Eşitsizlik varsa mücadele de şart!
Bizim içimizde umut var oldukça ve yaşamak istediğimiz hayatı elde etmek için verdiğimiz mücadeleyi bırakmadıkça eminim ki bir gün biz kazanacağız.
Fotoğraf: Pixabay
Amine DOĞAN
Alibeyköy Kız Meslek Lisesi
İstanbul Fatih'te bir meslek lisesinde son sınıf çocuk gelişimi bölümünde okumaktayım. Stajım boyunca hep mücadele etmek zorunda kaldım. İki ay içinde dokuz proje yetiştirme ve çocuklar için etkinlik planı hazırlama konusunda sıkıntılar yaşadım. Proje konusunda hep bir geçiştirme söz konusuydu. Etkinlik planı yapmak için hocaya ben bir şeyler attım ve bu şekilde ilk etkinliğimi yaptım. Bu olaylar sonrasında karantinaya girmek zorunda kaldım. Bu süreç içerisinde de artık derslerin online olacağını öğrendim. Karantinaya girdiğimden sınavlara giremedim ve elimde ne bir etkinlik planı dosyası ne de hazırda bir proje vardı. Bu durumda beni geçiştiren hoca mı yoksa ben mi suçluydum? Benim elimde hiçbir şey olmaması benim içimde büyük bir endişe uyandırdı. Okullar açılacağı zaman hem sınav hem etkinlik planı hem projeler sıkışmama neden olacak mıydı? Bu durumu iki arkadaşımın daha yaşadığını gördüm. Sonra durdum ve düşündüm. Sınıfı geçme kaygısından mı, yoksa öğrencinin her zaman haksız görüldüğü şu zamanda haksız olanın biz olmadığını göstermek için miydi bu? Ayrıyeten bu durumun kendi içinde bile bir tutarsızlığı, bir eşitsizliği var. Başka liseye giden biri daha az etkinlik planı veya proje yaparken başka lisedeki daha çok çalışmak durumunda kalabiliyor. Daha az çalışan öğrenciler derslerine, kendilerine daha çok vakit ayırabiliyorken, daha çok çalışan öğrenci son gün kala sınavlara çalışmaya çalışıyor. Bir diğer durum ise maaş sıkıntısı. Aslında arkadaşımın söylediği sözler durumu özetler nitelikte: “Babam, devlette para kalmaz size o zaman para verirler, deyince rahatladım(!)” İlk ay maaşlarımız, ikinci ayın üçüncü haftasına girilmesine rağmen yatmamış durumda. Kimisi için bu durum sıkıntı olmasa da bir başkası için bu para ailesine maddi katkıda bulunmak isteyenler, sağlık sorunlarını gidermek için alacaklarını alacak olanlar, kendi test kitaplarını kendileri almak zorunda olanlar için oldukça önemliydi. Bu bahsettiğim sorunlar, aslında hepimizin sorunu. Bu maaş hakkımız olan para. Bir arkadaşımız bu durumu ilçeye sorduğunda memur değişikliğinden kaynaklı gecikme olduğu söylenmiş. Sonraki zamanlarda memur değişikliği yapılmayacağı ne malum? Ya da her değişiklik yapıldığında maaşlar geç mi yatacak? Biz ve bizim gibi gençler bu sorularla boğuşmayı tahminen ne zaman bırakır, biz mi çok abartıyoruz, yoksa onlar mı durumu fazla küçültüyorlar gözlerinde? Hakkımızı aramak adına dilerim daha fazla genç bu soruları soruyordur. Aksi taktirde korkuyorum; bugün sormadığımız ilk ay maaş gecikmesini koca bir döneme sığdırmalarından. Sormadığımız taktirde geleceğimizi ellerimizden almalarından. Eminim ki hepimiz düşlüyoruz, tüm bu zorluluklara rağmen istediğimiz mesleği elde etmeyi. Kimimiz sanat yapmak istiyor, kimimiz bilimle uğraşmak istiyor, kimimiz kafasında farklı girişimler yapmayı planlıyor. Evet bunlar için hiç kimseden destek görmüyor, bize tepeden bakılıyor veya imkanlarımız yetmiyor olabilir ama bizim içimizdeki umut var oldukça ve yaşamak istediğimiz hayatı elde etmek için verdiğimiz mücadeleyi bırakmadıkça eminim ki bir gün biz kazanacağız. Gelecek uğruna verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmediğimiz ve sonunda bizim kazandığımız günlerin yaklaşması dileğiyle.