Demokrasi İçin Birlik: Albayrak'ın istifası asıl sorumluları temize çıkarmaz
DİB, "Söz konusu olan hepimizin hayatı" başlığıyla yayımladığı açıklamada "Hiçbir politik manevra halkın yaşadığı yıkımın gerçek sorumlusu olan Cumhurbaşkanı’nı temize çıkaramaz" dedi.
Demokrasi İçin Birlik toplantısı
DİB Sözcüsü Rıza Türmen (sağda)
DİB Koordinasyon Üyesi Bedahet Tosun (ortada)
DİB Koordinasyon Üyesi Nesteren Davutoğlu (solda)
Fotoğraf: Evrensel
Ekonomik kriz ve Berat Albayrak’ın istifasına ilişkin yazılı açıklama yapan Demokrasi İçin Birlik (DİB), iktidarın salgın ve ekonomi yönetiminde "ipin ucunu kaçırdığını" ifade etti. Yurttaşların salgınla birlikte ölüme, işsizliğe ve açlığa terk edildiğinin belirtildiği açıklamada, "Ekonomi yönetiminden sorumlu damadın feda edilmesi, Saray rejiminin son 3 yıllık politikasının yarattığı enkazı halkın sırtına yıkarak çark etmenin yollarını aradığını gösteriyor. Hiçbir politik manevra halkın yaşadığı yıkımın gerçek sorumlusu olan Cumhurbaşkanı’nı temize çıkaramaz" diye vurgulandı.
“Ülke her bakımdan enkaz altında ve söz konusu olan tek tek hepimizin hayatı” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Salgın korkunç bir hızla yayılırken, salgının derinleştirdiği ekonomik kriz hayatı sürdürülemez hale getirdi. Tercihini sermayenin çıkarlarından yana yapan iktidar, bu çoklu krize çözüm üretebilmekten uzak. Sürmekte olan bütçe görüşmeleri de halkın kaynaklarının nasıl ranta ve sermayeye aktarıldığını, halkın barınma, eğitim, beslenme, sağlık, ulaşım gibi en somut ihtiyaçlarının nasıl hiçe sayıldığını ortaya koyuyor. Artan ve giderek derinleşen yoksulluk yetmiyormuş gibi, krizi halkın sırtına daha fazla yükleyecek acı reçetenin kapıda olduğu müjdesi bizzat Saray tarafından verildi.”
"ÇÖKÜŞÜN SORUMLUSU SARAYDIR"
Ülkede yaşanan ekonomik krizin sorumluluğunun Maliye ve Hazine Bakanı Beraat Albayrak’ın istifası ile örtbas edilmeyeceği vurgulanan açıklamada, “Ekonominin tek sorumlusu benim” diyen Erdoğan’ın Beraat Albayrak’ı feda etmesi, Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alması, Saray Rejiminin gidecek yolları tükettiğinin, göstergesi olduğu belirtildi. Bakan Albayrak’ın istifa kararının, Saray’dan izin çıkana kadar medyanın ağırlıklı bölümüne yansımaması, bütün kamusal denetim mekanizmalarının çökertildiğinin göstergesi olduğu belirten açıklamada, “İktidar son günlerde yurttaşlarla alay eder gibi bir hukuk ve ekonomi reformunu gündeme getiriyor. Hukuk vaat edilenler ise emekçiler, işsizler, Kürtler, kadınlar değil. Saray rejimi sermayeye daha fazla güvence, hukuk teklif ederken, geniş yığınları daha büyük bir güvencesizliğe sürüklemenin yollarını örüyor. Daha da ötesi yurttaş rızası üretmekten aciz iktidarın yargıyı ve kolluk güçlerini sopa olarak kullanmaktan vazgeçemeyeceği de ortada” diye belirtildi.
"ÇÖZÜM HALKÇI BİR SEÇENEK"
Albayrak’ın istifasının ekonomide herhangi bir değişiklik yaratamayacağı vurgulanan açıklamada, yaşanan sorunların çözümü için şu önerilerde bulunuldu:
- "Varlık fonu lağvedilmelidir.
- Kamu özel işbirliği anlaşmaları (KÖİ) lağvedilmelidir.
- Şehir hastaneleri kamulaştırılmalı ya da kamu yönetimine geçmelidir.
- İmar rantından servet vergisi alınmalıdır, sağlanan ek gelirle işsizlere gelir desteği sağlanmalıdır.
- Salgın ve ekonomik kriz koşullarında yurttaşlara doğrudan destek için kaynak ayrılmalı, aşamalı olarak 18 yaşından itibaren herkese verilecek bir temel gelir güvencesi gündeme alınmalıdır.
- Demokrasi güçleri bu talepler etrafında ortak bir hareket örebildiklerinde, meşruiyetini ve rıza üretme yeteneğini yitiren Saray rejiminin aşılması da olanaklı hale gelecektir."
(İstanbul/MA)