24 Kasım 2020 23:00

Pandemide genç işçilerin çalışma sınırı yok!

12 saat çalışıyorum. Yemek molasını 20 dakikada bitiriyorum. Çalışmazsan açlıktan çalışırsan da virüsten ölürsün işte.

Kaynak:Daniel Wiadro/ Unplash

Paylaş

Umut Düzgün Bulut

İkitelli/İstanbul

İktidarın pandemi politikalarından en çok etkilenen kesimlerinden biri de genç işçiler oluyor. Gençler için sokağa çıkma yasağı uygulanıyor, ama işçi gençler bundan muaf tutuluyor. Patronlar pandemiyle birlikte derinleşen ekonomik krizi de bahane ederek işçilerin çalışma koşullarını daha da ağırlaştırıyor, genç işçilerse bu durumdan en çok etkilenenler oluyor. Biz de genç işçilerin pandemiyle birlikte ağırlaşan çalışma koşullarını İkitelli’deki genç işçilerle konuştuk.

12 SAAT ÇALIŞMAK İÇİN YEMEK MOLASINI KISALTIYORUM

Serkan BOZ: Ben 19 yaşındayım. İOSB’de CNC freze/torna makinelerini çalıştıran bir işçiyim. Çalıştığım için sokağa çıkma yasaklarından hep muaf oldum. Bu durumda da salgın hastalıkla baş başa kaldık hep. Üstelik salgın döneminde çalışma koşulları daha da zorlaştı. Bizim belli bir sayıda iş çıkarmamız gerekiyor ve ben o işi çıkarabilmem için 12 saat çalışıyorum. Yemek molasını 20 dakikada bitiriyorum, bazen çay molalarını es geçiyorum. Diğer işçiler de aşağı yukarı böyle çalışıyor. Sabahları mesela görüyorum onlarca işçi iç içe dolmuşa biniyor. Yani otobüse 20 kişi sınırı getirilmiş ama durakta işe gidecek yüz kişi var. Mecburen binecek çünkü gecikince patrona anlatamıyorsun, “Bana ne gecikmeyeceksin” diyor. Böylece işçilerin çoğu otobüs şoförlerine sinirleniyor ama asıl sinirlenmemiz gereken sistemin bu şekilde dizayn edilmiş olması. Bir ay herkesi eve kapatsınlar o zaman virüs falan kalmaz işte. Ama insanların dışarı çıkmaması için de insanlara para verilmesi lazım. Öyle “Ben herkes evde dursun dedim” diyerek işin içinden çıkıyorlar. İnsanlar eve ekmek götürmek zorunda nasıl evde dursun? Adama para vereceksin ki o da evden dışarı çıkmasın. Ben mesela 19 yaşındayım, bana ücretli izin verse ben deli miyim kalabalık dolmuşa, otobüse falan bineyim. O yüzden çalışıyorum, çalışmazsan açlıktan çalışırsan da virüsten ölürsün işte. Başka ülkenin IMF borcunu sildiğini söylüyor, niye? Niye başka ülkenin IMF borcunu siliyorsun? Biz bunca eziyeti bu ülkede yaşamıyor muyuz? Mesela çalışan işçiye gelince para yok. Bunlar nasıl değişir? Önce hükümetin değişmesi lazım tabii. Ama bu da nasıl olur ne zaman olur bilmiyorum.

STAJDA AYAK İŞİ YAPTIRIYORLAR

Umut KAYA: Ben Halkalı Meslek Lisesinde muhasebe bölümü okuyorum. 12. sınıftayım staj görüyorum. Staja gittiğim iş yerinde 5 binden fazla işçi çalışıyor. Plastik iş kolunda çalışıyorum. Salgının başından beri fabrika tamamen çalışmaya devam etti. Üstelik salgında üretim arttı. Önceden günlük 5-6 tır fabrikadan çıkıyorsa şimdi 11-12 tır çıkıyor. İşçiler hep fazla mesaide. Salgın döneminde işçi sayısı arttı, üstelik bunların çoğu genç işçi. Genç işçilerin şöyle bir özelliği var, patron genç işçiyi istediği kadar çalıştırıyor, üstüne fazla yük bindiriyor, sürekli ek mesaiye bırakıyor ve tüm bunlara karşın en az ücreti de genç işçiye veriyor. Ben bu iş yerinin ofisinde stajyerim, mesela benim sınıfımdaki diğer stajyerler 8 saat çalışıyorlar sadece ama bu işyerindeki stajyerler 9-10 saat çalıştırılıyor. Bir buçuk aydır stajdayım, bizi salgın döneminde de çağırdılar ama biz hiçbir şey öğrenemiyoruz ve iş yerinde bize getir götür yaptırıyorlar. Mesela okul ara tatile girdi beni yine çağırdılar. Bir iş yaptığımız da yok, temizlik yaptırıyorlar. Şimdi yeni tedbirler aldılar sözde ama fabrikada 5 binden fazla işçi çalışıyor. Bunlar aynı servise biniyorlar, saatlerce yan yana çalışıyorlar nerede bu önlem? Benim normalde sokağa çıkma yasağım var ama beni çağırırlarsa tekrar staja gideceğim, peki ne için? Ayak işi yapmak için. Bu firma birçok ülkeye mal ihraç ediyor. İşçi servisleri kaldırıyorlar, sabah biniyoruz ancak servis tıklım tıklım, biz stajyerleri ayakta götürüyorlar.

DERSLERİ DİNLEYEBİLMEK İMKANSIZ

Diğer taraftan, benim okulumda 2500 öğrenci var. Bu dönem okulu açtılar gittim ama sınıftakilerden korona olanlar çıkınca gitmekten vazgeçtim. Eğitimi online eğitim olarak almaya çalışıyoruz. Ben oyuncu olmak istiyorum, güzel sanatlar fakültesine girmek istiyorum. Ne kadar kültür derslerine çalışıyorsun dersen neredeyse hiç. Zaten lisede doğru dürüst ders vermiyorlardı, şimdi online eğitim olunca dinlediğimizden hiçbir şey alamıyoruz. Artık derslere bile girmiyorum çünkü çok verimsiz. Benim öğrenebilmem için hocalarla diyalog kurmam lazım. Telefondan ben ders dinleyemem, mümkün değil. Ben dönüp baktığımda yaşadığım sorunların sadece bana özgü olmadığının farkındayım. Birçok gençle aynı sorunu yaşıyorum bu sistemin bize yaşattığı sorunlar. Sistemin değişmesi lazım yani. Bizim sesimizi duyan çok fazla insan yok. Yine de ben bu düzenin değişeceğini düşünüyorum. Nasıl değişir, ne zaman değişir bilmiyorum.

ÖNCEKİ HABER

Çalışan genç için önlem de izin de yok!

SONRAKİ HABER

AYM, İşsizlik Fonu’ndan işverene destek sağlanmasını uygun gördü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa