19 Kasım 2020 12:16

İHD: Hapishanelerdeki ölümler için tedbir alınsın, yaşam hakkı korunsun

Cezaevlerinde 2020 yılının başından bu yana 49 mahpusun yaşamını yitirdiğini belirten İHD, hapishanelerde artan ve süreklileşen ölüm vakaları için tedbir alınmasını istedi.

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu tarafından yapılan açıklamada cezaevlerinde 2020 yılının başından bu yana 49 mahpus yaşamını yitirdiği belirtilerek, “Gittikçe artan ve süreklileşen hapishanelerde ölüm vakaları için yeterli tedbir alınmalı” denildi.

"HASTA MAHPUSLARIN SORUNLAR GİTTİKÇE ARTIYOR”

Yaşam hakkı kutsal ve en temel hak olduğu vurgulanan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu açıklamada, mahpusların pek çok hak ihlali ile biyolojik ve psikolojik olarak tahribata uğradığını ve yaşam haklarının korunmadığını dile getirdi.

Hasta mahpusların yaşamış oldukları sorunların gittikçe arttığı ve sağlıklı bir çözüm üretilemediğine dikkat çekilen açıklamada, mart ayında tespit edilebilen 591’i ağır olmak üzere 1564 hasta mahpus bulunduğu ancak bugün bu rakamın arttığı ifade edildi. Adalet Bakanlığı'nın hasta mahpuslara dair herhangi bir veri paylaşılmadığının hatırlatılırken hasta mahpusların sağlığa erişimlerinin önündeki engellere vurgu yapıldı.

“PANDEMİ SÜRECİ MAHPUSLARIN YAŞAMINI DA TEHDİT EDİYOR”

Aşırı kalabalık koğuşlar, revire geç çıkarılmalar, hastane sevklerinin geç yapılması ya da hiç yapılmaması, hastanelerde ve revirde kelepçeli muayene uygulaması, havalandırma hakkından yararlandırılamama, havalandırma kapılarının geç açılması ve erken kapatılması, hijyenik olmayan odalar, tek kişilik bölmeli nakil araçlarıyla sevkler, ısıtılmayan ve nemli odalar, yetersiz beslenme, diyet yemeklerine erişememe, temiz su ve sıcak suya erişimde yaşanan sorunlar, hapishanelerde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, tek başına yaşamını devam ettiremeyecek mahpusların tek kişilik yerlerde tutulması ve buna benzer çok fazla sorunun olduğu belirtilerek hızla yayılan ve binlerce kişinin ölümüne yol açan pandemi sürecinin hapishanelerdeki mahpusların yaşamını da tehdit eder hale geldiği vurgulandı

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 8 Kasım 2020 tarihinde Pandemi Sürecinde Ceza İnfaz Kurumlarına dair bir rapor açıklamıştır. Buna göre; 368 Ceza İnfaz Kurumundan 117’sinde pozitif vaka görüldüğünün, testi pozitif çıkan 120 hükümlü/tutuklunun sağlık kurumlarındaki tedavilerinin devam ettiğini, Başsavcılıklardan alınan bilgilere göre; 14 Mart 2020 tarihinden bu yana 10 hükümlünün kronik rahatsızlıkları nedeniyle, 2 hükümlünün ise Kovid-19 virüsüne bağlı olarak bağışıklık sistemlerinde gelişen komplikasyonlar sebebi ile vefat ettiğinin tespit edildiğini bu rapor ile aktarmıştır. Covid-19 tam da kronik alt hastalıkları olan kişilerde ölümcül olmaktadır.

Koronavirüs gerekçesiyle 15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe konulan 7242 sayılı kanun değişikliği ile özelikle hasta ve yaşlı mahpuslar bakımından eşitsiz bir uygulamaya dönülmüş, TMK kapsamında olan mahpusları hapishanede tutan ve diğerlerini serbest bırakan bu uygulama ile eşitlik ilkesi ortadan kaldırılmıştır. 15 Nisan’dan sonra 70 yaşın üzerindeki 4 ağır hasta mahpus cezaevlerinde yaşamını kaybetmiştir."

“2020 YILI BAŞINDAN BU YANA 49 MAHPUSUN YAŞAMINI YİTİRDİ”

Türkiye hapishanelerinde 2020 yılı başından bu yana 49 mahpusun yaşamını yitirdiğinin altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “15 mahpusun intihar ettiği iddia edilmiştir. Bunlarda Kadir Kurt’un hapishanede darbedildiği iddia edilmiş, Serkan Tumay’ın da vücudunda darp izleri tespit edilmiş ve soruşturması devam etmektedir. Her iki mahpusunda yakınları tarafından kurumumuza başvuruları yapılmıştır. İsmi açıklanmayan 4 mahpusun Adalet Bakanlığı tarafından Covid-19’dan kaynaklı olarak yaşamını yitirdiği aktarılmıştır. 1 mahpus yatağında ölü bulunmuştur. 1 mahpus ağır hastalıkları nedeniyle kaldırıldığı hastanede öldüğü gün tahliye edilmiştir. 5 ağır hasta mahpus tamamı kanser hastası tahliyelerinden kısa bir süre sonra yaşamını yitirmiştir. 16 mahpus ağır hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmiştir ve mahpuslardan 3’ü hastane dönüşü kaldıkları karantina koğuşlarında yaşamını yitirmiştir. 2 mahpusun Covid nedeniyle yaşamlarını yitirdikleri öğrenilmiştir.”

“HASTA MAHPUSLAR KARANTİNA KOGUŞU NEDENİYLE HASTANELERE GİDEMİYOR”

Hasta mahpusların büyük bir kısmının karantina koğuşlarında kalmak istemediklerinden dolayı hastanelere gidemedikleri ifade edilen açıklamada, “Yaşamlarını tek başlarına devam ettiremeyecek durumda olmalarının yanı sıra bu karantina koğuşlarının kimi yerlerde idare tarafından hücre büyüklüğündeki odaların karantina odasına çevrildiğini, bu odaların hijyenik olmadığını, nefes alınamayacak kadar da dar ve basık olduğunu aktarılmaktadırlar. Hasta mahpusların hastaneden döndükten sonra 14 gün boyunca tutuldukları karantina koğuşlarının büyük bir tehlike yarattığı ortadadır” denildi.

“İNTİHAR VAKALARI ARTIYOR ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALINMALI”

İntihar vakalarının oldukça fazla olması ve özellikle adli mahpuslar arasında yaygın olması bu mahpusların yaşamış oldukları hak ihlallerinin yoğunluğunu ve koşullarının da insan onuruna aykırılığını ortaya çıkardığı ifade edilen açıklamada “Bu intihar vakalarında önleyici tedbirleri almak, intihara sürükleyen koşulları düzeltmek, şiddet vakalarına karışanlar hakkında soruşturma yürütmek ve sebepleri ortadan kaldırmak gerekmektedir. İntihara sürüklemek suçtur ve TCK madde 84/1 intihara yönlendirme suçunu düzenlemiştir. Ayrıca 3. kişiler bir insanın beden bütünlüğüne zarar vermek suretiyle o kişinin yararını bozacak bir eylemde bulunamaz ve bu suçtur (TCK Madde 81, 82,84 ve 87)” ifadeleri yer aldı.

“CEZA İNFAZ KURUMLARI DENETİME AÇILMALI”

Yaşanan tüm ölüm vakalarının önlenebilir olduğu vurgulayan İHD,  alınması gerek önlemleri sıraladı: “Gittikçe artan ve süreklileşen hapishanelerde ölüm vakaları için yeterli tedbir alınmalı, sağlığa erişim hakkı sağlanmalı, kişilerin bedensel psikolojik bütünlüklerinin korunması için insan onuruna yakışır tüm koşullar eksiksiz sağlanmalıdır. İnsan Hakları Derneği olarak gerek iç hukukta gerek uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış olan yaşam hakkının ayrımsız olarak korunmasını ve bu konuda gerekli olan tüm tedbirleri almasını talep ediyoruz. Ayrıca Ceza İnfaz Kurumları sivil toplum kurumlarının denetimine açılmalıdır. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun, Kamu Denetçiliği Kurumunun ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun denetim mekanizmalarını daha etkin çalıştırmalarını, siyasi partilerin konuya dair daha çok inisiyatif almalarını da talep ediyoruz” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İspanya’da karantina gerekçesiyle ev işçileri evlere hapsedildi

SONRAKİ HABER

MEB genelge gönderdi: Sınavların 4 Ocak 2021'den sonra yüz yüze yapılması planlanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa