20 Kasım Çocuk Hakları Günü | İHD: Çocuk hakları hiçbir bahaneyle esnetilemez
20 Kasım Çocuk Hakları Günü dolayısıyla açıklama yapan İnsan Hakları Derneği, çocuk haklarının hiçbir bahaneyle ertelenip, esnetilemeyeceğini söyledi.
Fotoğraf:Pixabay
İHD tarafından Dünya Çocuk Hakları Günü ile ilgili yapılan açıklamada Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 31. yılında dünya genelinde yoğun bir şekilde çocuk hak ihlalleri yaşanmaya devam ettiği belirtildi.
Bütün dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinin, çocukların da yaşam rutinlerini olumsuz yönde etkilediği vurgulanan açıklamada; “Çocuklar, doğalarına aykırı bir biçimde uzun süre evlerde kapalı kaldılar ve kalmaya devam ediyorlar. Kapalı ortamlarda şiddetin arttığı gerçeği, pandemi döneminde kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin yüzde 27,8 oranında artmasıyla kendisini bir kez daha gösterdi” denildi.
“KOVİD-19 SÜRECİNDEN EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENDİ”
Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre çocukların Kovid-19’dan hayatını kaybetme oranı düşük olsa da süreçten en çok etkilenenlerin yine çocuklar olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Önlemler dahilinde okulların kapatılmasından dolayı uygulanan uzaktan eğitim, eğitim sisteminin sorunlarının daha fazla görünür olmasına yol açtı. Çocukların büyük çoğunluğu; internet erişimi, bilgisayar, tablet, cep telefonu ya da uygun zaman ve mekân olmayışı gibi nedenlerle, eğitim hakkından mahrum bırakıldı. EBA üzerinden yürütülen canlı derslere katılım, bütün bu imkânsızlıklardan dolayı yüzde 15-20 dolaylarında kaldı. Anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale geldi.”
ÇOCUKLARIN PANDEMİ SÜRECİNDE YAŞADIKLARI HATIRLATILDI
İstanbul’da 8 yaşındaki Çınar Mert’in, EBA’ya girebilmek için internet hattı çekmek üzere babasıyla birlikte çatıya çıkıp, ayağının kayması sonucunda 4’üncü kattan düşerek hayatını kaybetmesinin hatırlatıldığı açıklamada; “Pandemi döneminde mevsimlik tarım işçisi çocuklar çalışmaya devam etti. Çocukların eğitim hakkından yararlanmalarını sağlamakla yükümlü olan Milli Eğitim Bakanı tarlada çalışan işçi çocuklarla fotoğraf çektirip sosyal medya hesabında paylaşmakla yetinirken, Urfa'da 15 yaşındaki mevsimlik tarım işçisi Ayşe Daş, işçileri taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybetti.”
Covid-19 salgını önlemleri dahilinde çıkarılan İnfaz Yasasının hapishanelerdeki çocukları doğrudan kapsamadığına dikkat çekilen açıklamada şu hatırlatmalar yapıldı;
- Ceza indirimleriyle bırakılan çocuklara dair de aydınlatıcı bir açıklama yapılmadı. Çocuk hapishanelerinden çocuklar ile ilgili yeterli bilgi alınamadı. Halen hapishanelerde kaç çocuğun tutulduğu bilgisi kamuoyuyla paylaşılmıyor.
- Mayıs ayında pandemi önlemleri dahilinde uygulanan sokağa çıkma yasakları sırasında, Nusaybin’de sitenin bahçesinde oynayan çocukları polis havaya ateş açarak kovaladı. Olayın çekilen bir video ile kamuoyuna yansımasıyla oluşan baskı üzerine, polis açığa alındı.
- Temmuz ayında Şırnak’ta bir uzman çavuş, 13 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel saldırı girişiminde bulundu. Cinsel saldırı faili uzman çavuş, çocuğun çığlık atması üzerine mahalle halkı tarafından yakalandı.
- Evlilik yoluyla çocuk istismarına cezasızlık getiren yasa tasarısı, çocuk hakları ve kadın örgütlerinin baskısı üzerine rafa kaldırıldı.
- 30 Ekim’de İzmir’de meydana gelen depremde 27 çocuk hayatını kaybetti, çok sayıda çocuk yaralandı ya da ebeveyn kaybı yaşadı. Enkaz altından çıkarılan çocukların hakları hiçe sayılarak görüntüleri, kimlik bilgileri yayınlandı. Çocuklar travmatize oldukları bir süreçte korunmak yerine ihmal ve istismar edildi.”
“TÜRKİYE İMZACI OLDUĞU BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NDEKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ”
Bütün bu yaşanan çocuk hakları ihlallerinin sorumlusunun pandemi değil, bütüncül bir çocuk koruma politikası olmayan, imzacı olduğu uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen devletin olduğu belirtilen açıklamada; Türkiye’nin imzacı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’deki yükümlülüklerini yerine getirmek için şu taleplerde bulunuldu:
- Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 28 ve 29. maddeleri gereğince eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için gerekli her türlü alt yapının her bir çocuk için oluşturulmalı,
- Şiddete maruz bırakılan çocukların kolay erişebilecekleri destek ağlarının yaygınlaştırılmalı
- Hapishanelerde kaç çocuk olduğu açıklanmalı ve hapishanelerde bulunan çocuklar derhal serbest bırakılmalı
- Çalışan çocukların eğitim ve sağlığa ücretsiz erişimleri sağlanmalı,
- Çocuk istismarına evlilik yoluyla cezasızlık getiren yasa tasarısının yeniden gündeme alınmayacak biçimde iptal edildiği açıklanmalı,
- Medeni Kanun’da aile rızasıyla 17, mahkeme kararıyla 16 olan evlilik yaşı, koşulsuz şartsız olarak 18 yaş üzerine çekilmeli,
- Çocuklara karşı işlenen suçlarda çocukların yüksek yararı gözetilerek cezasızlık kültürü ortadan kaldırılmalı,
- Sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerindeki çekinceler kaldırılarak çocuklara ana dilinde eğitim hakkı tanınmalı,
- Çocuk hakları örgütleri ile iş birliği yaparak, uygulanabilir bütüncül bir çocuk koruma politikası oluşturulmalı”
Çocuk haklarının hiçbir bahaneyle ertelenip, esnetilemeyeceğinin altı çizilen açıklamada; “Türkiye'nin de imzacı olduğu, onayladığı, yürürlüğe koyduğu ama yükümlülüklerini yerine getirmediği Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin gerekliliklerini ısrarla ve inatla hatırlatmaya, talep etmeye devam ediyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)