Belediye işçisi yazdı: Kesinti yapılmasın diye işçiler dönüşümlü çalışmak istemiyor
"Kadıköy Belediyesi işçileri olarak salgın, deprem ve ücret eşitsizliği karşısında bizi yalnız bırakan Kadıköy Belediyesi yönetiminden bu tutumdan vazgeçmesini istiyoruz."
Fotoğraf: Fırat Turgut / Evrensel
Kadıköy Belediyesinden bir işçi
Ben Kadıköy Belediyesinde DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasına üye bir işçiyim. Sizlerle ülkenin en önemli üç gündemi (pandemi, olası İstanbul depremi ve eşit işe eşit ücret talebi) kapsamında işçilerin yaşadıklarını buradan aktarmak istiyorum.
1- Pandemi konusunda son derece başarısız bir sınav veren AKP hükümeti pandemiyi fırsata çevirmiş, kıdem tazminatına el koymaya çalışmış, halkın sağlığı yerine, “ekonomiyi” seçmiş, kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalarla işçilerin hem haklarını gasbetmiş, hem de işçileri pandemi koşullarında risk altında çalışmaya muhtaç hale getirmiştir. Önceki gün açıklanan önlemler de işçilerin yaşadığı bu durumun devam edeceğini gösterdi. Bir yandan da her yerde olduğu gibi belediyelerde de Kovid-19 testi pozitif çıkan işçi sayılarında önlenemez bir artış yaşanıyor. Anadolu yakasında neredeyse tüm belediyelerde hatta İstanbul Büyükşehir Belediyesinde de dönüşümlü çalışmaya geçilerek salgına karşı önlemler alınmış ancak Kadıköy Belediyesi bu önlemleri almak için valilik kararını beklemiştir. Konu emeğin hakları olduğunda birbirlerine muhalefet edenlerin ortak tutum alması düşündürücüdür. Valilik açıklaması sonrası nisan ayında dönüşümlü çalışmaya geçildi ancak bu süreçte yol ve yemek ücretlerimizden kesinti yapıldı. İşçiler salgın karşısında çaresiz kalıp geçinememe kaygısı yaşarken, normalde risk altında çalışmak istemezken, yol ve yemek paralarında kesinti yapılmasından dolayı sürekli çalışmayı istiyor. Yönetimin kısa çalışma ödeneğine başvurma ihtimali de işçilerin hak gasbına uğrama endişesini artırıyor. Ayrıca kovid-19 pozitif çıkan işçilerin ve temasta bulunan işçilerin testlerini kendileri yaptırmaları, işçilerin salgın konusunda yalnız kaldığını hissettiriyor.
ÜCRETLER ARASINDAKİ FARK ARTIYOR
2- Diğer taraftan belediyelerde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin pandemi dolayısıyla ertelenmesi sebebiyle, zaten senelerdir enflasyon karşısında direnemeyen ücretler iyice eridi, işçilerin geçim kaygısı ciddi oranda arttı. İşçiler arasında tartışılan en önemli konulardan biri eşit işe eşit ücret istemi. Aynı işi yapan işçilerin ücretleri arasındaki farklar gün geçtikçe artıyor, KHK ile sözde kadroya geçen taşeron işçiler ile kadrolu işçi ve memurlar arasındaki ücret farkı çok büyük boyutta. İşçiler aynı işi yapmalarına rağmen bu haksızlık karşısında huzursuz durumda. Tüm gözler ise “Görüşülmekte” olan toplu iş sözleşmesinde. Ancak yönetim, TİS görüşmelerinde çeşitli mazeretlerle masadan kalktığını açıklayarak işçilerin bu haklı taleplerine karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini şimdiden göstermiştir.
3- İzmir depremi sonrası “Belediye binasının depreme karşı dayanıklılığı ve cevaplanmayan bina ve zemin sağlamlık raporu” işçiler arasında yeniden tartışılırken, işçilerin binanın sağlam olup olmadığına dair sorularını cevaplamayan yönetim 1 senedir raporu işçilerle paylaşmadı. Belediye yönetimi belediye binasının taşınacağına dair gazetelere demeçler verirken, işçilere bu konuda zaman bilgisi verilmedi, bu durum işçilerde daha büyük tedirginlik yarattı. Kilometrelerce ötede gerçekleşen İzmir depreminde bile işçiler binanın hasar gördüğüne dair paylaşımlar yaptı, bu tedirginlik daha da arttı. İşçilerin tek istediği şeffaf bilgilendirme ve yönetimin alacağı kararların acilen açıklanması.
Kadıköy Belediyesi işçileri olarak salgın, deprem ve ücret eşitsizliği karşısında bizi yalnız bırakan Kadıköy Belediyesi yönetiminden bu tutumdan vazgeçmesini, TİS görüşmelerini acilen başlatmasını, dönüşümlü çalışmayla birlikte kesilen yemek ve yol ücretlerinin geriye dönük bir şekilde ödenmesini, depreme karşı alınan önlemlere dair şeffaf bir biçimde işçileri bilgilendirmesini, ücret eşitsizliğine dair acilen çalışma başlatmasını ve tüm taşeron işçilere gerçek anlamda kadro verilmesini istiyoruz.