24 Kasım 2020 01:07

İktidar işletmeleri kapattı | Esnaf aç; devlet kör

Pandemi tedbirleri kapsamında işyeri kapatılan 2 milyon esnaf ve gelirsiz kalan milyonlarca emekçi açlıkla burun buruna geldi. Devlet gelirsiz bıraktığı milyonları görmüyor.

Kafe çalışanı Ahmet, Kafe İşletmecisi Murat, Esnaf İskender Mutluoğulları (Soldan sağa)
Fotoğraflar: Pixabay ve Evrensel

Paylaş

Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kararlar esnafı ve emekçiyi vurdu. Kafe ve restoranların kapatılmasıyla gelirsiz kalan milyonlar ne yapacağını kara kara düşünüyor. Ne zaman sona ereceği belli olmayan kısıtlamalara ilişkin kafe çalışanları ve işletme sahipleriyle konuştuk.

KAFE ÇALIŞANI: TEDBİRLER ÇALIŞANLAR DÜŞÜNÜLMEDEN ALINIYOR

Kayseri’de kafelerin yoğun olduğu Talas ilçesinde Kafe Çalışanı Ahmet 2 yıla yakındır kafelerde çalışıyor. Ahmet, Üniversite Öğrencisi geçimini sağlamak üzere kafelerde çalıştığını ifade ediyor. Kafelerde çalışmasını Ahmet şöyle açıklıyor: “Kafelerde çalışmamın sebebi benim için ek gelir olması. Sonuçta öğrenciyim. Ben de her öğrenci gibi maddi sıkıntılar yaşıyorum.”

Salgın önlemleri kapsamında önlemleri sorduğumuz Ahmet, “Açıklanan tedbirler, benim gibi çalışan tüm öğrencileri etkilemiş durumda. Örneğin; hiçbirimizin babası zengin değil öyle olsa zaten kafede kimse çalışmaz. Buna ek olarak biz evde üç kişi kalıyorduk iki arkadaşım evden ayrıldı. Şu an ben tek kalıyorum. Evin kirası, faturaları vs. pek çok gider var. Ben çalışmadan bunların hepsiyle nasıl baş edeyim?​” dedi.

HOLDİNGLERE DEĞİL ÇALIŞANA BÜTÇE AYRILMALI

“Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum” diyen Ahmet, alınan kararların yetersiz ve plansız olduğunu ifade etti. Ahmet, “Ailemizin de durumu iyi değil. Hiçbir şekilde onlara destek sağlayamıyoruz. Zaten kafede çalışmamızın başlıca sebebi; maddi destek olması ve geçimimizi sağlamak. Kafelerin kapatılması, AVM’lerin belirli saatlerde açık olması kafa karışıklığı yaratıyor. Eğer sorunun çözümü aranıyorsa sadece kafeleri falan değil her yeri kapatın” diye konuştu.

Patronlara teşvik üstüne teşvik verildiğini fakat emekçilerin düşünülmediğini ifade eden Ahmet, “Mesela benim gibi birçok öğrenci kafeler kapatıldığı için geçim sıkıntısı yaşıyor. Faturalar var, ısınma var… Asgari ücretle geçinen bir emekçiye neden daha fazla bütçe  ayrılmıyor? Bu ödenekler asıl alt kesimlere ayrılmalı, holdinglere değil. Bizim gibi emekçilere destek çıkılması lazım ama bu durum söz konusu bile değil” ifadelerini kullandı.

KAFE İŞLETMECİSİ MURAT: ESAS SORUN KAFELER Mİ?

Kafe İşletmecisi Murat ile görüşüyoruz. Salgında alınan kararlardan kafe işletmecileri de mağdur ediliyor diyen Murat, “Hem işletmeci hem de kafe çalışanları da mağdur ediliyor. Kafeler iş yapmazsa, çalışanlara nasıl ücret ödenecek hiç bilmiyorum. Yasaklar alınırken toplumdaki algıya göre hareket ediliyor. Kafeler virüs yayıyor gözüyle bakılıyor. Her türlü önlemi almaya çalışıyoruz. Toplu taşımalardaki kalabalık göze batmalı. Oralardaki kalabalığı önlemeliyiz esas” dedi.

Martta gelen yasaklarda kredi desteği sunuldu biz de kredi çekmek zorunda kaldık diyen Murat, “Kafeler kapatıldıktan sonra iş yapamadık. İş yapamayınca ödemelerimizi yapmak üzere devlet bankalarından verilen kredilere başvurduk. Ödemelerimizin bir bölümünü yaptık. Şimdi tekrar yasak geliyor. Diğer ödemelerimizi nasıl yapacağız? Çektiğimiz krediyi nasıl ödeyeceğiz? Bunlar hiç düşünülmüyor” diye konuştu.

DEVLETİN ÇÖZÜM ÜRETMESİ GEREKİYOR

Bu süreçten herkesin mağdur olduğunu söyleyen Murat, “İşletme sahibi, çalışanı herkes mağdur. Bir çalışanımızın babası aşçı, kendisi garsonluk yapıyor. Kardeşi okuyor, annesi çalışmıyor. Eve iki kişi ekmek götürüyor. İkisinin de iş kapısı kapanmak isteniyor. Ne yapacak bu insanlar? Biz de ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kafeler kapatıldığında vakalar düşseydi şimdiye kadar düşerdi” ifadelerini kullandı.

Gönül ister ki iki ay çalışanlarda gelmesin ben de gelmeyeyim iki ay evde kalın ücretler ödensin bu maddi olarak mümkün değil diyen Murat, “Ben kafe işletiyorsam sorumluluk bende. Ama vatandaşın sorumluluğu da devlettedir. Vergilerimizi ödüyoruz biz. Devletin çözüm üretmesi gerekiyor. Kafeler gel-ala dönünce, kapanınca virüs bitecek mi? Bir de yasaklar yetmezmiş gibi cezalar yiyoruz. Her türlü önlemi almamıza rağmen… Süreç nereye gidecek bilmiyorum. Özetle biz nefes alamıyoruz. Nefes almaya ihtiyacımız var” diye konuştu. (Kayseri/EVRENSEL)


DENİZLİ ESNAFI: FABRİKALAR DAHİL HER YERDE KARANTİNA UYGULANSIN

Hilmi MIYNAT
Denizli

İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan genelge ile hafta sonları akşam saatlerinde sokağa çıkmak yasaklanırken, birçok kafe, kafeterya ve benzeri işletmelerin çalışma saat ve şekillerine de kısıtlama getirildi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında açıklanan kararlar ‘Üretimi aksatmayacak’ şekilde planlandı. Denizli’de görüştüğümüz esnaf İskender Mutluoğulları sadece esnafları kapsamasını eleştirerek, “Madem yasak konulacak fabrikalar dahil her yerde karantina uygulansın” dedi.

"GÜNAH KEÇİSİ MİYİZ?"

Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde waffle dükkanı işleten İskender Mutluoğulları, restoran, kafe ve barların kapandığı ve çalışanlarının işsiz olduğunu belirterek, kapsamsız kısıtlama kararını eleştirdi. Mutluoğulları, “Binlerce fabrika işçisi dip dibe çalışırken, koronavirüslü işçi sayısı yüzde 30’ları geçmişken, virüsü sanki sadece biz yayıyoruz, bizi cezalandırıyorlar. Biz günah keçisi miyiz?  Madem yasak konulacak fabrikalar dahil her yerde karantina uygulanmalı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

"GENEL KARANTİNA UYGULANSIN”

“Kafalarına göre saatler belirliyorlar” diyen Mutluoğulları, “Virüs sadece sabah erken saatlerde ve gece mi yayılıyor? Yoksa sadece fabrikalar çalışsın ve patronlar kazansın diye mi böyle uygulamalar yapılıyor. En az üç hafta karantina uygulansın. Yeter böyle yıl boyunca çektiğimiz. Üç hafta her gün makarna yesek bile ölmeyiz. Ama böyle her gün ölüyoruz” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

JMO: Yeni konutların yapılması planlanan alandan Bornova Fay Zonu geçiyor

SONRAKİ HABER

Aşçılar Derneği: Sahipsiz, ortada kalakaldık

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa