24 Kasım 2020 23:00

“Güneşin patentini alabilir misiniz?”

Daha önce onay almamış bir aşı üretme yönteminin(mRNA), yine kar odaklı olduğunu görebiliyoruz.

Fotoğraf: Artem Podrez/Pexels

Paylaş

Koronavirüs pandemisinin başından bu yana bir gün gelip salgını sonlandıracak bir aşı herkesin beklentisi oldu. Geçtiğimiz hafta da beklenen “müjde” gündemde hemen kendine yer buldu. Ancak haberlerin sonrasında aşının koruyuculuğu, maliyeti, taşınması da konuşulur oldu. Mesele gündemde epeyce bir süre kendine yer bulacak ve bir süre daha yarım yamalak cevaplarla sorulara yanıt aranmaya çalışılacak olsa da bu meselede kesin bir cevabı olan bir durum var; aşılanmanın sınıfsallığı.

AŞI NEDİR, NEYE YARAR?

B lenfositleri, her mikroba özgü ayrı antikor yapma beceresine sahip hücrelerdir. Bu da hastalık geçiren veya aşılanan kişinin kanında koruyucu IgG antikorunun bulunmasını sağlamakta ve kişinin bir daha aynı mikropla karşılaşınca olacak olan gerekli savunmayı da öncüllemektedir.

Aşılanmanın ve aşıların çeşitli tipleri olsa da aşılanma ile taklit edilen durum da bu şekildedir. Bulaşıcı hastalıklara karşı yapılan aşılama da “mimesis”tir aslında. Temelde, dışarıdan belirli koşullar altında verilen bir maddeye karşı kişinin “bağışıklık yanıtı” oluşturmasını ve bunun sonucunda da “immun hafıza” geliştirmesi sürecidir. Bu şekilde aşılamayla da kontrollü biçimde bağışıklık yanıtı oluşturulmaktadır. Bazı aşılarda yeterli hafızanın oluşması için tekrarlayan dozlarda aşılama yapılmaktadır. Aşının koruyuculuk süresi de vücutta üretilmesine sebep olduğu antikor miktarıyla alakalıdır. Farklı yöntemlerde de aşı geliştiriliyor olsa da öne çıkan iki aşı tekelinin,  koronavirüs aşısının üretiminde kullandığı mRNA aşı tekniği de aslında yeni bir aşı tekniğidir. Özellikle biyomühendislik araçlarının gelişimiyle genom üzerindeki yapacağımız değişikliklerde daha hâkim olmamızla aşı geliştirmesinde de kullanılır bir yöntem haline getirilmeye çalışılmaktadır. Ancak yöntemin zorluğundan ve yeni olmasından ötürü daha önceleri bu yöntemle üretilip onay alan hiçbir aşı bulunmamaktadır. Buna rağmen birçok şirketin, tekelin mRNA çalışmalarına yönelmesinin sebebi de hızlı üretilip, düşük maliyetli de olmasıyla karın maksimize edilmesine dayanmakta.

HERKESE EŞİT, ÜCRETSİZ, YETERLİ AŞI

Aşılar maalesef, üretim bandından çıktığı gibi halkın doğrudan, ücretsiz şekilde ulaşabildiği şeyler olmamışlardır. Özellikle böyle bir pandemi döneminde satışı garanti olan bir aşı için tekellerin ağızlarından salyalar akarak bilimsel gelişmeyi halk için önemsiyormuşçasına bilimsel çalışmaları fonlamasının temel motivasyonu da bu olmuştur. Aşıların üretim sonrasında saklanması da aşının “satışında” maliyete eklenmekte. Özellikle önce çıkan mRNA yöntemiyle üretilecek aşıların bozulmaması için eksi 70 derecede muhafaza edilmesi ya da “soğuk zincir” denilen yöntemle aşının uygulanmasına kadar olan süreçte aşının bozulmaması elzemdir. Ülkelerin büyük çoğunluğunda da bunlar için yeterli koşullar henüz uygun değil. Patent meselesi de bilimin toplumsal işlevine vurulan en büyük darbelerdendir. Herkes için eşit şekilde, ücretsiz ulaşılabilir olması gereken aşılar, bilimsel çalışmalar patent ile şirketlerin, tekellerin karlarına kar kattıkları bir unsur haline getirmekte.

AŞI ÇARE OLUR MU?

Aşılanma bireysel bir korunma gibi gözükse de etkili olması için toplumda yaygın bir aşılama olması şarttır. Yaygın bir aşılama olmadığı sürece, tedarikte sıkıntı yaşandığı sürece, herkese eşit düzeyde ulaştırılmadığı sürece aşılanmanın salgının gidişatı için pek de etkisi olmayacaktır. Özellikle bu süreçte ekonomik sebeplerden aşılanamayacak olan yoksul kesim, pandeminin tamamında olduğu gibi virüsün ana kurbanları haline gelecektir. Aşının üretim süreci laboratuvarların, tesislerin kapılarının arkasında halkın bilgisi dâhilinde olmadan üretilmemesi gerektiği gibi aşı da herkes için eşit, ücretsiz ve yeterli düzeyde olmalıdır. Aşının birilerinin “malı” olmasına en iyi cevabı da çocuk felci aşısını geliştirdikten sonra patent almama sebebini açıklayan virolog Jonas Salk vermiştir: “Güneşin patentini alabilir misiniz?​”

ÖNCEKİ HABER

Sovyetler'in Türkistan coğrafyasında kadınlar

SONRAKİ HABER

Fransa'da tam gün sokağa çıkma yasağı, 15 Aralık'ta kısmi yasağa dönecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa