Dalaman'da doğayı tahrip eden kalker ocağı arıcılık ve zeytinlikleri de bitiriyor
Muğla Dalaman’ın Kapukargın ve Çeştepe Mahallesi sınırı içerisindeki kalan kalker ocağı nedeniyle zeytin rekoltesinde ve bölgede üretilen bal miktarında azalma yaşandı.
Fotoğraf: Evrensel
Abidin ÇINAR
Muğla
Muğla’nın Dalaman ilçesi Kapukargın ve Çeştepe mahallesi sınırı içerisindeki kalan kalker ocağı “ÇED gerekli değildir” karalı ile çalışmaya devam ederken çevreye de zarar veriyor. Arı türlerini, endemik bir bitki olan kiriş otunu, zeytinlikleri, narenciyeyi, suyu ve canlı yaşamını tehdit eden kalker ocağına karşı tepkilerini dile getiren Çeştepe mahalle halkı, 3 yıl içinde ocaktan çıkan tozlar nedeniyle hem zeytinlerinde hem de bal miktarında azalmalar olduğunu, ayrıca gürültü ve tozun çevreye zarar verdiğini ifade etti.
Hem kalker ocağını yerinde hem de mahalle halkının sorunları ve taleplerini dinlemek için Dalaman ilçesi Kapukargın ve Çeştepe mahallesi gittik. Kapukargın mahallesi muhtarlığı kapalıydı. Kapının üzerindeki telefonunu arayarak, “Kalker ocağını görmek ve sizinle konuşmak istiyoruz” diye muhtara ilettik. Nereden geldiğimizi sorduğunda, “Evrensel gazetesi”nden yanıtı üzerine sıcak bir karşılama oldu. Muhtar kendisinin koyunları otlattığını ama oğlunun ve mahallenin gençlerinin bize eşlik edebileceğini söyledi.
Muhtarı ve mahallenin gençleriyle birlikte kalker ocağının bulunduğu bölge gittik. Kalker ocağının çevreye verdiği zararı gözlerimizle görüp fotoğrafladıktan sonra maden ocağıyla sınır olan Çeştepe mahallesine geçtik ve orada mahalle halkı ile ÇED’siz çalışmaya devam eden kalker ocağı ve yaşadıkları sorunları konuştuk.
“TOZLAR ARILARIN BAL ALDIKLARI ORMANA ZARAR VERİYOR”
2005 yılından itibaren maden alanında kalker çıkarıldığını belirten mahallenin gençlerinden Oğuzhan Kocapınar, tonajı ağır kamyonların yolları bozduğunu hem ocaktan kalkan tozların hem de kamyonların geçişleri sırasında kalkan tozun köye, ağaçlara ve özellikle arıların bal aldıkları ormana zarar verdiğini ifade ediyor.
Muğla Arıcılar Birliğine kayıtlı çok sayıda arıcının geçimini bu ormanlardan sağladığının altını çizen Kocapınar, “Ocaktan kalkan tozlar nedeniyle dağ yeteri kadar bal yapmıyor. Bölgede 40 kadar arıcı buluyor. Geçim kaynakları kalker ocağı tozu ve gürültüsü nedeniyle zorlaştı. Kalkerin tozu çiçeklere de zarar veriyor. Bu tozlar çiçeği öldürüyor, arılar çiçek bulamıyor. Bu bölgede basra-salgı bal adını verdiğimiz ormanlarımızda çamlarımız var. Tozlar çama yapışıyor ve arılarımız basrayı alamıyor” diyerek durumdan rahatsızlığını dile getiriyor.
“ON YILDIR ZEYTİN VERİMİMİZ DÜŞTÜ”
Bayram Kocapınar da, kalker ocağının işletmeye açıldığı tarihten kısa bir süre sonra zeytin veriminde düşüş başladığını, son on yıldır zeytin veriminin düştüğüne dikkat çekiyor.
Tarlasında koyunları için traktörle sürüm yapan Yılmaz Ayhan ise, buğday ve koyunlarına ot ekmek için tarlayı sürdüğünü, yollarının asfalt olmadığından yağmurlarla balçığa dönüştüğünü, tozların ekin ve otlara zarar verdiğin ifade ediyor. “Yokuş aşağı ağır taş yüklü kamyonların frerinin patladığında köyün üzerine gelebileceği ihtimali bile bizi korkutuyor” diyen Ayhan, “Doğayı rahat bıraksınlar” diyerek tepkilisini gösteriyor.
Dalaman havaalanında çalıştığını söyleyen İbrahim Reyhan ise, yolların bozuk olduğunu ve maden ocağının köyde sıkıntılara neden olduğunu söylüyor. Maden ocağının köyün zeytinliklerinin ve köyün hemen bitişiğinde olduğunu hatırlatan Reyhan, toz ve gürültüden şikayetçi olduklarını belirtiyor.
“PATLAMALARDAN KOYUNLARIM KAÇIYOR”
Hayvancılıkla geçinen Hüseyin Kocapınar da, 300 koyunu ve bir miktar keçisinin olduğunu, bir ay boyunca bu alanda otlattığını ifade ederek, maden ocağının etrafında hiçbir önlem alınmadığını ve hayvanlarının patlamalar sırasında ürkerek kaçıştıklarını anlatıyor.
KÖYDE KALIP GEÇİMİMİ SAĞLAYABİLSEM DIŞARIDA İŞ ARAMAM
4 yıllık üniversite mezunu ve bir yıldır işsiz olduğunu belirten Burhan Kocapınar ise, kısa sürelerde otellerde çalıştığını sezon bitimiyle işsiz kaldığını anlatıyor. KPSS de 73 puan aldığını belirten Kocapınar nereye olursa iş başvurusu yaptığını ancak bugüne kadar yanıt alamadığını söylüyor. Köylerinin 60 hane ve 120 dolayında insanın yaşadığını, birçoğunun geçim zorluğu nedeniyle başka şehirlere göç ettiğini aktaran Kocapınar, “Maden ocağıyla birlikte köyümüzün tadı kalmadı. Köyde kalıp geçimimi sağlayabilsem dışarıda iş aramam” diyor.