Fabrika inşaatında çalışan işçiler: Bu koşullarda nasıl sağlıklı kalalım?
Kipaş kağıt fabrikası şantiyesinde çalışan işçiler, kaldıkları kamp koşullarının hijyen ve barınma açısından yetersiz olduğunu söylerken, ücretlerinin ise gecikmeli yatırılmasından şikayetçi.
Fotoğraflar işçiler tarafından ulaştırılmıştır.
Doğukan DOĞAN
Aydın
Hükümet geçtiğimiz günlerde virüsten korunmak için bazı yeni önlemler açıkladı. Fakat pandemi sürecinin başından beri alınan önlemlerin işçiler için pek bir önemi yok. İşçiler sürecin başından beri virüsten korunmanın neredeyse imkansız olduğu koşullarda çalışmaya devam ediyor.
Aydın Söke’de bulunan Kipaş kağıt fabrikasında İzgen Mühendislik bünyesinde çalışan işçiler için de bu durum geçerli. Fabrikanın şantiyesinde çalışan işçiler kaldıkları kamp koşullarının hijyen ve barınma açısından yetersiz olduğunu söylerken, ücretlerinin ise gecikmeli yatırılmasından şikayetçi.
"İSTEDİKLERİ TEK ŞEY ÇALIŞMA SÜRELERİNİ UZATMAK"
Hükümetin açıkladığı yeni önlemlerin ardından işyeri yöneticilerinin de yeni önlemler getirdiğini açıklayan işçi, yöneticilerin aldığı yeni önlemler ile virüsün yayılması arasında bir bağlantı kuramadığını belirtti. İşçi, “Biz sabah 10 çayındaydık. Yetkililer toplanmamızı söylediler ve ardından yeni bazı kuralları anlattılar. Baret kullanmamız, maske takmamız ve mesafeye dikkat etmemiz gerektiği gibi işçi güvenliği için önemli bazı eski kurallar tekrar edildikten sonra yeni kural olarak ise bizlere ‘üç çayı’nın geçici olarak kaldırıldığını bildirdiler. Elbette, alınan bu sözde önlemin virüsün yayılması ile bir alakası yok. İstedikleri tek şey çalışma sürelerini uzatmak” dedi.
Yöneticilerin işçilere karşı kibirli olduklarını belirten işçi, “Biz sadece işimizi yapıyoruz ama yöneticilerin bizden başka beklentileri de var. Bir yöneticimiz, işçiler kendisini şantiyede gezerken gördüğü zaman tanımayıp, istifini bozmadıkları için rahatsız oluyormuş” dedi. Ücretlerinin vaktinde ödenmediğini söyleyen işçi, “Bize her ayın 10’unda ödenmesi gereken ücretlerimiz geçen ay 20’sinde ödendiği için artık ücretlerin tarihinde kayma gerçekleştiğini söylediler” diye konuştu.
"HİJYEN YETERSİZ"
Kaldıkları kamp koşullarının hijyen ve barınma açısından yetersiz olduğunu söyleyen bir işçi de “Yemekhane iş alanına 10 dakika yürüme mesafesinde. Tabi hızlı yürürsek... Masalar temiz değil, silinmiyor. Yemek alımı sırasında maske ve mesafe kurallarına uyulmuyor. Ortam buna uygun değil. Özellikle kahvaltımız çok kötü. Tuvalet ve banyo ise çok pis. Hijyen adeta sıfır. Sularımız sapsarı akıyor. Tuvalet ve banyolara ‘Dişinizi bu suyla fırçalamayın’ diye açıklama asmışlar fakat biz o suyla banyo yapıyoruz. Çünkü başka suyumuz yok. Bu koşullarda nasıl sağlıklı kalalım?” dedi.
"FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNİ ALAMIYORUZ"
Taşeron işçi olarak çalıştıklarını belirten işçi, “Biz aslında İzgen Mühendislik adına fabrika içerisinde iş yapıyoruz. Bize bu açıklamaları yapan yetkili son olarak, ‘Beğenmeyen istifa etsin. Şartlarımız bunlar’ dedi. İşçileri işten atamadıkları için yıldırarak istifaya zorluyorlar. İşçilerin çalışma alanları sürekli kaydırılıyor, değiştiriliyor” dedi.
Ücret ödemelerinin problemli olduğunu belirten başka bir işçi de kendisinin normalde 3 bin 500 lira aldığını fakat resmi olarak asgari ücretli gözüktüğünü söyledi. Virüs sebebiyle karantinada olan işçilerin ise karantina süresi boyunca paralarının asgari ücret üzerinden yattığını aktaran işçi, bu sebepten dolayı işten ayrılan işçilerin daha düşük işsizlik ödeneği aldıklarını ifade etti. Mesai saatlerinin de dengesiz olduğunu dile getiren işçi, zorunlu mesailerinin sabah 8 ve akşam 6 olduğunu belirtirken, çoğu işçinin kampa akşam 9 gibi döndüğünü ve bu mesailerin ücretsiz olduğunu ifade etti.
Koşulların değişmesini istediklerini belirten işçi, “Biz bu koşullarda yaşamımızı sürdürüyoruz ve aldığımız para belli. İnternetten bir araştırma yaptım geçen gün. Şantiyenin sahibi Türkiye’nin en zengin iş adamlarından birisi. Yıllık cirosunun tam bir milyar dolar olduğunu öğrendim. İşte çok para kazanmanın yöntemi bu; işçileri sömürmek” diye konuştu.
Konuyla ilgili İzgen Mühendisliği aradığımızda ise yetkili kimsenin olmadığı söylendi.