17 Kasım 2020 09:00

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği: Cezaevlerinde Kovid-19 riski artıyor

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği 1-15 Kasım 2020 tarihlerini kapsayan günlük cezaevi hak ihlalleri raporund koronavirüs salgınına karşı cezaevlerinde önlemlerin yetersiz olduğunu vurguladı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) 1-15 Kasım 2020 tarihlerini kapsayan günlük cezaevi hak ihlalleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda koronavirüs salgınına karşı cezaevlerinde önlemlerin yetersiz olmasından dolayı hastalık riskinin arttığı, 45 güne varan karantina uygulamalarından dolayı hasta tutukluların hastaneye gidemediği aktarıldı.

74’ü kapalı, 46’sı açık olmak üzere 120 cezaevinden başvuru alındığı belirtilen raporda, cezaevlerinde kapasite sorununun devam ettiği, bu nedenle ciddi sorunların yaşandığı kaydedilerek, koğuşların kalabalık, yatakların birbirlerine yakın mesafede olduğu, sosyal mesafe olmadığını, açık cezaevlerinde farklı koğuşlarda kalan tutukluların ortak alanlarda ve yemekhanelerde bir araya gelmek zorunda kaldıklarını aktarıldı.

"KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİNE UYULMUYOR"

Salgının başlangıcında cezaevlerinin belli aralıklar ve düzenli şekilde dezenfekte edildiği ancak son zamanlarda azaldığı belirtilen raporda, 6 aydır dezenfekte edilmeyen koğuşlar olduğu bilgisi paylaşıldı. Koridorlara dezenfekte malzemesi koyan cezaevlerin sayısının oldukça az olduğu ifade edilen raporunda devamında, “Bazı hapishanelerin ortak kullanım alanlarının duvarlarına, koridorlara dezenfektan düzeneklerinin eklendiği, bazı hapishanelerde bazı koğuşların karantina koğuşuna çevrilmesi sebebiyle diğer koğuşların kalabalıklaştığı, kalabalık sebebiyle koğuşlarda temiz hava akışının sağlanamadığı, bazı kapalı hapishanelerde koğuş pencerelerinin küçük olması sebebiyle yeterince havalandırılamadığı, bazı hapishanelerde havalandırmaların keyfi olarak geç açıldığı ve erken kapatıldığı, havalandırmanın kapatılmasının temiz hava imkanlarını asgariye indirdiği, bazı hapishanelerde infaz koruma memurlarının sosyal mesafe kurallarına uymadan üst araması ve koğuş araması yaptıkları, bazı hapishanelerde mahpusların kurum kantininden ücret ödeyerek aldıkları radyolara el konulduğu, AM (Amplitude Modulation) bandına erişimin engellenmesinin haber alma hakkını asgariye indirdiği, bazı kapalı hapishanelerden açık hapishaneye geçen mahpuslara 14 gün izolasyonda tutulmadan diğer mahpusların bulunduğu alanlara ve koğuşlara alınabildiği, bazı açık hapishanelerde infaz koruma memurları dışında çalışan kişilerin önlemlere uymadığı, mahpusların sağlık durumlarını riske attığı belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.

HİJYEN SORUNU

Bazı cezaevlerinde koğuşlara sabun, çamaşır suyu ve dezenfektan ücretsiz dağıtılırken, bazı cezaevlerinde ise bu malzemelerin ücretsiz dağıtılmadığı aktarılan raporda, “Ücretsiz dağıtılan malzemelerin sınırlı ve ihtiyacı karşılama konusunda yetersiz. Bazı hapishanelerde telefon görüşmesi yapan mahpuslara maske verildiği, bazı hapishanelerde ise mahpuslar talep etmelerine rağmen, telefon görüşmesi veya koğuştan çıktıkları diğer alanlarda maske verilmediği, bazı hapishanelerin kantinlerinde maske satılmadığı, ücretini ödeyerek maske almak isteyen mahpuslara da bu imkânın sağlanmadığı, bazı hapishanelerde ücretsiz temizlik malzemesinin sağlanmadığı, ücretini ödeyemeyen, maddi durumu iyi olmayan mahpuslara da malzeme sağlanmadığı, birçok hapishanede tuvaletlere temizlik ve hijyen malzemelerinin konulmadığı, banyoların kirli olduğu, lavabo sayısının az olduğu, bazı hapishanelerde suların kirli ve kullanılamaz olduğu, suların sık sık kesildiği, sıcak suyun sınırlı ve belirli zamanlarda verildiği, kişisel hijyenin sağlanmasında sorunlar yaşandığı belirtilmiştir” denildi.

YEMEK SORUNU

Bazı kapalı cezaevlerinde verilen yemeklerin kısıtlı, kalitesiz, hijyensiz olduğu ve yemeklerin soğuk verildiği belirtilen raporda, “Yemeklerin tüm mahpusların ihtiyacını karşılamada yetersiz. Tüm bu sorunlar sebebiyle hapishanelerde dağıtılan yemekleri yiyemeyen mahpusların beslenme ihtiyaçlarını kantinden karşılamak zorunda bırakıldıkları,  kantindeki ürünlerin pahalı ve ürün çeşitliliğinin az olduğu, diyet yemek verilmediği, diyet yemek veren hapishanelerde ise hastalıklar dikkate alınmadan tek tip diyet yemek verildiği, vitamin ve bağışıklık güçlendirici takviyelerin sağlanmadığı belirtilmiştir” diye belirtildi.

HASTALIK RİSKİ ARTIYOR

Hasta, yaşlı ve risk grubuna giren tutuklular için önlemler alınmadığı, temizlik malzemesinin dağıtılmadığı, tutukluların önlemlerini kendileri aldığına dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi: “Bazı hapishanelerde doktorun revire gelmediği veya düzenli gelmediği, mahpusların İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı’na revir talepleri için dilekçe yazdıkları fakat cevap alamadıkları, bazı mahpuslar revire çıksalar da tüm ilaçlara erişemedikleri, raporlu ilaçlarını alamadıkları ve tahlillerinin yapılmadığı, risk grubunda olan hasta mahpusların grip aşısı talep ettiği, aşı taleplerinin karşılanmadığı, bazı hapishanelerde hasta mahpuslara ilaçlarının zamanında verilmediği, bazı mahpusların kendilerinde Kovid-19 belirtileri olduğunu düşündükleri, bu sebeple test olmayı talep ettikleri ve test taleplerinin karşılanmadığı, birçok hapishanede hastane sevklerinin ve düzenli tedavi görme olanaklarının olmadığı, bazı hapishanelerde sınırlı sayıda hastane sevki yapıldığı, bazı hapishanelerde hastane randevularının iptal edildiği belirtilmiştir.

Ameliyat tarihi gelen mahpusların randevularının da hastane sevklerinin yapılmaması sebebiyle ertelendiği, birden çok hastalığı olan mahpusların sadece bir hastalığı için hastaneye sevk edildiği, diğer hastalıkları için sevk edilmedikleri, tedavi olamadıkları ve diğer hastalıkları için tekrar sevk edilmeyi beklediği, birçok hapishanede diş ünitelerinin hizmet vermediği, hapishanelerdeki diş hekimlerinden hizmet alınamadığı, yalnızca antibiyotik ve ağrı kesicilerle tedavilerinin yapıldığı, mahpusların hastane sevkleri yapılamadığı için dişten kaynaklı şikayetlerinin arttığı, revir doktorlarının mahpusların sağlık durumları sebebiyle hastaneye sevk edilmesinin gerekli olduğunu ifade ettikleri hallerde dahi hapishane idarelerinin hastane sevklerini gerçekleştirmediği, uzun zamandır hastane sevki yapılmayan durumu ağırlaşan hasta mahpuslar olduğu, kronik hasta mahpusların hastane sevklerinin uzun zamandır yapılmamasının sağlık sorunlarının artmasına neden olduğu ve bunun durumlarını kritik aşamalara getirdiği, birden fazla mahpusun ringlerde taşınmasının bulaş riskini arttırdığı, mahpusların götürüldükleri hastanelerin bulundukları hapishanelerden uzak olması sebebiyle ringlerde kalma sürelerini ve hastalık riskinin arttığı belirtilmiştir.”

45 GÜN BOYUNCA KARANTİNA

Hastane dönüşü 14 gün boyunca karantinada kalarak virüs kapma riskinin artacağı endişesiyle genel olarak tüm tutukluların hastaneye sevk konusundaki endişelerinin arttığına değinilen raporda, hayatlarını tek başına idame ettiremeyen tutukluların da karantinada ihtiyaçlarını gideremedikleri için hastaneye sevk olmak istemediklerine yer verildi. Hastaneye gitmek zorunda kalan ağır hasta tutukluların hastaneden döndükten sonra karantinada tutulduğu ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan tutukluların birçok problem yaşadıklarına belirtilen raporda, ihlaller şöyle sıralandı: “Gözlem altında tutulmaları ve tek başına kalamayacaklarına dair doktor raporları bulunan hasta mahpusların, karantina koğuşlarında tek tutulmaya devam edildiği, kendilerine hiçbir sağlık hizmetinin verilmediği ve düzenli olarak kontrollerinin yapılmadığı, bazı karantina koğuşunda kalan hasta mahpusların gerekli sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamadıklarını düşündükleri, bazı hapishanelerde karantina koğuşunda kalan mahpusların bu koğuşlara yeni alınan mahpuslar sebebiyle karantina sürelerinin arttığı, 45 gün boyunca karantina koğuşunda kalmak zorunda olan mahpuslar olduğu belirtilmiştir.

Bazı hapishanelerdeki karantina koğuşlarının hijyenik olmadığı ve yeterince havalandırılmadığı, bazı hapishanelerde karantinada tek tutulan mahpusların havalandırmaya çıkarılmadıkları veya havalandırma olmayan alanlarda tutuldukları, bu nedenle karantina koşullarının tecrit şeklinde uygulandığı, bazı hapishanelerde karantina olarak kullanılan alanların koğuş şeklinde olduğu, mahpusların kalabalık gruplar halinde kaldıkları, bazı hapishanelerdeki karantina koğuşlarının kapasitesinin üstünde mahpus barındırdığı, mahpusların yerde yattığı, bazı hapishanelerin karantina bölümlerinde kalan mahpusların gazete, radyo, TV, kitap, semaver gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı, bazı hapishanelerde Kovid-19 şüphesi veya önlemleri sebebiyle karantinada tutulan mahpusların diğer mahpuslara göre telefon hakları ve açık havaya erişimlerinin sağlanmadığı, bazı ağır hasta mahpusların karantina koşulların olumsuz etkileri sebebiyle sağlık durumlarının daha da kötüleştiği belirtilmiştir.”

HASTA TUTUKLULAR

Ödenmiş T Tipi kapalı Cezaevinde bulunan tutuklu Mehmet Salih Filiz, Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevindeki Deniz Yıldırım, Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevinde olan Abdulsamet Durak, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Mehmet Emin Özkan’ın hasta olduğu belirtilen raporda, yaşadıkları ihlallere de yer verildi.

DİĞER İHLALLER

Alınan yeni önlemlerle birlikte ziyaret hakkı yerine geçen telefon görüşünün haftada bir veya iki kere olmak üzere toplamda 20 dakika yapıldığı, bu görüşmede tutukluların tek bir kişiyle konuşmak zorunda kaldıklarına yer verilen raporun devamında, şu ifadelere yer verildi: “Salgın sürecinde mahpusların aileleriyle diyalog kurdukları araçların sınırlandırıldığı, salgın sürecinde iletişim cezalarının ertelenmediği ve uygulandığı; iletişim cezası sebebiyle mahpusların ailelerini arayamadığı ve bu durumun mahpusları ve aileleri psikolojik olarak olumsuz etkilediği, bazı kapalı hapishanelerde kapalı görüşün gerçekleştirildiği ve olumsuz bir durumla karşılaşılmadığı, bazı hapishanelerde görüş kabinin görüşten önce ve sonra dezenfekte edileceğinin söylendiği, bu nedenle 1 saat sürmesi beklenen kapalı görüşlerin farklı gerekçelerle 35-40 dakika yapıldığı, bu durumun uzak şehirlerden gelen mahpus yakınlarını psikolojik olarak zorladığı, bazı hapishanelerde mahpus yakınlarının havasız, kalabalık salonlarda bekletildiği, görüş süresine kadar dışarıda beklemek isteyen mahpus yakınlarına dışarıda beklemelerine izin verilmediği, bekleme alanlarında suların kesik olduğu, mahpusların aileleriyle açık görüşler yapmak istediği, bu talepleri için başvurular yaptığı fakat açık görüşlerin sağlanamadığı belirtilmiştir.

Mahpus yakınlarına görüşlerin nasıl gerçekleştirileceği ve alınan yeni önlemlere ilişkin yeterli bilgi verilmediği, mahpusların kaldıkları hapishanelerin, ailelerinin ikamet ettiği şehirlerden uzak olması sebebiyle ailelerin görüşe gelemediği, 3 kişilik arkadaş görüş haklarını kullanamadıkları ve bu durumun mahpusların görüş hakkını engellediği, görüşe gelemeyen ailelerin mahpuslara koli gönderdikleri, bulaş riski taşımamasına rağmen bu kolilerin mahpuslara teslim edilmediği, aileler geri gönderilen kolileri tekrar gönderdiklerinde bazı hapishanelerin aldığı, bu tutumların değişkenlik gösterdiği, bu önlemlerle birlikte bazı kapalı hapishanelerde mahpusların kullandıkları ortak alanların tamamen kapatıldığı ve mahpusların kullanımına izin verilmediği, aynı koğuşta kalan ve temas halinde olan mahpuslar risk altında olmamalarına rağmen açık spor salonlarına çıkarılmadığı, hapishanelerde sosyal etkinliklerin yapılamadığı,  mahpusların kütüphaneye çıkarılmadığı, bazı mahpusların kitaba erişemediği ve fotokopi haklarından faydalandırılmadığı, mahpusların farklı talepleri salgın koşulları gerekçe gösterilerek reddedildiği, bazı hapishanelerde Kovid-19 vakası olmamasına rağmen koğuş değişikliği taleplerinin reddedildiği, telefon hakkı sağlanan mahpusların telefon üzerinden şikayetlerini anlatamadıkları belirtilmiştir.

Bazı hapishanelerde mahpusların yasal hakları olmasına rağmen dilekçe numaralarının kendilerine verilmediği ve başvurularının sonuçlarını alamadıkları, bu nedenle dilekçelerinin işleme alınmadığını düşündükleri, mahpuslar hapishanelerdeki hak ihlalleri ve şikayetlerini idari kurumlara başvuru yoluyla ilettikleri, fakat bu başvurularla ilgili cevap alamadıkları, şikayetlerini hapishane idaresine iletmek isteyen mahpusların salgın gerekçe gösterilerek görüşmelerinin gerçekleştirilmediği, mahpuslar yaşadıkları sorunlara itiraz ettiklerinde infaz koruma memurları tarafından disiplin cezası ile tehdit edildiklerini, bazı hapishanelerde mahpusların şikayetlerini yalnızca infaz koruma memurlarına aktarabildiği, koronavirüs önlemleri gerekçesiyle kurum idaresi ile görüşme taleplerinin kabul edilmediği, açlık grevindeki mahpusların istekleri dışında kaldıkları hapishanelerden uzak şehirlere sürgün edildikleri, ringlerde uzun mesafe seyahat etmenin koronavirüs bulaş riskini arttırdığı, açık hapishanede kalan mahpusların herhangi bir konuda rahatsızlıklarını dile getirdiklerinde kapalı hapishaneye gönderilmekle tehdit edildiği, bazı hapishanelerde mektupların geç dağıtıldığı belirtilmiştir.

Salgınla ilgili şikayetlerini mahpuslar mektuplar üzerinden aktaramadıklarını, mektuplarının sansürlendiğini, bazı hapishanelerde gazetelerin mahpuslara verilmediği veya sınırlı şekilde verildiği, bazı hapishanelerde salgın sürecinde kitaba erişim konusunda sorunlar yaşandığı, bazı hapishanelerde depolarda bulunan kitapların değişiminde uzun gecikmeler yaşandığı, bazı hapishanelerde kitap ve gazete sınırlaması getirildiği, bazı hapishanelerde mahpuslara dışarıdan gönderilen kıyafetlerin kendilerine haber verilmeden ailelerine geri gönderildiği veya depodaki kıyafetlerinin verilmediği, hapishanelerin normalleşme sürecinden etkilenmediği ve normalleşmeye dönük bir adım atılmadığı, bazı hapishanelerde avukat görüşlerinin kapalı görüş olarak yapılmaya devam ettiği, avukatların itiraz ettikleri, avukatların itiraz etmesine rağmen görüşlerin kapalı yapıldığı, bazı hapishanelerde farklı gerekçelerle avukat görüşlerinin engellendiği belirtilmiştir.

Açık hapishanelerde çalışan mahpuslara çalıştıkları günlerde bir maske verildiği, bazı hapishanelerde mahpusların altı aydır berbere çıkarılmalarına izin verilmediği, erkek mahpusların makas ve tıraş makinelerine el konulduğu ve taleplerinin karşılanmadığı, hapishanelerde karantina kaynaklı vardiyalı çalışma sistemi sebebiyle mahpuslara yönelik kötü muamelenin, psikolojik baskının, sözlü ve fiziksel şiddetin arttığı, koronavirüs önlemleri sebebiyle tüm sevklerin durdurulduğu fakat bazı mahpusların talepleri dışında zorunlu olarak farklı hapishanelere sevk edildikleri, açık hapishanelerde kalan mahpusların 3-7 gün arasında değişen izinleri koronavirüs salgını sebebiyle uzatıldığı, mahpusların bu süreçte çalışma izinleri ve farklı sosyal güvenceleri olmaması sebebiyle hastalanmaları durumunda sağlık hizmetlerinden faydalanamadıkları, devlet hastanelerinden hizmet alamadıkları ve özel hastanelere gitmek zorunda kaldıkları, bu durumun maddi olarak mahpusları fazlasıyla zorladığı, izne çıkan ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan mahpusların bu süreçte Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından destek alamadıkları belirtilmiştir.”

ÇOCUK VE KADINLAR

Özel ihtiyacı olan tutukluların yaşadıkları hak ihlalleri ise şöyle sıralandı: “Ağırlaştırılmış müebbet mahpusların aileleriyle görüş gerçekleştiremediği, diğer mahpuslardan farklı olarak telefon haklarının bu süreçte artırılmadığı, ağırlaştırılmış müebbet mahpusların havalandırma saatlerinin azaltıldığı, günde bir saat havalandırmaya çıkarılan mahpusların yeterli temiz hava alamadıkları, tek başına tutulan ve ortak alanlardan diğer mahpuslar gibi faydalanamayan, sosyalleşme imkânı olmayan mahpusların aileleriyle görüşmelerinin de asgariye inmesinin tecrit koşullarını arttırdığı, yabancı uyruklu mahpusların, sınırların kapalı olması sebebiyle para ve kargo alamadığı, yurtdışına telefon görüşlerinin de aksadığı, bazı yerlerde durduğu, yeni başlatılan görüşme hakkından faydalanamadıkları, bazı hapishanelerde radyolarda bulunan AM bandının yasaklanması sebebiyle yabancı uyruklu mahpusların yabancı dilde radyo kanallarına erişemedikleri belirtilmiştir.

Yabancı uyruklu mahpusların, haklarına erişemedikleri, kötü muamele, aşağılama ve ayrımcılığa maruz kaldıkları, bazı yabancı uyruklu mahpusların infaz yasasından faydalanabilmelerine rağmen denetimli haklarını kullanamadıkları, cinsiyet geçiş sürecinde olan trans mahpusların hastane sevklerinin durması sebebiyle cinsiyet geçiş süreçlerine devam edemedikleri, farklı gerekçelerle hormon ilaçlarına erişemedikleri, risk grubunda olan 65 yaş üstü mahpuslar için hiçbir ek önlem alınmadığı, engelli mahpusların salgından kaynaklı farklılaşan ihtiyaçlarını karşılamak için özel bir çalışma veya planlama yapılmadığı, bazı kadın mahpusların koronavirüs önlemleriyle birlikte hapishanede beraber kaldıkları 0-6 yaş arası çocuklarını dışarıdaki diğer ebeveynlerine teslim ettikleri ve aylardır yanlarına alamadıkları bu nedenle hem kadın mahpusların hem de çocuklarının olumsuz etkilendiği, bazı açık hapishanelerde mahpus sayısının az olması sebebiyle mahpusların ağır koşullarda çalıştırıldığı, çalışamayacak durumda olan hasta ve yaşlı mahpusların zorla çalıştırıldığı, mahpus öğrencilerin okulların uzaktan eğitime geçmesi sebebiyle eğitim materyallerine ve hapishanelerdeki bilgisayarlara erişemedikleri, fotokopi çekemedikleri, dışarıdan gönderilen fotokopileri alamadıkları ve eğitimlerine devam edemedikleri belirtilmiştir.” (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Medipol Üniversitesi Rektörü Sabahattin Aydın Sağlık Bakan Yardımcılığına atandı

SONRAKİ HABER

Fransa’da ‘genel güvenlik’ yasa tasarısı protesto ediliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa