24 Kasım 2020 13:25

Kadına yönelik şiddeti önlemeye dair talep Mecliste AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına dair HDP'nin TBMM gündemine sunduğu görüşme talebi AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

HDP’nin kadına dönük şiddete dair acil önlem alınması talebiye Meclise sunduğu genel görüşme talebi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Halkların Demokratik Partisinin (HDP) Türkiye’de kadına dönük şiddetin son bulması için gerekli tedbirlerin bir an önce alınması amacıyla Meclis Genel Kuruluna sunduğu genel görüşme talebi AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

HDP genel görüşme talebinde, Türkiye’de kadına yönelik fiziksel, cinsel, sosyal ve ekonomik şiddettin yaygın biçimde sürdüğünü belirterek “Pandemi ile beraber yaşanan ekonomik ve toplumsal krizde en güvencesiz konumda yer alan kadınların kamusal alandaki varlığına, yaşam alanlarına ve bedenlerine dönük saldırılar gittikçe artmıştır. Cinsiyet kimliğinden ve cinsel yönelimden dolayı neredeyse her gün bir kadın erkekler tarafından katledilmektedir” ifadelerine yer verdi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 SAYILI KANUN

HDP'nin Meclise sunduğu genel görüşme talebinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

“Kadınlara yönelik gerçekleşen suçların önlenmesi, mevcut yasaların uygulanması ve cinsiyetçilikle etkin mücadele eden politikaların uygulanmasıyla mümkündür. Bu açıdan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması hayati önem taşımaktadır. Kadına yönelik şiddet, kadınların haklarını ihlal eden, topluma katılımlarını sınırlayan, bedenlerine ve yaşamlarına zarar veren bir şiddet biçimidir. Sistematik olarak incelendiğinde, kadına yönelik şiddetin kadınların yaklaşık üçte birini etkileyen küresel bir halk sağlığı sorunu olduğu uluslararası kurumlar tarafından kabul edilmektedir.

Türkiye’de toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve eşitsizliğin yapısal bir sorun olmasına bağlı olarak kadına yönelik şiddet Türkiye’nin de en temel sorunlarından biridir. Erkek tahakkümü ve cinsiyetçilik yalnızca özel alanda değil kamusal alanda ve devletin kurumlarında hüküm sürmektedir. Toplumsal, siyasal ve iktisadi alanda oldukça yaygın olan cinsiyetçilik ve ayrımcılık kadına yönelik çok yönlü şiddet şeklinde vuku bulmaktadır. Kadın kurumlarının verilerine göre 2020 yılının ilk 10 ayında en az 256 kadın erkekler tarafından öldürülürken en az 197 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirmiştir.

Yargı, kadınlara yönelik erkek şiddetini önlemekte hayati öneme sahipken çoğunlukla failleri ‘iyi hal’ gerekçesiyle cezasız bırakmaktadır. Özellikle kadına yönelik şiddetin faili iktidar üyesi veya polis, asker gibi kolluk gücü olunca hiçbir biçimde yasal süreç etkili şekilde işlememektedir. Nadira Kadirova ve İpek Er cinayetleri bunun en açık örnekleridir. Cezasızlık böylece kadına yönelik şiddeti olağan hale getirmektedir." (Ankara/MA)

ÖNCEKİ HABER

"Pelikan"a verilen kamu yararına dernek statüsü Meclis gündemine taşındı

SONRAKİ HABER

Çalışan genç için önlem de izin de yok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa