Mektup: Tek bir hastanedeki tek bir günün 2-3 saati
"Testim pozitif çıkmasa bile o sırada kapmış olabilirdim. Daha test olmadan bir sürü sıkıntıyla karşılaşmıştım."
Fotoğraf: Eylem Nazlıer / Evrensel
Derince’den bir kadın
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları. Koronavirüs vakalarının arttığı ve iktidarın kendince yeni önlemler aldığı şu günlerde ben de koronavirüse dair yaşadıklarımı ve sağlık sisteminin geldiği durumu anlatmak istedim.
Kasım ayının başında belirtiler göstermeye başladım. Tam bu sıralarda daha önce aynı ortamda bulunduğum bir arkadaşım da pozitif çıktığı için test yaptırmaya gittim. Hem pandemi hastanesi olduğu için hem de evime yakın olduğu için Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittim. Burada koronavirüs testlerinin yapıldığı bir poliklinik vardı. Acile girdiğimde beni oraya yönlendirdiler. İlk gittiğimde çok fazla insan yoktu. Meğerse öğle arası olduğu için böyleymiş. Biz dışarıda beklerken sıra birden artmaya başladı. Belli sayıda kişiyi sırayla içeri aldılar. Kapıda beklerken görevli önümde bekleyen aileye çocuğun test olamayacağını, çocukların başka bir hastanede test olduğunu söyledi. Görevlinin uyarısından sonra sıradan ayrılanlar oldu. Sonra önümdeki aile çocuğun pozitif olduğunu ve ilçe sağlık müdürlüğünün buraya yönlendirdiğini söyledi. Oysa çocuk en baştan beri etrafta oyunlar oynuyor ve herkesin etrafında koşturuyordu. Bulaş riski olan birini öylece kendi başına hastaneye yönlendirmişlerdi.
İÇERİSİ ANA BABA GÜNÜ GİBİYDİ
Testim pozitif çıkmasa bile o sırada kapmış olabilirdim. Daha test olmadan bir sürü sıkıntıyla karşılaşmıştım. Girdiğimde içerisi ana baba günü gibi kalabalıktı. Sırayla alsalar dahi içerideki işlemler bitmediği için kalabalık da bitmiyordu. Kayıt işlemlerini yapmak için de uzun bir süre sıra bekledim. Hastanenin içinde kayıt yapılan alanın üç metre ilerisinde test yapılıyordu. Her şey tek bir koridorda yer alıyordu. Test olmak için de bir süre bekledim. Test olana kadar yaklaşık 2 saat beklemiş oldum. Beklediğim alan içinde mesafeyi korumam da çok mümkün gözükmüyordu. İçerideki insanlar dışarı çıkmadan sıradan daha fazla insan içeri giriyordu. Testi olduktan sonra arka kapıdan çıkın denmişti. Ben de başka bir alandan çıkacağımı düşünerek çıkışı takip ettim. Arka çıkış dedikleri yer polikliniklere çıkan bir yerdi. Yani test olduktan sonra normal hastalarla aynı alandan çıkış yapıyorduk. Test olduktan sonra bana eve nasıl döneceğimi de soran olmamıştı.
Tüm hastane süreci boyunca bulaş riskini takip eden bir sistem yoktu. Test sonucum pozitif çıktıktan sonra kısa bir süre içinde filyasyon ekibi beni aradı ve ilacımı getirdi. Herhangi bir durumda verilen numarayı aramamı, eğer solunum sıkıntısı yaşarsam 112’yi aramamı söylediler. Ancak verdikleri numaraya ulaşabilmek hiç mümkün olmadı. Pozitif olduğumu öğrenince ev arkadaşlarım da test yaptırdılar. Filyasyon ekibi beni aradığında onların hemen eve dönmesi gerektiğini ve beraber karantinada kalacağımızı söyledi. Eğer onlar kendi isteği ile test yaptırmasaydı onlara test yapmayacaklardı.
KARANTİNA BOYUNCA ARAYAN OLMADI
Karantina süresi de takip açısından çok sıkıntılı bir süreçti. Aile hekimlerinin ne kadar yoğun çalıştığını da göstermiş oldu. Aile hekimim bana Whatsapp üzerinden bir bilgilendirme mesajı attı. Ben vitamin, destek ilacı vesaire yazmasını beklerken sadece bilgilendirme mesajı ile yetinmek zorunda kaldım. Ben de kendi yöntemlerimle aldığım vitaminleri tükettim. Zaten tüm karantina boyunca arayan, soran hiç kimse olmadı. Kendi arkadaşlarım olmasa “Yiyeceğin var mı, yemek yapabiliyor musun?” diye soran kimse de olmadı. Ben grip gibi hafif bir şekilde atlattım. İhtiyaçlarımı karşılayacak insanlar da vardı çevremde. Ancak bu durumda olmayan insanlar ne yapıyorlar? Bulaş riskini sadece hastanın belirttiği temaslılar ile takip etmek bulaştırma ihtimali olan bir sürü insanın da olmasını arttırıyor.
Bahsettiğim tüm bu süreç uygulanan politikaların bizzat yaşanmış hali. Sağlık çalışanlarının yoğunluğu, test olmak için oluşan kuyruklar ve çalışanların yetişememe hali bu kadar ortadayken iktidar ne zaman salgın önlemlerini tam anlamıyla alacak? İnsanlar hastanelere toplu taşıma ile giderken risk artmıyor mu? Karantina sürecimin bitiminde Sağlık Bakanı Kocaeli’nin vakalarda 3. sırada olduğunu açıkladı. Benim yaşadıklarım tek bir hastanedeki tek bir günün 2-3 saatiydi sadece. Salgının başından beri her gün ve her saatin böyle geçtiği bir şekilde salgını kontrol altına almak mümkün olmayacaktır.