Sağlık emekçileri: Bizim de bir canımız var, sesimize artık kulak verin
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri: Bizim de bir canımız var. Gerekli önlemleri alın, bizim sesimize kulak verin.
Fotoğraf: Evrensel
SES Şişli Şubesinin çağrısıyla Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, taleplerini görmezden gelen hastane yönetimi ile sağlık bakanlığına seslendi. Şimdiye kadar 180 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğine vurgu yapılan açıklamada, “Bizim de bir canımız var. Gerekli önlemleri alın, bizim sesimize kulak verin” denildi.
BAŞHEKİM, SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ DİNLEMEDİ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Şişli Şubesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı.
Açıklamada ilk olarak SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak söz aldı. 9 aydır pandemiyle mücadele ettiklerini söyleyen Kavak, “Ama ne yazık ki hem çalıştığımız hastanelerdeki idareciler hem de Sağlık Bakanlığı sesimize kulak vermedi. 180 sağlık emekçisi arkadaşımızı kaybettik. Pandemi sürecinde hızla enfekte olmaya devam ediyoruz, iş yükümüz de ek ödeme adaletsizliği de artıyor” dedi.
Yaşadıkları sorunların çözümü için görüşme talebinde bulundukları Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimine sorunlarını aktaramadan hastaneden dönmek zorunda kaldıklarını söyleyen Kavak, başhekim tarafından aşağılayıcı bir üslupla karşılandıklarını belirtti.
Kavak, “Bugün bu nedenle buradayız, bizim sorunlarımız çok elzem bir noktada. Bizler görevimizin başındayız, hastalarımız için mücadeleye devam ediyoruz. Ama bizim de bir canımız var ve gerekli önlemleri alın, bizim sesimize kulak verin” diye seslendi.
ACİLEN HAREKETE GEÇİLMEZSE SAĞLIK SİSTEMİ BU YÜKÜN ALTINDA KALACAKTIR
Hazırlanan açıklamayı SES Şişli Şube Yöneticisi Fırat Burak Gürhan paylaştı.
Tüm dünyaya yayılan koronavirüsle mücadelede en ön saflarda yer alan sağlık emekçilerinin 9 aydır çığ gibi büyüyen sorunlarını dinleyecek ve çözecek bir muhatap aradığını söyleyen Gürhan, “Sağlığı yönetmeyi çoktan bırakmış bir bakan var ve sadece turkuaz tabloyla algı yönetiyor. Dün akşam itibari ile turkuaz tablonun gizli sayfalarına da yavaş yavaş girdi sayın bakan. Sağlık çalışanları salgının başından beri ‘yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ diye çığlık atıp seslerini tüm dünyaya duyurmuşken ne işyerlerimiz de yöneticilerimize ne de sağlık bakanlığı yöneticilerine sesimizi duyuramadık. Bilimin, sosyal hukuk devletinin gereklerini gerine getirerek salgının hızını kesmek için acilen harekete geçilmezse sağlık sistemi bu yükün altında kalacaktır” diye konuştu.
YÖNETİCİLERİMİZE PARMAK SALLAMAYIN, SORUNLARI ÇÖZÜN!
Hamidiye Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde işyerinde yaşadıkları soruları anlatmak için bir araya geldiklerini söyleyen Gürhan,
“Türkiye’nin çoğu hastanesi gibi salgın burada da etkili bir şekilde yönetilemiyor. Çalışanlar ve onların temsilcileri salgınla ilgili alınan karar süreçlerine dahil edilmiyor. Pandeminin başından beri alınması gereken önlemler uygulanmıyor. Yöneticilerimiz parmak sallayarak sorunları çözmek yerine bir kamu yöneticisinin görev ve sorumluluğuyla hareket ederek kurumsal kişiliğimizle masaya oturmalı ve sıraladığımız taleplere çözüm üretmelidir” dedi.
SON 1 AYDA 15 SAĞLIK ÇALIŞANI KOVİD OLDU, SESİMİZİ DUYAN YOK!
Ardından yaşadıkları sorunları sıralayan Gürhan, taleplerinin karşılanmasının yalnızca sağlık emekçileri için değil, Kovid-19’a karşı verilen mücadele için de çok ön emli olduğuna vurgu yaptı.
- Örgütlenme hakkı sendikal hak ve özgürlükler kapsamında anayasa ve uluslararası sözleşmelerle korunan bir haktır. Sendikamız bir tüzel kişiliktir. Yöneticiler kurumları yasal mevzuatlara göre yönetirken tüm kurum ve kuruluşların tüzel kişiliğine saygı duymalıdır. Bu nedenle Şişli Hamidiye Etfal hastanesi Başhekimi Hacı Mustafa Özdemir şube yöneticilerimizden özür dilemelidir.
- Kovid-19 Laboratuarı iş yükü son 1 ayda ciddi anlamda artmıştır. Numune sayısı 500, 1400 derken daha sonra 2000’lere kadar ulaştı. Fakat laboratuar teknisyenlerinin sayısı artırılmadı. İş yükünün hafifletilmesine dair yazılı çözüm önerilerimiz bir an önce uygulanmalıdır.
- Nitelikli ve kişiye uygun koruyucu ekipmanın yeterli sayıda sağlanmadığı, kısıtlı sayıda verilen ekipmanla çalışma sonucunda enfekte olan sağlık emekçilerinin sayısında artış olduğu gözlenmiştir. Nitelikli ve kişiye uygun ekipman sağlanması en önemli iş güvenliği önlemlerinden biridir ve sağlanmaması bir suçtur.
- Solunum fonksiyon testi gibi aerosol yayılımının çok yüksek olduğu, havalandırma koşullarının yeterliliğinin ispat bile edilemediği çok riskli alanlardaki poliklinik çalışanlarına mesleki risklerine göre tavandan ek ödeme yapılmamıştır. Kovid-19 alanlarının belirlenmesinde ve risk değerlendirmelerinde çalışan temsilcilerinin görüşü alınmalıdır.
- Poliklinik alanlarının pandemi yönetimine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini, çalışanların hasta ve hasta yakınları ile temasını en aza indirecek mühendislik önlemleri alınmalıdır.
- Sarıyer Hamidiye Etfal Hastanesi Çocuk acil servisinden hasta sayısının azaldığı bahanesiyle zaten yetersiz olan çalışan sayının daha da azaltılmasına artık bir son verilmelidir. Acil çalışanları bırakın dinlenmeyi yemek yiyecek vakit bile bulamamaktadır. Çalışan sayısı en azından eski haline getirilmelidir.
- Sarıyer Hamidiye Etfal Hastanesi'nde verilen yemek öğünleri ne besleyici, ne doyurucu ne de destekleyici öğün vasfı taşımamaktadır. Öğünlerin yetersizliği iş yükü arttıkça vücut direnci azalan sağlık emekçileri için ciddi bir risktir. Sağlık emekçileri adeta aç karnına çalıştırılmakta ya da işyerlerinde kendi ceplerinden beslenmektedirler. Olağanüstü dönemlerde olağan iaşe yönetmelikleri yerine acil düzenleme yapılmalıdır.
- Acilden Kovid-19 alanı diye adlandırılan yerde hastaların bekleme sürelerinin çok fazla olması nedeniyle hem çalışanların viral yükü hem de hastaların viral yükü artmaktadır. Bekleme sürelerinin azaltılması ya da hasta yığılmasının engellenmesi için çalışan önerileri dikkate alınmalıdır.
- Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi Acil kliniğinde son 1 ay içinde 15 sağlık emekçisinin Kovid-19 pozitif olduğunu, hastanede yatıp tedavi altında olan arkadaşlarımızın olduğunu bu sayının artmasında hastane yöneticisi olarak siz Hacı Mustafa Özdemir’in birincil sorumlu olduğunuzu hatırlatmak istedik.
- Bakanın ekranlardan tüm kamuoyuna duyurduğu tavandan ek ödeme ise biz sağlık emekçileri için tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Bilinmelidir ki biz sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında açlık sınırına yakın bir ücretle bir ay geçinmek zorundayız. Pandemi ile birlikte hayatın iyice pahalılaştığı şehrimizde artık insanca yaşayabileceğimiz bir temel ücret istiyoruz. Ayrıca seçim vaadi olarak sunulan 3600 ek gösterge ile ilgili hala bir çalışma olmamış olması biz sağlık emekçilerini gelecekleri ile ilgili umutsuzluğa sürüklemektedir. (İstanbul/EVRENSEL)