Prof. Dr. İzzettin Önder: Borsa İstanbul satışı bir çürüme ve mali çöküşün göstergesi

Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 6. Toplantısı'nın ardından iş birliği anlaşmaları imzalandı. Türkiye Varlık Fonu (TVF) bünyesinde bulunan Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesi Katarlı QIA’ye satıldı. Anlaşmalar ile Katar'dan Türkiye'ye 300 milyon dolarlık sermaye akışının gerçekleşmesi öngörülüyor.

Başbakanlık bünyesinde 2016 yılında kurulan Türkiye Varlık Fonu (TVF) faaliyet kârlarının hemen hepsi tüm vergilerden muaf ve gerçekleştirdiği işlemler Sayıştay denetiminin dışında bulunuyor. Varlık Fonu bünyesindeki Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar sermayesine satışı ise Varlık Fonu'ndan yapılan ilk satış olma özelliği taşıyor.

Satışı Evrensel'e değerlendiren İktisat Profesörü İzzettin Önder, “Bir çürüme ve mali çöküşün göstergesi” dedi.

"MAL VARLIKLARIMIZ MİRAS YEDİ GİBİ ELDEN ÇIKARILIYOR"

İzzettin Önder, Varlık Fonu'nun esasında "ikinci bir bütçe" olduğunu söyledi. Varlık Fonu'nun "Türkiye’nin birikmiş varlıklarının stoklaşmış hali" olduğunu ifade eden Önder, “Hükümet eriyor, kendisini kurtarmak için her şeyi yapıyor. Çünkü çok paraya ihtiyacı var. Koronavirüs aşısını henüz halledemediler. Ekonomi giderek kapanıyor. Çaresizce ulusal serveti, kendi mal varlıklarımızı miras yedi gibi elden çıkartıyorlar. İleriye yönelik hiçbir hesap yapılmadan yapılıyor. Bu küreselleşmeye ile de bağlantılı. Bizde finansal açıdan ve politik açıdan durum kötü. Epey zamandır politika ekonomiyi çok ciddi etkiliyor. Faiz artışına rağmen dolar hâlâ 8 liraya yakın seviyede” dedi.

Söz konusu satışı “Bir çürüme ve mali çöküşün göstergesi” olarak yorumlayan Önder, “Kanal İstanbul’u da böyle görüyorum. Çaresizlik nedeniyle para getirecek bir işi yapmaya çalışıyorlar. Ama ileriye yönelik borçlanılacak. Bence bununla siyaseti finanse edecekler” değerlendirmesinde bulundu.

MECLİS YOK, VERGİ YOK, SAYIŞTAY YOK!

“Varlık Fonu'nun Sayıştay denetimi dışında ve fon kapsamındaki şirketlerin neredeyse tamamen vergi dışı bırakılmış olması fon kapsamındaki şirket hisselerinin satışını hızlandırır mı” sorumuza ilişkin, “Varlık Fonu'nun Sayıştay denetiminin dışında olması, bir kişiye bağlanmış olması işin mantığı” diyen Önder şöyle devam etti:

“Belli kararları Meclisten ve bir takım kurumlardan geçirmeden almak. Hatta Varlık Fonu Türkiye’de ikinci bir bütçedir. Bütçe demek halkın parasının halk adına kullanılmasıdır. Varlık Fonu aslında bizim birikmiş varlıklarımızın kullanılması. İleriye dönük bir yatırımın kullanılmasıdır. Birikmiş varlığın stoklaşmış halidir. Bunun kullanımında Meclis, Sayıştay yok. Hiçbir yasa, usül yok ortada. Saray’a bağlı bir yönetimi var.”

VARLIK FONU'NU ERDOĞAN VE DAMAT ALBAYRAK YÖNETİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile damadı eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın başında bulunduğu Varlık Fonu'nun bünyesinde Ziraat Bankası, Halkbank, Türkiye Petrolleri, BOTAŞ, PTT, TÜRKSAT, Borsa İstanbul, Milli Piyango, TCDD, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Eti Maden, Kayseri Şeker Fabrikası, ÇAYKUR, Türk Hava Yolları, Türk Telekom ve mülkiyeti Hazine’ye ait bazı taşınmazlar bulunuyor.

KATAR İLE HÜKÜMETİN ARASI İYİ: 15 MİLYAR DOLAR BORÇ ALINMIŞTI

Sıcak paraya ihtiyacı olan Türkiye ekonomisine swap yoluyla borç veren birkaç ülkeden biri Katar olmuştu. Merkez Bankasının 2018 yılında Katar Merkez Bankası ile imzaladığı ikili 5 milyar dolarlık swap (para takası) tutarı, mayıs ayında 15 milyar dolara çıkmıştı. Bu işlem Katar’dan 15 milyar dolar borç almak anlamına geliyor.

BAKAN ELVAN İLK AÇIKLAMASINDA "ÖZELLEŞTİRME SÜRECEK" DEMİŞTİ

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilgili ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı ilk açıklamada özelleştirme uygulamalarına devam edeceklerini söylemişti. (EKONOMİ SERVİSİ)

Varlık Fonu, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payını Katar’a sattı