26 Kasım 2020 22:31

Düşük ücret, işçileri kültür sanattan yoksun bırakıyor

Tiyatro, sinema ve konser gibi kültür sanat etkinlikleri üzerine konuştuğumuz işçiler; uzun çalışma süreleri ve düşük ücretin kültür sanat etkinliklerine gitmelerini engellediğini söyledi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli’de işçi duraklarında işçilerle tiyatro, sinema ve konser gibi kültür sanat etkinliklerine gidip gidemediklerini konuştuk. Kültür sanat hayatından uzak kaldıklarını dile getiren işçiler, uzun çalışma süreleri ve düşük ücret nedeniyle kültür sanat etkinliklerinden yoksun kaldıklarını söyledi.

"EKMEK HER ŞEYİN ÖNÜNE GEÇTİ"

En son ne zaman sinemaya gittiğini sorduğumuz 23 yaşındaki Mehmet, “Kim bilir ne zaman gittim hatırlamıyorum” dedi. 6 yıldır mermer fabrikasında çalıştığını ifade eden Mehmet, sinemaya en son lisede okuduğu yıllarda gitme imkanı olduğunu belirtti. İnsanların çalışmak zorunda olduğunu dile getiren Mehmet, “Kitap okuyorum. Suç, polisiye romanları seviyorum. Normalde mesai 8 saat ama fazla mesailerle 14 saat çalışıyorum” sözleriyle de sinemaya gitmenin imkansızlığından yakınıyor.

Pandemi öncesinde yılda bir iki kez ailesiyle sinemaya gidebildiğini söyleyen Metal İşçisi Bayram, en son “Dedemin Fişi” (2016) filmine gittiklerini hatırlıyor. Bayram, “Tiyatro hiç yok. Daha fazla vakit ve maddi durumumuz olsa tabii çocuklarla birlikte vakit geçirmek isteriz. Biz kitap okuyamıyoruz ama çocuklar okuyor, onlar seviyor okumayı. Onlar için çalışıyoruz. Sabah 6 buçukta evden çıkıyorum 14 saat çalışıyorum. Ekmek her şeyin önüne geçti. Öğrenciler gidebiliyor sinemaya falan ama işçinin zamanı da yok parası da” diye konuştu.

"İŞTEN EVE GELİYORSUN EV İŞLERİYLE UĞRAŞIYORSUN"

Konserlere gidip gitmediklerini, Denizli’nin kültürel varlıklarını gezip gezmediklerini sorduğumuz Bayram, “Biletli konsere hayatımda hiç gitmedim. Ama Buldan festivali olur, Yatağan festivali olur, öyle ilçe şenliklerine giderim. Kültürel varlık dediğinde Denizli’de aklına Pamukkale gelir. Giriş 80 lira! 4 kişilik aile gitsen 320 lira bir işçi nasıl ödesin” sözleriyle Pamukkale travertenlerinin giriş ücretlerine tepki gösterdi.

Eşi tekstilde kendisi mermerde çalışan kadın işçi ise, “Çalıştığım için bir yere gidemiyorum. Çocuklar arada gidiyor” dedi. Tekstilde çalışan bir kadın işçi ise, “Sinema bizden uzak. İşten güçten zaman olmuyor hiçbir şeye. Hayatımda hiç sinemaya gitmedim. Oğlan 10 yaşında o arada gitmek istiyor ama gidemedik hiç. Eşim de çalışıyor. Eve geliyorsun ev işleriyle uğraşıyorsun, sonra işe gidiyorsun hiçbir şeye vakit yok” ifadelerini kullandı. Başka bir işçi de geçtiğimiz yıl çocuklarını karne hediyesi olarak sinemaya götürdüklerini ama artık pandemi nedeniyle gidemediklerini söyleyerek, pandemi olmasa gitme imkanları olduğunu dile getirdi.

"BİR PAZAR GÜNÜM VAR ONDA DA DİNLENİYORUM"

Kargo İşçisi Ali, sinemaya gitmekten çoktan vazgeçtiğini dile getirerek sorduğumuz soruya şaşırıyor. Ali, “Maddi durum yok gidemiyoruz. 10 saat çalışıyorum. Sinemaya hiç gitmedim. Bir pazar günüm var onda da dinleniyorum. Bir yere gitsem dinlenemem” diyerek kitap okumaya da hiç vakti olmadığını söyledi.

38 yaşındaki bir tekstil işçisi de evde tek yaşadığı halde ancak geçinebildiğini, aslında film izlemeyi sevdiğini fakat arada televizyondan izleyebildiğini belirtti. 17 yıldır günde en az 8 saat çalıştığını söyleyen işçi pazar mesaisi de yaptıklarını sözlerine ekledi.

Bir grup genç işçi ise işlerin çok yoğun olduğunu, günde 12 saat çalıştıklarını belirtti. Tekstilde çalışan işçilerden biri, “İş o kadar yoğun ki, gitmek isteriz, eğlenmek isteriz. Hak sıfır. Ne konseri ne kitabı. İşten çıktığımızda yorgun düşüyoruz, hatta bazen yemek bile yiyemeden uyuyakalıyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Geçtiği yerde iz bırakan komünist işçi Celal Özçelik

SONRAKİ HABER

Mülteci Dayanışma Ağından Mesut Aslan: Yılda 500 bin mülteci Van'dan geçiş yapıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa