ABD’de ölü sayısı 250 bini aştı ama Türkiye’de de olduğu gibi üretime ara verilmiyor
ABD'de koronavirüs salgını hızla yayılırken ve ölü sayısı artarken birçok ülkede olduğu gibi işçiler iş başında tutuluyor, kâr için hayatlarını ve sevdiklerini riske atmaya zorlanıyorlar.
Fotoğraf: Pixabay
ABD’de koronavirüs salgını nedeniyle ölü sayısı 250 bini aştı ancak Türkiye’de de olduğu gibi üretime ara verilmiyor. Fiat Chrysler fabrikasından bir işçi, “Ateş ölçme dışında önlem yok. Araba parçalarına hayatlarımızdan daha çok önem veriyorlar” diyor.
KORONAVİRÜS ÖLÜMLERİNİN 250 BİNİ AŞTIĞI ABD’DE İŞÇİLER ÜRETİME ARA VERİLMESİNİ İSTİYOR
"Hayatımıza bir araba parçası kadar değer verilmiyor"
Koronavirüs salgını bir kez daha kontrolden çıkarken ABD fabrikalarında ve işyerlerinde endişe artıyor. Ölü sayısı 250 bini aştı ve ülkenin neredeyse her eyaletinde yeni vakalar artıyor, hastaneler hızla doluyor. Ancak birçok ülkede ve Türkiye’de de olduğu gibi işçiler, iş başında tutuluyor, kâr için hayatlarını ve sevdiklerini riske atmaya zorlanıyorlar.
wsws.org haber sitesine gönderilen mesajlar, ABD’li işçilerin yaşadıklarına ayna tutuyor.
Michigan’daki General Motors montaj fabrikasında çalışan bir işçi olan Flint, şöyle yazıyor: “Her fabrikanın her çalışanı test etmesi, bizi iki hafta karantina için eve göndermesi ve bu virüs yavaşlayana kadar tüm fazla mesai süresini kısaltması gerektiğini düşünüyorum!”
"BİZİ UNUTMAYIN"
Michigan’daki Fiat Chrysler yedek parça fabrikasında çalışan bir işçinin mesajı ise şöyle: “Burada Marysville Aks fabrikasındayız, bizi unutmayın. Kovid olan düzinelerce çalışan ve süpervizörler var. Kapıda ateş ölçme dışında neredeyse hiç güvenlik protokolü yok. Buradaki tek bir kişi bile hayatlarına önem verildiğini düşünmüyor. Araba parçalarına hayatlarımızdan daha çok önem veriyorlar.”
Bazı işletmelerden işçiler, toplu eylem talep ediyor. Mark Bianchi isimli işçinin yakın zamanda öldüğü Sterling Heights montaj fabrikasında (SHAP) işçiler, “Mavi hatta gitmeyi”, yani aletlerini bırakarak montaj bandından uzak güvenli bir alana gitmeyi tartışıyorlar. Bu, SHAP işçileri ve diğer Fiat Chrysler işçilerinin mart ayı ortasında Michigan, Ohio, Indiana ve Kanada’nın Windsor kentinde yaptıkları bir eylemdi ve Kuzey Amerika otomotiv endüstrisinin kapanmasını ve on binlerce insanın hayatını kurtaran diğer kapanma önlemlerini zorladı.
DİĞER EMEKÇİLER DE BENZER SORUNLAR YAŞIYOR
Ülke genelinde ve her sektörde benzer koşullar var. Teksaslı bir eğitimci ve “Ölüme karşı öğretmenler” isimli Facebook grubunun kurucusu olan Mike Hull, wsws.org’a şunları söylüyor: “Çok fazla insan zorla dışarı çıkartılıyor, çok fazla kişi ölüyor ve bunların önlenebilir olması asıl rahatsız edici olan. Acil önlem alınmalı.”
Eğitimciler, okul binasına her girmeye zorlandıklarında hayatlarıyla kumar oynadıkları düşüncesinde. Utah’daki ve Teksas Midland’daki öğretmenler, Midland Lisesi Öğretmeni John Anthony’nin salı günü kovidden öldüğü açıklandıktan sonra cuma günü toplu hastalık izni kullanma eylemi yaptı. Alabama’daki öğretmenler de bir protesto organize ediyorlar ve Montgomery’deki Hyundai fabrikasında otomotiv işçilerinden destek istediler.
Haftalardır artan enfeksiyon ve öğretmenlerin okul içi eğitimi durdurma taleplerinden sonra, Demokrat Partili yöneticilerin aksi yöndeki tüm direnişlerine rağmen New York kenti okullarının kapatılması kararı alındı.
HASTANE DOLDU, HEMŞİRELER GREVE ÇIKTI
ABD’nin birçok kentindeki hastaneler Kovid-19 hasta akınlarıyla boğuşurken Saint Mary’s Tıp Merkezinin Philadelphia bölgesindeki 800 hemşiresi, yeterli personel, koruyucu donanım ve makul ücretler talep ederek geçtiğimiz salı günü eylem yaptı.
Geçen hafta, 911 acil müdahale ekibi 15 saat boyunca St. Mary’s hastanesine hasta getiremedi çünkü hastane doluydu ve daha fazla hastayı idare edemiyordu. St. Mary’s grevi, ABD’de yetkililerin salgının kontrolsüz bir şekilde yayılmasına izin verdiklerinin ve yeterli kaynaklar olmadan hayatlarını riske atan sağlık çalışanlarının artan öfkesinin bir ifadesi oldu.
St. Mary Tıp Merkezi hemşireleri, geçen yıl Pensilvanya Hemşireleri ve Sağlık Çalışanları Birliğine (PASNAP) katılmışlar. Ancak sendika henüz TİS için müzakere masasına oturamadı. Hemşireler greve oylama yaparak ve yüzde 85’lik “evet” oyuyla çıktılar.
wsws.org’a göre St. Mary Hastanesi, Philadelphia bölgesindeki “en kârlı hastane”lerden biri. Son üç yılın her birinde ortalama 58 milyon dolar kâr elde etmiş. 22 eyalette 93 hastane ve 120 sürekli bakım merkezi işleten ve “Kâr amacı gütmediğini” ileri süren bir “Katolik sağlık sistemi” olan “Trinity Health”e bağlı. Trinity CEO’su Michael Slubowski’nin 2019’da 2.5 milyon dolar kazandığı belirtiliyor.
Öte yandan Philadelphia bölgesindeki üç hastanede daha hemşireler grev oylaması yapmışlar.
YÖNETİCİLER SINIF ÇIKARLARINI KORUYOR
ABD’deki büyük can kaybı, tıpkı diğer ülkelerde de olduğu gibi sınıf çıkarlarına hizmet eden belirli politikaların ürünü. Hem Trump yönetimi ve hem de Demokrat Parti, ilk önce borsayı korumak ve işçilerin yaygın protestolarını önlemek için salgının tehlikelerini gizledi. 2.2 trilyon dolarlık ekonomik kurtarma paketi olan “CARES Yasası”nın mart ayı sonunda yürürlüğe girmesinden sonra, her iki taraf da işçilerin zenginleri kurtarmaya devam etmeleri için “İşe dönme” kampanyaları düzenledi.
İŞSİZLİK YARDIMLARI KESİLİYOR
Kongre federal işsizlik yardımını temmuz ayında sona erdirdi ve kişisel gelirlerde toplam yarım trilyon dolarlık bir düşüşe yol açtı. Yeni bir teşvik paketini kabul etmeyi reddetti ve 12 milyon işsiz işçiyi, yeni yıla kadar kadar işsizlik yardımlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
“Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum çünkü gerçekten çalışmayı bırakacak param yok” diyor Michigan, Flint’teki bir otomotiv işçisi: “Mart ayındaki karantinadan dolayı hâlâ mali açıdan sıkıntı çekiyorum. Ama öte yandan bu hastalığı sevdiklerime de yaymak istemiyorum”
İşçilere sağlıklarını feda etmekle geçimlerini feda etmek arasında “seçim” yapmak dayatılırken, salgın döneminde birçok ABD’li banka ve şirket rekor düzeyde kazanç elde etti.
Jeff Bezos, Elon Musk ve Amerika’nın geri kalan milyarderlerinin özel servetleri 637 milyar dolar arttı. GM, Ford ve FCA, yalnızca üçüncü çeyrekte yaklaşık 8 milyar dolar kâr biriktirdi. Devasa kâr amacı güden hastane zincirleri HCA, Tenet ve Universal kamu fonlarıyla kurtarıldı ve üçüncü çeyrek kârlarında artış görüldü.
İki sınıfa dair bu veriler pandemiyle mücadelenin yalnızca tıbbi bir mesele olmadığının, aynı zamanda siyasi bir mücadele olduğunun bir kez daha altını çiziyor. (DIŞ HABERLER)