DEÜ'den bir hemşire: Sağlıkçılara ‘Yemeyin, içmeyin, oturmayın’ deniliyor
DEÜ’den bir hemşire, hastane restoranı ve kafeteryasında sandalyelerin kaldırılmasını yazdı.
Fotoğraf: Freepik
DEÜ’den bir hemşire
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Başhekimliği, bulaşı engellemek gerekçesiyle ‘Hastanedeki ortak kullanılan tüm mutfak ve kafelerdeki masa ve sandalyelerin kaldırılması ve kullanılmamasına’ ilişkin bir yazı yayımladı.
Biz hemşireler bu yazıyla ilgili ne mi hissediyoruz, anlatayım.
Biz 8 ile 12 saatlik mesai süresince zaten kovid olmayalım diye yaşayacak, ayakta kalacak ve iş yapacak kadar besleniyorduk. Daha az tuvalete gidelim diye su, çay ve kahve gibi içeceklerimizi çok azaltmıştık.
Peki yazı bize ne diyor hiç içmeyin! Hiç yemeyin ! Hiçbir arada oturmayın !
Kovid pozitif; biz hastalarımıza yemek yedirirken bulaşmıyor, hep birlikte hastalarımıza bakım verirken bulaşmıyor, hastalarımızla yetersiz havalandırılan ortamlarda aynı havayı solurken bulaşmıyor.
Ne zaman mı bulaşıyor; biz sandalyelere oturduğumuzda. O zaman ne yapmalı; sandalyeleri kaldırmalı ve 12 saat ayakta durmalı. Ayakta duranı sevmiyor bu koronavirüs, oturana ise gelip yapışıyor.
Ne zaman mı bulaşıyor; biz yemek yediğimiz zaman. O zaman ne yapmalı; maskeleri çıkarmamak için aç kalmalı, yemek yemeden 12 saat ayakta kalmanın yollarını bulmalı. Aç insana gelmiyor koronavirüs, yemek yiyeni bulup yapışıyor.
Ne zaman mı bulaşıyor, çay kahve içtiğimizde. O zaman ne yapmalı; maskeleri çıkarıp su, çay, kahve içmemeli. Susuzluktan yananı sevmiyor koronavirüs, su, kahve ve çay içeni bulup yapışıyor.
Biz de biliyoruz hangi koşullarda bulaştığını ve hangi koşullarda bulaşmadığını.
Biz sağlık çalışanları da insanız; yemek ihtiyacımız, su ihtiyacımız hatta tuvalete ihtiyacımız da oluyor aynı sizler gibi.
Oturma ihtiyacımız da oluyor. Bazen başımız, bazen dişimiz, bazen ayağımız ağrıyor uzatmak istiyoruz aynı sizler gibi.
Peki bu ihtiyaçlarımızı karşılayamazsak ne mi olur; yorulup hasta oluruz ve oluyoruz da, ölüyoruz da. Başhekimlikte kendi özel odanızda oturup karar almak kolay. Başhekimlik binasına girmek için bile HES kodunuz isteniyor ama çalışmak için bu sorgulamaya gerek yok. Çünkü sonucunuz pozitif olsa da çalışabilirsiniz.
Ücretli köle olarak gördükleri bizlerden köleliğimizi bilmemizi ve köle gibi sessiz, itirazsız, aç ve susuz çalışmamızı istiyorlar.
Biz ne mi istiyoruz? İnsanca yaşamak ve insanca koşullarda çalışmak istiyoruz. Biz ne mi istiyoruz? Bu savaştan hem sizin, hem yakınlarımızın hem de kendimizin akıl, beden ve ruh sağlığını korumak istiyoruz.
Yani çalışan sayısının iş yüküne göre planlanmasını, mesai saatlerinin insanca planlanmasını, dinlenme ortamlarının bulaş riskini azaltacak şekilde planlanmasını istiyoruz. Bu savaştan kurtulmamız İçin gerçekten birlik olmamız gerekiyor.
Bizim sizlere bakmamız için sizin de bize destek olmanız gerekiyor.