Tanık çıplak aramayı anlattı ancak Gençay’ın çıplak aramaya itirazı reddedildi
Cezaevi girişinde çıplak aramayı kabul etmediği için hakkında disiplin cezası verilen ve denetimli serbestlik başvurusu kabul edilmeyen Gazeteci Aslıhan Gençay’ın cezaya yaptığı itiraz reddedildi.
Fotoğraf: Facebook
Volkan PEKAL
Adana
Cezaevi girişinde çıplak aramayı kabul etmediği için hakkında disiplin cezası verilen ve denetimli serbestlik başvurusu kabul edilmeyen Gazeteci Aslıhan Gençay’ın cezaya yaptığı itiraz İnfaz Hakimliğince reddedildi. Avukat Tugay Bek, tanık G.A'nın kendisi de dahil cezaevine getirilen tüm mahkumların çıplak aramaya maruz bırakıldığını anlatmasına rağmen ret kararı verildiğini ifade etti.
Dosyayı Sivas Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıyan Aslıhan Gençay’ın avukatı Tugay Bek, tanıklarla doğrulanan çıplak arama uygulamasını kabul etmeyen infaz koruma memurlarının olaya ilişkin görüntülü delil toplama imkanı varken yalnızca tutanak tutmakla yetinildiğini belirterek “Gardiyanlar aslında kendi suçlarını gizleme çabasında gibi görünüyor. Gardiyanlar hem çıplak arama ile görevi kötüye kullanmışlardır hem de yalan beyanda bulunmuşlardır” dedi.
"BURADA ADALET BAKANI DA DEVLET DE BİZİZ"
15 yıllık cezasının tamamlamasına 1 yıl kalan Aslıhan Gençay, denetimli serbestlik için başvuru yapınca prosedür gereği serbest bırakılmak üzere Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Sivas Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi. Birkaç gün cezaevinde kalıp tahliye edilmesi beklenen Gençay, cezaevi girişinde çıplak arama dayatması ile karşılaştı. Gençay, bu uygulamanın hukuki dayanaklarının olmadığını ifade edip yasa dışı uygulama ile ilgili Adalet Bakanlığına dilekçe yazmak isteyince “Burada Adalet Bakan’ı da devlet de biziz” yanıtını aldı. Yetmedi Gençay hakkında aramaya direndiği için tutanak tutulup soruşturma başlatıldı. Ancak tutanakta çıplak aramadan bahsedilmediği gibi Gençay, "arama işlemine direnmekle ve infaz koruma memurlarını tehdit etmekle" suçlandı. İnfaz Hakimliğinde 1 ve 5 Kasım tarihlerinde görülen duruşmalarda itiraz reddedildi. Üstelik duruşmada verdikleri ifadelerde infaz koruma memurları “Hükümlü sözlü olarak aratmayacağını söylese de biz aramamızı gerçekleştirirken bize karşı fiili bir direnç yahut eylemi olmamıştır” diyerek Gençay’ın aramaya direnmediğini söyledi.
“75 YAŞINDAKİ KADINI DA ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ BIRAKMIŞLAR”
5 Kasım’daki duruşmada tanık olarak dinlenen G.A. ise kendisi dahil istisnasız her mahkuma çıplak aramanın dayatıldığını anlattı.
Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Sivas Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumuna hükümlü Aslıhan Gençay ile birlikte giden G.A. ifadesinde şunları söyledi: Ceza infaz kurumuna teslim olmaya geldiğimizde öncelikle benim aramamı yaptılar. Benim aramam yapılırken de iç çamaşırın üzerinden arama yaptılar daha sonra alt çamaşırımı indirdiler. Çamaşırımı çıkarttıktan sonra arama esnasında oturt kalk yaptırdılar. Bu arama esnasında bana bir önlük giydirmediler. Alt çamaşırımı yarıya kadar çıkartmamı, ceketimle de makat bölümünü kapatmamı ve otur-kalk yapmamı söylediler. Ceza infaz kurumunda konuştuğum diğer bazı hükümlüler de bana yapılan aynı aramanın onlara yapıldığını söyledi. Aynı şeyin 75 yaşındaki bir hükümlü olan E. teyzeye yapıldığını da duydum"
“ERTESİ GÜN TAHLİYE EDİLECEKKEN ARAMAYA NEDEN DİRENSİN?”
Gençay’ın kapalı hapishanelerde yüzlerce kez benzer aramalardan geçerken hiçbir sorun yaşamadığını ifade eden Bek, 14 yılın sonunda tam da tahliye olacakken Gençay’ın böyle bir disiplin suçu işlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna dikkat çekerek Sivas 1’inci Ağır Ceza Mahkemesine başvuruda bulundu.
Bek, Sivas 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı dilekçede şu ifadelere yer verdi: 14 yıl boyunca 10’un üzerinde cezaevinde bulunan müvekkil, bundan önceki cezaevi girişlerinde böyle bir sorunla karşılaşmamıştı. Müvekkil cezaevi girişinde nasıl bir arama ile karşılaşacağının ve haklarının bilincindedir. İnfaz koruma memurları cezaevine giren mahkumlar üzerinde tahakküm oluşturmak onların kişiliklerini ezmek ve itaat etmelerini sağlamak için insan onuruna aykırı bir şekilde çıplak arama uygulamasına başvurmaktadır. Somut olayda infaz koruma memurlarının müvekkili çıplak araması için özel bir neden bulunmamaktadır. Müvekkil hakkında verilen disiplin cezası müvekkil Aslıhan Gençay'ın denetimli serbestlik hükümlerinden istifade ederek serbest kalmasını engellemiştir. Disiplin cezasına konu olaydan bir gün sonra müvekkil iyi halli olduğu için salıverilecekken bugün halen cezaevindedir”
“BABASININ SAĞLIK DURUMU KÖTÜYE GİTTİ”
Gençay ile birlikte ailesinin de mağduriyet yaşadığını dile getiren Bek, “Aslı Gençay’ın babası kanser tedavisi görmektedir. 23 Ekim günü kızının tahliye olacağı umudunu taşıyan babasının bu olay nedeni ile sağlığı daha da kötüye gitmiştir” dedi.
“SİYASİYİM DEMEK İÇERİYE UYUŞTURUCU SOKMAM DEMEK”
Aslıhan Gençay’ın “ben terörüm” veya "ben siyasiyim, terör örgütü mensubuyum, bağımsızım” dediğinin iddia edildiğine dikkat çeken Bek, yasa dışı örgüte mensup olan kişilerden hiç birinin kendisi için "ben terör örgütü üyesiyim, terörüm” demeyeceğini belirterek Gençay’ın ‘siyasiyim’ ifadesini kullandıysa dahi cezaevine uyuşturucu madde sokmak isteyecek bir karakterde bir kişi olmadığını siyasi fikirlerinden dolayı cezaevinde olduğunu açıklamak için yapmış olabileceğini dile getirdi.
“ÇIPLAK ARAMA CEZAEVLERİNDE SİSTEMATİK OLARAK UYGULANIYOR”
Çıplak arama dayatmasının onurlarını kırarak mahkumları tahakküm altına almak için cezaevlerinde yaygın ve sistematik olarak uygulanan bir hak ihlali olduğunu ifade eden Bek, “Adalet Bakanlığı ve cezaevi idareleri çıplak arama iddiaları karşısında inkar yolunu tercih etmektedir. Bu hususta mağdurlar tarafından öne sürülen iddiaları İnfaz Hakimlikleri tarafından da dikkate alınmamaktadır. Çıplak arama, onur kırıcı ve aşağılayıcı muameledir ve Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesinde düzenlenen 'cinsel yönden taciz seklinde işkence'den ceza verilmesi gerekmektedir” dedi.