16 Kasım 2020 23:44

İMES işçileri: Hayatımızı hiçe sayan patronlara karşı örgütlü mücadele şart

İMES İşçi Komitesinden işçiler yazdı: "Yaşanan gelişmeler gösteriyor ki İMES Sanayi Sitesinde örgütlü olmaktan başka bir seçeneğimizin olmadığı koşullardan geçiyoruz."

Fotoğraflar: Evrensel

Paylaş

İMES İşçi Komitesinden işçiler
İstanbul

Ağır çalışma koşulları, katmerli sömürü, düşük ücret, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığı, iş güvencesinin olmadığı İMES Sanayi Sitesinde örgütlü olmaktan başka bir seçeneğimizin olmadığı koşullardan geçiyoruz.

1984 yılından bu yana faaliyette bulunan İMES’te toplam 1300 işyeri ve atölye var. Zamanla bazı atölye ve işyerleri sömürü çarkından palazlanarak daha fazla büyüyerek, Dudullu OSB, Gebze- Dilovası, Tuzla organize sanayi bölgelerinde daha büyük fabrikalarda üretime devam ettiler. İlk yıllarda 20 bine yakın işçinin çalıştığı İMES’te pandemi koşullarında ve ekonomik kriz koşullarında bile 9 bin işçi çalışıyor.

Biz işçiler sabahın alacakaranlığında işbaşı yapıyoruz. Sabah 07.00’de işbaşı yapıp, akşam 18.30’a kadar aralıksız çalıştırılıyoruz. Zorunlu ve fazla mesai adı altında gece 22.00’ye kadar çalıştırıldığımız da oluyor. En ufak itirazımızda, karşı tepkimizde bize kapıyı gösteriyor patronlar.

TEDAVİ GÖREN İŞÇİ SAYISI 150’Yİ GEÇTİ

2020 mart ayından bu yana koronavirüs salgınının hızla yayıldığı koşullarda dip dibe çalıştırıldık. Basit maske ve sulandırılmış, antibaktariyel özelliği olmayan dezenfektanlarla bizi çalışmaya zorlayan patronların hiçbirinde insaf yok, insani bir davranış da yok. “Benim çarkım dönsün, servetim büyüsün gerisi hiç önemli değil” mantığı patronların mantığı olmuş. Pandemi ilanından bugüne yüzlerce işçi arkadaşımız koranavirüse yakalandı. 15 gün, 20 gün çeşitli hastanelerde tedavi görüp ölümden dönen işçi arkadaşlarımızın sayısı 150’yi geçkindir. Pandemiye rağmen ortak kullanım alanlarımız olan tuvaletler, lavabolar, soyunma odaları ve elbise dolaplarımızın insanlık dışı koşulları sürüyor. Normal koşullarda bile Hepatit B, tifo, dizanteri ve bakteriyel hastalıklara açık olan bu alanların dibinde yemek yemek zorunda kalıyoruz.

İŞİNE GELİNCE ÇALIŞTIRDI İŞİNE GELİNCE İZNE GÖNDERDİ

Bu şartların düzeltilmesi için, belediye ve il sağlık müdürlüklerinin dezenfeksiyon ekiplerince dezenfekte edilmesi talebimize kulak tıkandı. Biz hiçe sayıldık. İnsan yerine konulmadık. Sokağa çıkma yasağının olduğu koşullarda özel izin belgeleriyle patronlar kendi araçlarıyla ya da kiraladıkları araçlarla bizi işe götürdüler ve aralıksız çalıştırıldılar. İşine geldiğinde ise ücretsiz izin kullandırdılar. Hatta yıllık izinlerimizi kullanmaya zorlayarak tek kuruş ücret ödemediler. Ama kısa çalışma ödeneği başvurularıyla yüklü paraları cebe indirdiler.

Tüm atölye, işyerlerinde koronavirüs vakaları oldu, hepsini inkar etmek için her yol denendi. Aile sağlığı merkezlerinin ve ne olduğu bile tartışmalı filyasyon ekiplerinin insafına terk edildik. Ailelerimizin geçimini yapamadık, eve ekmek götüremediğimiz günlerimiz oldu. Başvuracak bir merci, şikayetlerimizi dile getireceğimiz bir İMES Sanayi Sitesi yöneticisi bulamadık. SGK, şikayetlerimizi ciddiye bile almadı. Karın tokluğuna çalışmak zorunda kaldık.

1500 İŞÇİ İŞİNDEN OLDU

Bu süreçte yaklaşık 1500 işçi arkadaşımız işten ayrılmak zorunda kaldı ya da işten atıldı. İşten atmanın yasak olduğunu sözde kabul eden Cumhur İttifakı hükümeti düpedüz bize yalan söyledi, masal okudu. Kuralsız çalışmanın, esnek çalışmanın, işçinin insan yerine konulmadığı bir laboratuvardır İMES Sanayi Sitesi. İşten atma patronların iki dudağı arasındadır. Hiçbir yasak patronlar için geçerli değildir. Onlarca örneği var, işten atmakla ilgili. İşçi arkadaşlarımız, şikayette bulunmasın diye patronlar tarafından açık açık tehdit edildiler. Kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmeyeceği, mala zarar vermek, servet düşmanlığı gibi karşı davalar açacaklarını ima ederek patronlar tehditkar davrandılar.

Bu çark onlar için dönüyor. Ama biz bu çarkı işçilerin lehine döndürebiliriz. Bu kolay değil ama zor da değil. On yıllardır İMES Sanayi Sitesinde bir örgütlenme ve mücadele girişimimiz var. Biz de çok tecrübelere sahibiz. Her blokta, bloklar arasında örgütlenebilecek bir durumdayız. Ünaldı dokuma işçileri, Bolu-Gerede saya işçileri, nakış işçileri nasıl örgütleneceğimizin yolunu açtılar, biz onların bu deneyiminden öğrenerek yolumuza devam edebiliriz. Yanı başımızda OSB’de 45 bin işçi arkadaşımız var. Bizim mücadelemizde, ücretlerimizin artışında, daha iyi haklara kavuşmamızda belirleyici olan GAMAK Motor’da şu an 1300 işçi arkadaşımız çalışıyor. Onlarla yan yana dip dibeyiz. Çok şey öğrendik, çok şey biriktirdik. Cesaretle, dört elle örgütlenmek için, ortak mücadelenin yolunu seçmek için kollarımızı sıvadık, yola da koyulduk. İşçi komitemiz işçilerin ta kendisidir. Şimdi bu komiteyi her bloka yaymak, İMES işçilerinin muhatap kabul edeceği bir mücadele anlayışı ile patronların örgütü ile pazarlık yapacak duruma gelmemiz şart oldu. Biz bu güçteyiz. İşçi arkadaşlarımızla politika yapıyor, dernekleşme mi, komite mi, bir işçi lokali veya kültür merkezi mi tartışmaları yapar durumdayız. Metal Teknik Döküm, Roteks Motor, YILTEKS, Ata Silah, Europen, Emek Paslanmaz Çelik Döküm ve çok sayıda dökümhanede sendikal örgütlenmeyi başarabiliriz.

TALEPLERİMİZ

Geldiğimiz nokta son nokta değil ama işin sonuna geldik diyebiliriz. Çok acil taleplerimiz var. Bu talepler etrafında en zorlu pandemi koşullarında bile işçi arkadaşlarımızla bir araya gelerek mücadelemizi büyütme şansına sahibiz. Hep birlikte şu talepler etrafında mücadelede birleşelim:

1) İşten atma yasaklansın. Sözde değil fiiliyatta da yasağa uyulsun.

2) Tüm işçiler Kovid-19 testine tabi tutulsun. Tüm testler ücretsiz karşılansın. Koruyucu eldiven, maske, dezenfektanlar işyerinde bulundurulsun. Tüm işyeri haftalık dezenfeksiyon ekiplerince dezenfekte edilsin.

3) Ücretsiz izin değil, tüm izinler ücretli olsun. İşçiler, yıllık izin kullanmaya zorlanmasın.

4) Aile sağlığı merkezi sanayi polikliniğine çevrilsin, cerrahi müdahale yapılacak konuma getirilsin. 2 ayda bir sağlık taraması yapılsın. Tüm kan sayımı tahlilleri ücretsiz yapılsın.

5) Kuralsız ve esnek çalışmaya son verilsin.

6) İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri harfiyen uygulansın. İşçi komiteleri ve her işyerinden işçi temsilcileri işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin denetiminde yer alsın.

7) Düşük ücret uygulamasından vazgeçilsin, her işçinin ücreti asgari ücretin 2 katına çıkarılsın. Ek zam talebi karşılansın. Zorunlu ve fazla mesai ücretleri eksiksiz ödensin, hafta sonu çalışma işçinin rızasına bırakılsın, hafta sonu çalışmayı kabul edenlere günlük ücretin iki katı ödensin.

8) İş güvencesi garanti edilsin. İşten atma patronların iki dudağı arasına bırakılmasın.

9) Yol, yemek ücretleri karşılansın. Ücretsiz servis hakkı ve toplu taşıma kartları verilsin.

10) Dökümhanelerde koruyucu eldiven, standartlara uygun maske, yoğurt, kimyasal ve zehirli atıklarda koruyucu giysilerin verilmesi sağlansın. Sık aralıklarla işçilerin akciğer ve karaciğer filmleri çekilsin. Verem savaş ekiplerince tarama yapılsın.

11) İşçilerin kitap, gazete, dergi okuyabileceği, çay içip sohbet edebileceği bir işçi lokali işçilere tahsis edilsin.

12) Yıllık izinler 30 güne çıkarılsın.

ÖNCEKİ HABER

HDP milletvekilinin Kovid-19 testi pozitif çıktı, bütçe görüşmelerine ara verildi

SONRAKİ HABER

"Ruhsat verilmiyorsa Kaz Dağları’ndaki 350 bin ağacı ağaçkakanlar mı yok etti?”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa