25 Kasım 2020 05:09
/
Güncelleme: 10:55

Dün polis zoruyla engellenen metal işçileri Ankara yürüyüşlerine bugün başladı

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, sendikal haklarının tanınması talebiyle Gebze'den Ankara'ya yürüyor. İşçiler dün polis zoruyla engellenmelerinin ardından yürüyüşlerine bugün başladı.

Birleşik Metal-İş üyesi metal işçileri, sendikal haklarının tanınması talebiyle Gebze'den Ankara'ya yürüyüş başlattı.

Metal işçileri yürüyüşlerine dün (24 Kasım Salı) başlayacaklarını duyurmuş ancak Kocaeli Valiliğinin kararıyla polis zoruyla engellenmiş ve gözaltına alınmışlardı.

Yürüyüş öncesi gerçekleştirilen açıklamaya Petrol-İş, Eğitim Sen, CHP, EMEP, DİP ve SEP destek verdi.

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler sendikal haklarının tanınması talebiyle Ankara'ya yürüyüş başlattı.

Fotoğraf: Mert Samyeli/Evrensel

Sendikal haklarının tanınması talebiyle Gebze'den Ankara'ya yürümek isteyen Birleşik Metal-İş üyesi işçiler dün polis zoruyla engellendi. Sendikanın Gebze 1 No'lu şubesi önünde bulunan işçiler, sendika yöneticileri, desteğe gelen diğer sendikaların ve siyasi partilerin üye ve yöneticileri de dahil olmak üzere toplamda 97 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler sendikal haklarının tanınması talebiyle Ankara'ya yürüyüş başlattı.

Fotoğraf: Mert Samyeli/Evrensel

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler Gebze'den Ankara'ya yürüyor.

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler sendikal haklarının tanınması talebiyle Ankara'ya yürüyüş başlattı.

Fotoğraf: Mert Samyeli/Evrensel

(Gebze/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et