AYM'nin gerekçeli kararı: Kişiler gösteri yürüyüşü yapacağı mekanı seçebilmeli
"Kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmünü iptal gerekçesini açıklayan AYM, "Demokratik bir toplumda kişilerin gösteri yürüyüşü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerek" dedi.
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Anayasa Mahkemesi (AYM), "Şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmünü iptal gerekçesini açıkladı. AYM, kararında demokratik bir toplumda kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerektiğini vurguladı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Eylül’de Manisa 1. İdare tarafından yapılan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda yer alan "Şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmüne ilişkin verdiği ‘Anayasa'ya aykırılık’ kararına ilişkin gerekçesini açıkladı. Mahkemenin resmi internet sitesinde yer alan gerekçeli kararda, Anayasa’nın 34. Maddesi’nde güvence altına alınan “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme” hakkının demokratik toplumun temelini oluşturduğunun altı çizildi. Dava konusu kuralın, şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşü düzenlenemeyeceğini öngörmek suretiyle ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’nı yer yönünden sınırladığı kaydedildi.
"GÜNLÜK YAŞAM BİR MİKTAR ZORLAŞABİLİR"
Gerekçede, toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırmasının kaçınılmaz olduğu, genel yolların farklı amaçlarla kullanımının, farklı özgürlüklerin çatışmasına yol açabileceği, ancak temel hak ve özgürlüklerin çatışması durumunda özgürlükler arasında makul bir denge kurularak mümkün olduğu ölçüde her ikisinin de korunduğu bir yolun benimsenmesi gerektiği, bu bağlamda genel yollarda toplantı düzenlenmesinin bu yolları kullanan kişilerin seyahat özgürlüklerini kısıtlamasının, otomatik olarak bu yollarda toplantı yapılmasının yasaklanmasını gerektirmeyeceği vurgulandı.
"KİŞİLER GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ YAPACAĞI MEKANI SEÇEBİLMELİ"
Gösteri yürüyüşünün yapılacağı güzergâh belirlenirken, trafik düzeninin aksamamasına mutlak bir üstünlük tanınması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kamu düzeni ve başkalarının hak ve özgürlükleri arasındaki dengenin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı aleyhine orantısız bir şekilde bozulması sonucunu doğuracağına dikkat çekildi.
Gerekçenin devamında şu ifadelere yer verildi:
"Yürüyüşün yapılacağı mekânın belirlenmesinde başkalarının hak ve özgürlüklerine mutlak bir üstünlük tanınması durumunda, sadece belirli yerler gösteri yürüyüşü güzergâhı olacak, geri kalan yerler ise mutlak olarak yasaklanmış alan sayılacaktır. Oysa bazı durumlarda gerçekleştirilecek yürüyüşlerin muhataplarını etkileyebilmesi bakımından düzenlendiği mekânın, seçilen güzergâhın büyük bir önemi bulunmaktadır. Demokratik bir toplumda zorlayıcı bir neden bulunmadıkça kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerekir.
"DEMOKRATİK DEĞİL"
Bir yerde gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi nedeniyle trafiğin aksaması gündelik yaşamı aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırıyorsa anayasal ilke ve kurallara uygun davranılması şartıyla söz konusu hakkın sınırlanması mümkündür. İtiraz konusu kuralda ise zorlaştırmanın boyutuna yönelik herhangi bir düzenleme öngörülmeksizin şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi kategorik olarak yasaklanmaktadır. Bu itibarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına getirilen sınırlamanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir sınırlama olmadığı değerlendirilmiştir.”
NE OLMUŞTU?
Manisa 1. İdare Mahkemesi, bir davada uygulama konusu olan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 22'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "… ve şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle AYM’ye başvuruda bulunmuştu. AYM, 10 Eylül 2020’de esastan görüşerek, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.
Haziran ayında, AKP ve MHP’nin barolar başta olmak üzere meslek kuruluşlarının yapısı ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik yasa tasarısına karşı Ankara'ya yürüyüş başlatan baro başkanları, Valilik yasağıyla karşılaşmıştı. Ankara Valiliği, yasak kararında, AYM'nin iptal ettiği 22. maddeyi gerekçe göstermişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AYM'nin iptal kararına tepki göstermiş "“Anayasa Mahkemesi Başkanı'na söylüyorum, madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım sen var mısın?” ifadeleri ile hedef almıştı.
AYM Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım, AYM Başkanı Zühtü Arslan'ı hedef alan Bakan Süleyman Soylu'ya Anayasa'nın bir maddesini yazıp bisikletli fotoğraflarını paylaşarak yanıt vermişti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ise "Kararları eleştirmek için önce okuyup anlamak gerekir" ifadeleri ile Soylu'ya yanıt vermiş. Soylu açıklama üzerine Arslan ile ilgili "FETÖ" iması yapmıştı. AYM Başkanı Arslan'ın bir dönem Polis Akademisi Başkanı olarak görev yaptığını söyleyen Soylu, "AYM başkanımıza bir kabahat buluyor değilim ama bir tespiti ortaya koyuyorum. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben uzaklaştırdım, ihraç ettim FETÖ’den… Demek ki devlete adam alırken dikkat edilmesi lazım” ifadelerini kullanmıştı.