23 Kasım 2020 09:39

TMMOB: Vergiler depreme karşı değil, ranta kullanıldı

Mecliste görüşülmeye devam eden 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi hakkında açıklama yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Kriz sürecini göz ardı eden bir bütçe" dedi.

TMMOB: Vergiler depreme karşı değil, ranta kullanıldı

TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz | Fotoğraf: Evrensel

TBMM'de görüşmeleri süren 2021 yılı bütçesine ilişkin açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz, yıllardır toplanan deprem vergilerinin afetlere karşı önlem için kullanılmadığını söyledi. Koramaz, "Buna rağmen toplanan vergilerin, bugün acı sonuçları ile yüz yüze geldiğimiz depremlere değil, plansız kentleşme ve yaşam alanlarının insan merkezli olmaktan uzaklaşıp piyasa ekonomisine bağlı rantların üzerinde şekillenmesine hız veren faaliyetlere kullanıldığı ortadadır" dedi.

2021 yılı bütçesinin iktidarın siyasi ve ekonomik önceliklerini yansıttığını; halkın kaynakları ile kimlerin ödüllendirildiğini, kimlerin bedel ödemeye zorlandığını açıkça ortaya koyduğunu belirten Koramaz, üst üste gelen felaketlerle sağlığın, eğitimin, temel ihtiyaç maddelerinin piyasalaştırılmasının ağır bedellerini ödeyen yurttaşlara ağır vergiler ve zamlar yoluyla yeni bedeller ödetileceğini söyledi. Bütçede halktan toplanacak vergi gelirinin yüzde 16,4 artmasının amaçlandığını kaydeden Koramaz, buna karşılık kamu harcamalarında yüzde 11’lik bir harcama belirlendiğini aktardı. Koramaz, bu harcamaların yüzde 14’lük kısmının faiz ödemelerine ayrıldığına, Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin ise yüzde 28 artırıldığını dile getirdi.

Bütçelerin adaletsizliğin açık bir örneği olduğunu anlatan Koramaz, “Bundan birkaç ay önce ’Deprem vergileri nerede?​’ sorusuna 'Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok’ şeklindeki Cumhurbaşkanının yanıtı, kepçeyle halktan vergi toplanıp kaşıkla bile halka geri vermeyi reddeden bütçenin bir iktidar aracı haline geldiğini kanıtlar niteliktedir. Oysa deprem vergilerinin harcanması gereken tek yer, depremlerin ön önlemleri ve deprem yaralarının sarılmasına ilişkin kamu faaliyetleridir. Buna rağmen toplanan vergilerin, bugün acı sonuçları ile yüz yüze geldiğimiz depremlere değil, plansız kentleşme ve yaşam alanlarının insan merkezli olmaktan uzaklaşıp piyasa ekonomisine bağlı rantların üzerinde şekillenmesine hız veren faaliyetlere kullanıldığı ortadadır” dedi.

Toplumsal faydayı amaçlayan konut politikalarına, ulusal ve bölgesel planlamanın yapılmasına, bilimsel ve mesleki denetime dayanan faaliyetlere kaynak aktarılacağına, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) adı altında bazı müteahhitlerin rant projelerine bütçede önemli bir pay ayrıldığını belirten Koramaz, “Örneğin; şehir hastanelerine ayrılan 2021 yılı bütçesi bir önceki bütçeye göre yüzde 56 artırılmış, ulaştırma projelerindeki garanti ve katkı ödemelerine ise yüzde 19 daha fazla kaynak ayrılmıştır” dedi.

Depremleri can ve mal kayıpları ile felakete dönüştüren iktidar politikalarının her alanda yıkıcı sonuçlar doğurduğunu ifade eden Koramaz, tüm kaynakları üretici faaliyetlerden rant ve yıkıma yönelten bu politikaların yüksek işsizliğin, kayıt dışı ekonominin, düşük ücretlerin ve enformel çalışma biçimlerinin sorumlusu olduğunu dile getirdi. Bütçede kamu yatırımlarına ve kamu istihdamına daha fazla yer ayılması, yıllardır kadro bekleyen mühendis, mimar ve şehir plancılarının taleplerinin dikkate alınmasını gerektiğini vugulayan Koramaz, “2021 yılı bütçesi halkın sorunlarına çare üreten değil, bilakis yaşadığımız krizi derinleştiren, sorunları büyüten, yapısal çarpıklıkları pekiştiren bir bütçedir. Ülkemizin yaşadığı kriz sürecini göz ardı eden; üreteni, çalışanı, emeği dışlayan, ülkemizin üretici potansiyelini daha da tahrip edecek faaliyetleri öne çıkartan bir bütçedir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yasak çuvala sığmıyor

Yasak çuvala sığmıyor

KAMUAR’ın hesaplamalarına göre son bir yılda meyve fiyatları yüzde 154.5, sebze fiyatları yüzde 116.5, gıda fiyatları ortalama yüzde 70 arttı. Hane halkının bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 59’u, işçilerinki ise yüzde 62’yi aştı. Emekçiler için bıçak kemikte! Yasak, tutuklama, işten atma tehdidi işçilerin harekete geçmesini durduramıyor.

Has Çuval 37 ülkeye ihracat yapıyor.

İstanbul Sanayi Odası nın ikinci en büyük 500 listesinde.

Has Çuval'ın iki fabrikasında 600 işçi fiili greve katıldı

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et