Eğitim Sen kongresinde koltuk krizi yaşandı
KESK’e bağlı Eğitim Sen'in 11. kongresinde, ittifak halinde bulunan Demokratik Emek Platformu ve Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD) "başkanlıkta" anlaşamayınca ittifak dağıldı, DSD kongreden çekildi.
Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
KESK’e bağlı Eğitim Sen kongresinde ‘koltuk krizi’ yaşandı. Sendikada ittifak halinde bulunan Demokratik Emek Platformu ve Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD) ‘Başkanlıkta’ anlaşamayınca ittifak dağıldı.
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ve Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın da aralarında bulunduğu Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD) grubu “Hakim sendikal anlayış yönetimi istediği gibi dizayn ediyor” iddiasıyla genel kurulu terk etti. Protestoya kürsüden “Mevki-makam için mücadeleyi terk ediyorsunuz” şeklinde sert tepki geldi.
Emek Hareketi, “Mevcut koşullara baktığımız zaman ‘Nispi temsil sistemi gelmeli’ diyoruz. Arkadaşlar bunu kabul etmiyorlar, ‘Çok parçalı bir yönetim oluşur’ diyorlar. Genel Kuruldan ayrılırken de itiraz noktalarında ‘Bir siyasi anlayışın kendisini dayatması’nı gerekçe gösteriyorlar. Aynı zamanda nispi temsile de hayır diyorsanız siz de başka bir siyasi anlayış olarak kendinizi dayatıyorsunuz demektir” eleştirisini yöneltti.
Eğitim Sen 11. Genel Kurulu Ankara’da toplandı. KESK Eş Genel Başkanları Mehmet Bozgeyik ve Aysun Gezen’in yanı sıra KESK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin de katıldığı genel kurulda, divan başkanlığına Ali Ersönmez seçildi.
TEK ADAM REJİMİ ELEŞTİRİSİ
Açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Virüs yoksul zengin tanımıyor” söylemlerinin hiçbir karşılığı olmadığını, emekçilerin yaşamları pahasına çalıştırıldığı günlerin yaşandığını söyledi. Tek adam rejiminin toplumu kutuplaştırmaya çalıştığını, Ortadoğu’da savaş kışkırtıcılığına soyunduğunu ifade eden Aydoğan, doğanın ise yandaşlara peşkeş çekildiğini dile getirdi.
DSD GRUBU SALONU TERK ETTİ
Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD) adına kürsüye çıkan bir delege, pandemi nedeniyle genel kurulun ertelenmesini talep ettiklerini ama dar grupçu bir anlayışla genel kurulun örgütlendiğini savundu. Konuşma, salondan gelen alkışlı protestoyla sık sık kesildi. Konuşmanın ardından KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ve Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın da arasında bulunduğu DSD’li delegeler genel kurul salonunu terk etti.
YÖNETİMİ DİZAYN ETMEYE ÇALIŞTILAR" ELEŞTİRİSİ
DSD grubu tarafından genel kurul delegelerine dağıtılan bildiride, KESK’te hakim olan anlayışın genel kurulda eğitim emekçilerinin sorunlarını tartışmayı değil, sendika yönetimini kendi istediği biçimde dizayn etmeyi amaçladığı savunuldu.
DİĞER EŞ BAŞKAN BOZGEYİK'TEN ELEŞTİRİ
Kürsüye çıkan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Arkadaşlarımızın bu tutumunun doğru olmadığını ifade etmek istiyoruz. Birçok kararda sorumluluğu olan, imza atanların buradan çıkıp gitmesi doğru değil” dedi.
DEMOKRATİK EMEK PLATFORMU: MEVKİ MAKAM İÇİN MÜCADELEYİ TERK ETMEK ANLAMINA GELİYOR
DSD tarafından eleştirilerinin odağındaki Demokratik Emek Platformu adın yapılan bir konuşmada, salonu terk etmenin mevki makam için mücadeleyi terk etmek anlamına geldiği belirtilerek şöyle denildi: "Burası mücadelenin büyütülmesi gereken yer. Yeni yönetimin işyeri örgütlenmelerini güçlendirmesi gerekir. Oradaki moral bozukluklarını aşacak, okul yönetimlerinin AKP-MHP militanı gibi çalışmasına karşı tüm eğitim emekçilerinin haklarını savunacak bir işyeri örgütlenmesine ihtiyaç var. Sadece ekonomik haklar üzerinden değil, politik haklar üzerinden örgütlenmesi gereken bir örgüt olarak tüm demokrasi güçlerini bir araya getimenin bir ayağı olmak zorundayız."
EMEK HAREKETİ: İKİ GRUP DA KENDİSİNİ DAYATMAKTA ORTAKLAŞIYOR
Emek Hareketi hem salonu terk eden DSD grubuna hem de KESK’te ‘Toplumsal hareket sendikacılığını savunan hakim anlayışa’ tepki gösterdi.
Kongre Delegesi Sevgi Yılmaz, “Bütün genel kurullarda olduğu gibi bu genel kurulda da mesele yönetim kavgası, koltuk paylaşımı gibi görünüyor. Bir tarafı da ideolojiktir. Bir yanda toplumsal hareket sendikacılığı, bir tarafında da sınıf sendikacılığı diyen Emek Hareketi var” dedi. “Hizmet üretme aşamasında sendikalar örgütlenir. Sorunları orada tartışmalıyız” diyen Yılmaz, “Hizmet ürettiğimiz yerler okullardır. Orada yaşadığımız sorunları tartışmayan görmeyen, oradan çözüm önerisi aramayan, kendisini üye yerine koyan, üye adına karar veren yukarıdan karar veren bir anlayışla aslında mücadele ediyoruz. Düşünebiliyor musunuz? İşyeri meclisi öneriyor, öğrenci, öğretmen, veli… Herkes olacak. Siz herhangi bir işçi sendikasında, işçiler müşterilerle aynı kurulda nasıl örgütlenebilirler? Eğitim Sen’de önerilen bu. Bu sendikayı bozuşturan bir şeydir” ifadelerini kullandı.
NİSPİ TEMSİLE KARŞI ÇIKILIYOR
Yılmaz, kongrede yaşananlar üzerine şu eleştiride bulundu: “DSD’li arkadaşlar bildiri yayımlayarak ayrıldılar. Biz mevcut koşullara baktığımız zaman da ‘Nispi temsil sistemi gelmeli’ diyoruz. Herhangi bir kişi de yönetime aday olarak girmeli. Arkadaşlar bunu kabul etmiyorlar. Gerekçe olarak ‘Çok parçalı bir yönetim oluşur’ diyorlar. Genel Kuruldan ayrılırken de itiraz noktalarında ‘Bir siyasi anlayışın kendisini dayatması’nı gerekçe gösteriyorlar. Aynı zamanda ‘Nispi temsile de hayır’ diyorsanız siz de başka bir siyasi anlayış olarak kendinizi dayatıyorsunuz demektir. Ortaklaştıkları nokta burası.”
"SENDİKA YÖNETİMİ MERKEZİ İTTİFAKLA BELİRLENEMEZ"
Delege Gülhan Şimşek de, sorunun ‘Merkezi olarak oluşturulan ittifak üzerinden sendikayı şekillendirmek’ olduğunu söyledi. Söz konusu tutuma itiraz ettiklerini söyleyen Şimşek şöyle konuştu: “‘Sendika yönetimi gruplara dönüşen merkezi ittifakla’ belirlenemez demiştik. Emekçilerle bunu tartışmıştık. İttifak yapılacaksa işyerinden başlayarak emekçilerle yapılmalı. Gruplarla değil. Ankara’da yapılan şube seçimlerinde bu iki anlayış karşı karşıya gelmişti. ‘İttifaklar yapılacak ve koltuklar paylaşılacaktı. Ama başkanlıkta sorunlar yaşanınca ittifak dağıldı. Bugün DSD’nin yaptığı şey aslında ‘Koltuk dağılımını ideolojik bir kılıfa’ büründürmek. Sendikayı daraltan şey buydu. Şubelerde anlaşıldı, merkezde mevcut gruplar koltukta anlaşamayınca ittifak bozuldu. Dolayısıyla mesele koltuk kavgasıdır. İdeolojik boyutu sendikal anlayışlardır. İşyerlerinde emekçilerin taleplerini alan, talepleri ortaklaştıran ve buradan sendikal politikaların belirlendiği yapıyı inşa etmek sınıf sendikacılığıdır.”
Kongrede bir grup delege, kendilerini "Yüksel Eylemcileri" olarak niteleyen Nuriye Gülmen, Acun Karadağ, Mehmet Dersulu’nun ihraç edilmesini önlemek için merkez disiplin kurulu soruşturmasına ilişkin gündemin çıkarılmasını talep etti. Yapılan oylamada öneri reddedildi. Söz konusu isimlerin, KESK binasına saldırı, sendika üye ve yöneticilerine yönelik tehdit ve hedef gösterme gibi nedenlerle ihraç edilmeri oylamaya sunuldu. Oylama oy çokluğu ile kabul edilirken, bazı delegeler sloganlar atarak tepki gösterdi.
TARTIŞMALAR AKŞAMA KADAR SÜRDÜ
Eğitim Sen 11. Genel Kurulunda öğleden sonra yapılan tartışmalar, akşam saatlerine kadar sürdü. DSD'li delegelerin salonu terk etmesine tepkiler devam etti. Eğitim Sen Genel Başkanının salonu terk etmesi "sorumsuzluk" olarak nitelendirildi. Bir delege de genel başkanın ne olursa olsun salonda olması gerektiğini, DSD grubunun yaptığı yazılı açıklamadaki ciddi eleştirilerin açıklanması gerektiğini söyledi.
"BİRİ TERK ETTİ, DİĞERİ KOLTUK DAĞITMAYI KONUŞUYOR"
Bir başka delege ise pandemi ve baskı koşullarının ağırlaştığı bir dönemde kongrenin mücadele kararları alması gerekirken bu konuları konuştuğunu söyledi. Sendikaların emekçileri en yalın talepleri ile mücadeleye sevk edecek sınıf örgütleri olduğunu belirten delege, "Fakat bir kısım arkadaşımız kongreyi terk etti, bir kısmı ise koltukları nasıl dağıtırız diye konuşuyor. Bu dönem mücadeleyi birleştirme dönemi" dedi.
İstanbul'dan bir delege de sendikalarda "güneş tepeden değil tabandan vurur" diyerek seçimlerde nispi temsil yönteminin sendikal demokrasinin gereği olduğunu söyledi.
Devrimci Öğretmenler adına konuşan bir delege de daha bir hafta önce sendikaların genel kurullarını ertelemeye gerek olmadığını söyleyenlerin, bugün başkanlık pazarlığında anlaşamayınca pandemiyi hatırlayarak salonu terk ettiğini söyledi. Sendikal mücadeleye ilişikin önerilerinin de yine yönetim pazarlıkları ile kabul edilmediğini belirten delege, hiçbir yönetim organında yer almayacaklarını açıkladı.