olduğunu, grip aşısının dahi üretilmesi ve  satın alınması için kaynak ayrılmadığını dile getirdi. İlaç üretiminde dışa bağımlı olan, yakın zamanda borçları için ilaç bulmakta sıkıntı çekecek Türkiye’de sadece patentli ilaç üretimi yapıldığını kaydeden Erdoğdu, ilaç sanayide Ar-Ge’nin yok denecek kadar az olması nedeniyle molekülden ilaç üretiminin gerçekleştirilemediğini ifade etti. Türkiye ilaç endüstrisinin harcamasının yıllık 4 milyon TL olduğuna dikkat çeken Erdoğdu, bunun da çok düşük bir maddi imkan sunduğunu söyledi.

SAĞLIK BÜTÇESİ YÜZDE 10’DAN FAZLA OLMALI

2021 yılı bütçesine ekonomik sınıflandırmaya göre bakıldığında en fazla ayrılan payın yüzde 39 buçuk ile personel payı olduğunu belirten Erdoğdu, bakanlık bütçesinde personel giderlerinin bu kadar fazla olmasının koruyucu, kamusal nitelikli bir sağlık hizmeti ve sağlıklı bir toplum oluşturulması açısından mümkün olmadığını vurguladı. Personel giderlerinin bakanlık bütçesinden çıkarılmasıyla daha gerçekçi, daha iyi bir sağlık hizmeti sunmanın mümkün olacağını ifade eden Erdoğdu, bütçeye ilişkin taleplerini ise özetle şöyle sıraladı: “Sağlık Bakanlığı bütçesi pandemi koşullarına uygun hale getirilmelidir. Tedavi edici değil, koruyucu sağlık hizmetlerinin payı artırılmalıdır. Sağlık Bakanlığı bütçesi genel bütçenin en az yüzde 10’u üzerinde olmalıdır. Genel bütçe gelirleri içerisinde gelir vergisi payı zenginler ve kurumlardan olacak şekilde artırılmalıdır. Önümüzdeki yıllar içinde servet vergisi uygulaması düşürülmelidir. Dolaylı vergiler, elektrik ve su gibi temel harcamalar üzerinden kaldırılmalı, asgari ücretten gelir vergisi alınmamalıdır. Şirket hastanelerinden vazgeçilerek kamuya bağlı dönüştürülmeli, dolar üzerinden ödenen fahiş kiralardan vazgeçilmelidir. Bütçeden personel gideri çıkarılıp sağlık hizmetlerine aktarılmalıdı. Ekonomide krizi aşmanın çözüm olarak acı reçete çıkışı yerine resmi kurumlardan alınan araç filolarından, kiralanan konutlardan, itibar denilen aşırı ve lüks tüketimden vazgeçilmelidir” dedi.

MEDİKAL FİRMALARA BORÇ BÜYÜYOR

Sağlık çalışanlarının ise pandemi nedeniyle risk altında uzun ve düzensiz mesai yaptığı halde hak ettikleri ek ödemeyi alamadığını belirten Erdoğdu, kamu ve üniversite hastanelerinin tıbbi cihaz üreticisi ve tedarikçisi firmalara borcunun yaklaşık 17 milyar TL’ye çıktığını söyledi. Bu rakamın şehir hastanelerinin 2021 yılında ayrılan bütçesi ile eşit olduğuna dikkat çeken Erdoğdu, bütçenin pandemiyle mücadele ile geçecek önümüzdeki yıl kamusal mücadele programını içermediğini dile getirdi. Erdoğdu, tedavi edici sağlık hizmetleri içinde Kovid-19 pandemisine sadece bilgi sistemi altyapısı ve teknolojinin geliştirilmesi olarak yer verilmesi, ayrı bir bütçe ayrılmamasının ise en büyük eksik olduğunu vurguladı. (Ankara/EVRENSEL)

Kovid-19 - Koronavirüs salgınında son durum

Evrensel'i Takip Et