24 Kasım 2020 23:00

Kadınların kıtalararasından yükselen mücadelesi

Polonya, Şili ve Arjantin’de kadınların mücadelesi Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen kadın mücadelelerini ortaklaştırıyor. Gelin birlikte göz atalım.

Fotoğraf: Kobieta

Paylaş

Polonya: Türkiye’nin kayıp ikizi

İstanbul Sözleşmesi dediğimizde aklımıza direkt Türkiyeli kadınların son yıllardır bu sözleşmeyi korumak için verdiği mücadele gelir. Ancak Türkiye, İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açan tek ülke değil. SSCB’nin dağılmasından sonra Orta Avrupa ülkelerinin AB ile entegrasyonu için kurulan Vişegrad Grubu’nun dört üyesinden üçü sözleşmeyi reddeden ya da kaldırmaya çalışan bir tutum sergiledi. Slovakya ve Macaristan sözleşmeyi reddederken Polonya ise sözleşmeyi kabul etmesine rağmen, son yılarda çekileceğiz diyecek kadar ileri gitti. Polonya’da yaşanan süreç Türkiye’ye ciddi bir benzerlik taşıyor.

Benzeyen sadece iktidarlar değil aynı zamanda Polonyalı ve Türkiyeli kadınların verdikleri mücadele de birbirine benzer. Temmuz ayında yapılan “İstanbul Sözleşmesinden çekileceğiz” açıklamasına karşı kadınlar direniş göstermeye başlayınca Polonya hükümeti sözleşmeden çekilmek kadar ciddi bir adım atamadı. Ancak diplomatik bir koz oynayarak sözleşmenin maddelerinin değiştirilmesini önerdi. Kadınların İstanbul Sözleşmesi için gösterdiği dayanışma hükümetin manevra alanını kısıtlarken bu sefer ülke farklı bir kararla sarsıldı: Kürtaj yasağı. Bu kararı Polonya’nın muhafazakar-popülist hükümeti tarafından atanan AYM (Anayasa Mahkemesi) verdi. AYM’nin verdiği karar hukuk açısından kadınların itiraz yolunu kapatılacağı düşünülse de işler iktidar için öyle ilerlemedi. Bu kararın ardından on binlerce kişi sokağa döküldü ve sonucunda kararın yürürlüğe girmesi askıya alındı. Kadınların mücadelesi, Polonya iktidarının hamlelerine karşı bir set çekti diyebiliriz. Ancak iktidarın zaman zaman İstanbul Sözleşmesini yeniden tartışmaya açması, zaman zaman ise kadın haklarına çeşitli saldırılarda bulunması en ufak bir boşlukta kadınlara yönelik hak gasplarını hayata geçirmeye ısrarcı olduğunu gösteriyor. Bu süreçte Polonyalı ve Türkiyeli kadınların birbirini desteklemesi kadın mücadelesi açısından önemli gözüküyor.

Şili’de kadınlar ipi göğüsledi

Neolibearlizm denildiği vakit laboratuvarı olarak zikredilen ülke Şili’dir. ABD destekli darbeyle iktidarı ele geçiren Pinochet’in Şili halkına yaşattığı acılar ve açtığı yaralar güncelliğini darbe anayasasıyla korurken Şili halkı uzun yıllar boyunca verdiği mücadele sayesinde önemli bir kazanım elde etti: Yeni bir anayasa. Bu anayasa, Şili halkları tarafından seçilen delegelerle oluşturulan Anayasal Meclis tarafından yazılacak. 2019 ve 2020 yıllarında Şili halklarının mücadelesi sürekli gündemdeyken protestolarda başı ve yeni eylem tarzlarıyla dikkatleri üzerine çekenler Şilili kadınlardı. 2019’un sonlarına doğru Las Thesis eylemleriyle ön plana çıkan kadınlar, yarattıkları bu eylem tarzı ile dünyada bir akım oluşturmuşlardı. O günden bugüne meydanları bırakmayan kadınlar yeni bir anayasa yazılması mücadelesinde de önde oldular. Öyle ki kadın seçmenlerin %79’u anayasa değiştirilsin dedi*. Şili halklarının bu mücadelesi antidemokratik ve neoliberal politikalarla yönetilen ülkeleri zor durumda bırakırken dünya halklarına da “El pueblo unido, jamas será vencido!”** diye sesleniyor. “Kadınlar mücadelede neden olmazsa olmaz?​” sorusunun cevabını da tam anlamıyla veriyor.

Arjantin’de yeşil ve mavinin mücadelesi

Kafamızı bu sefer Güney Amerika’nın doğusuna çevirdiğimizde bir başka kadın mücadelesi karşımıza çıkıyor. Arjantin’de kadınlar uzun yıllardır kürtajın yasallaşması ve kadın hakları için mücadele ettiğini biliyoruz. Kadınlar, kürtajın yasallaşması için yeşil, kadın hakları için mor fularlarla sokakları dolduruyordu. Ancak kürtajın yasaklanmasını isteyen gruplar bu davranışa karşılık Arjantin bayrağına ithafen mavi fularlarla sokağa çıktılar. Daha çok kilise, cemaat, devlet tarafından destekli olduğu bilinen bu gruplar kadın haklarına ve kürtaj yasasına karşı muhafazakar bir eğilimi temsil ediyor. 2008 ve 2019 yılları arasında yaklaşık 3000 kadın cinayetinin işlendiği ülke kadın haklarına ve kürtaja yönelik hala önemli bir adım atabilmiş değil. Ancak Arjantinli kadınlar gerek kadın cinayetlerinde adliyelerde buluşarak, davayı kovalayarak, gerekse şiddet mağduru kadınlarla dayanışma sağlayarak mücadele etmeye çalışıyor. Bu koşullar altında kürtaj ve kadın hakları için savaşan yeşil fularlıların ısrarlı mücadelesi Arjantinli kadınlar için bir umut oluyor.

*https://www.evrensel.net/haber/417292/silide-halk-anayasanin-yeniden-yazilmasini-istedi

**“Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez” anlamına gelen söz ve bir Inti Illimani şarkısı.

Hazırlayan: Cenk Yılmaz Bayır

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İÜ’de dayanışmanın ruhu “SBF’li Kadınlar”

SONRAKİ HABER

Kocaeli'de bir fabrikada üzerine demir düşen İşçi Hüseyin Süzer hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa