Sendikalardan çağrı: İnsanca asgari ücret için ortak mücadele şart
İzmir'de örgütlü sendikalar asgari ücret için ortak mücadele çağrısı yaptı.
Özgür Genç, Caner Fırat, Makum Alagöz, Adem Sarıçoban. (Soldan sağa) Fotoğraflar: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir
Milyonlarca işçi ve emekçiyi doğrudan ilgilendiren 2021 yılı asgari ücreti pandemi ve ekonomik kriz koşullarında belirlenecek. İşçi, patron ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021’de uygulanacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını yarın (4 Aralık) yapacak.
İzmir’de farklı iş kollarında örgütlü sendikalar ekonomik krizin pandemide giderek derinleştiğini beliterek, asgari ücretin en az yoksulluk sınırında olmasını talep etti. Belirlenecek asgari ücretin bundan sonrası yapılacak tüm toplu sözleşmeleri etkileyeceğini söyleyen sendikacılar, ortak mücadele çağrısı yaptı.
“İŞÇİLERİN GREV HAKKI TANINSIN”
Teksif Sendikası İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyede olması, vergiden muaf tutulması gerektiğini söyledi. Görüşmelerin şeffaf yapılmasının önemine değinen Aksoy, “Ayrıca asgari ücretli işçilerin grev hakkının tanınmasını istiyoruz. Grev hakkı tanınırsa işçinin yaptırım gücü artacaktır, taleplerini daha çok dile getirecektir. Sendikalar görüşmeleri bir müzakere olarak görüyor ama müzakere olabilmesi için mücadele gücümüzün olması lazım. Ben daha çok mücadele edildikten sonra, ne istediğimizi söyledikten sonra müzakere kurulmasından yanayım. Sendikaların tutumunun da bu şekilde olmasını isterim” diye konuştu.
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
İnsanca yaşanabilecek temel ücret ve vergi muafiyetinin en temel talepleri olduğunu söyleyen Sağlık-İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Adem Sarıçoban, “Enflasyon arttı. Türk-İş’in açıkladığı açıklık ve yoksulluk sınırları belli. Bu yüzden asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin insanca yaşayabileceği şekilde belirlenmesini istiyoruz” dedi.
Sarıçoban, “Türkiye’deki bütün sendikaların bir araya gelerek asgari ücret görüşmelerinde taraf olmaları gerekir. Asgari ücrete gelen zam yarın diğer sözleşmelerde önümüze gelecek. O yüzden sendikalı, sendikasız tüm işçileri bu mücadelede aktif tutmak gerek” ifadelerini kullandı.
İNSANCA YAŞAYACAK ASGARİ ÜCRET
Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Başkanı Özgür Genç, asgari ücret tartışmalarında bu yıl pandemi ve ekonomik krizin dikkate alınması gerektiğini söyledi. Pandemide alınan önlemlerin ve çıkarılan yasaların sermayenin çıkarları doğrultusunda olduğunu hatırlatan Genç, “Hükümet sermayeye teşvik verirken işçiler için acı reçete çıkartıyor. Tabii ki bu acı reçetenin asgari ücreti etkileyeceğini düşünüyorum. Ancak taleplerimiz asgari ücretin insanca yaşanabilecek bir düzeyde olması ve vergi alınmaması. Bunun için işyerlerimizden başlayarak birleşik bir mücadele vereceğiz” dedi.
696 sayılı KHK ile ‘kadroya’ geçen ve 4+4 zamma mahkum edilen işçilerin bu dönem toplu sözleşme görüşmelerinin başlayacağını, asgari ücretin belirlenmesinin KHK’li işçilerin sözleşmesini de etkileyeceğini söyleyen Genç, asgari ücret görüşmelerinin bu açıdan da önemli olduğunu belirtti.
KONFEDERASYONLAR ORTAK MÜCADELE ETMELİ
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, tüm tarafların ayrımsız şartsız içinde bulunduğu bir komisyon olması gerektiğini söyleyerek, “Türk-İş daha sonra işin kolaycılığına kaçıyor, orta oyunu bitiyor. ‘Biz masadan çekiliyoruz’ diyor ya da imzalamıyor. Konfederasyonlar, ortak bir karar doğrultusunda mücadele hattı örmeli. Birçok örgütlü, örgütsüz işçinin yaşamlarını idame ettirecek, insanca yaşayacak bir ücreti elde etmeleri için her şeyden önce işverenler nasıl yan yana geliyorsa sendikalı sendikasız işçiler birlikte Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesinde insanca yaşanacak bir ücreti belirlemeli” dedi.
Pandemi, işsizlik, kurun yükselmesi ile sorunların arttığını ve asgari ücretin yüzde 30 reel olarak eridiğini belirten Sarı, “Ayrıca asgari ücret vergiden muaf tutulmalı. Türkiye’deki ücret politikaları asgari ücrete bağlıdır. İşçisi, işsizi, emeklisi, memuru asgari ücretin belirlenmesi konusunda yan yana olabilmenin koşullarını yaratmak zorundadır” diye konuştu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR HAYAT İÇİN ASGARİ ÜCRET ÖNEMLİ”
Petrol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin de, “Olması gereken Türk-İş nezdinde emeğin değeri oylaması şeklinde sosyal medyada bir link açarak asgari ücretle ilgili tüm çalışanların özgür iradesi ile rakamları belirleyip onu da bir belge şeklinde tüm konfederasyonlar ile hükümete sunulması. Gerekirse eylemler, basın açıklamaları, işyerlerinde iş bırakma gibi bu şekilde talebimizi dile getirmeliyiz” diye konuştu. Düşen alım gücüne dikkat çeken Zengin, “Dün aldığımız bir şey yaklaşık yüzde 7.4 oranında aylık artışa uğramış. Dolayısıyla böyle bir ortamda ki buna pandemi sebeptir, turizm etkilidir, ihracat-ithalat vs. ama sürdürülebilir bir hayat için de asgari ücret o ülkenin gelir seviyesinin tabanını belirliyor” dedi.
“ACI REÇETE” DİYENLER SİNYALİ VERDİ
Tez-Koop-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Caner Fırat ise, pandemi ile ekonomik krizin giderek derinleştiğini söyleyerek, “Zaten yaklaşık iki hafta önce yönetenler tarafından ‘acı reçete’ adı altında sinyaller verildi. Asgari Ücret Komisyonunda olan arkadaşların, gerçek asgari ücreti belirleyebilmeleri için hem TÜİK’in açıkladığı rakamlara hem de enflasyonun rakamlarında seçtikleri ürünlere değil de biz emekçilerin evinde fokurdamayan tencerelere bakmaları gerekiyor” dedi.
Gıda ve temel ihtiyaçlara yüzde 300’lere varan oranlarda zam yapıldığını belirten Fırat, “Halihazırda 2 bin 320 TL olan asgari ücret ile bir insanın evini geçindirmesi, sağlıklı besin alabilmesi gerçekten çok zor. Bunu anlayabilmeleri için asgari ücret komisyonunda Türk-İş’in yanında, mutlaka bu durumları dile getiren işçiler olmalıdır” diye konuştu. Kısa çalışma ödeneği adı altında verilen ücretlerin de bir an önce düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Fırat, “Günlük 39 TL gibi çok komik olan rakamın yine asgari ücret seviyesine çekilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“BİRLİKTE MÜCADELE ETMEKTEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK”
Deriteks İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, ülkenin en büyük toplu sözleşmesi olan asgari ücretle ilgili karar mekanizmasının ortaklaştırılması gerektiğini söyleyerek, “Komisyonda yetkili olan Türk-İş’in her dönem, ‘Biz bu teklifi imzalamıyoruz, kalkalım, gidiyoruz’ demesiyle bu işin olmayacağı belli. Nasıl ki kıdem tazminatında ortak bir tavırla sendika, konfederasyon gözetmeksizin ortak bir mücadele ağı yürüttük; konfederasyonların genel başkanlarının bence buna eğilmesi gerekiyor. Ayrı ayrı konfederasyonların şubelerinin bile yan yana gelip, bunun üzerine tartışıp, nasıl daha iyi bir ücreti alabiliriz politikasını yaratmamız lazım” dedi.
Sendikalı işyerlerinde TİS’lerde özellikle işverenin enflasyonun altında rakamları dayattığını hatırlatan Alagöz, “Asgari ücrete ilişkin ne kadar güçlü mücadele örersek her sendikanın bir sonraki TİS’te de önü açılacaktır. Bu kapsamda birlikte mücadele etmekten başka bir şansımız yok” diye konuştu.
“İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ÜCRET BELİRLENMELİ”
Birleşik Metal İş İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek de, “Her ne kadar fabrikalarımızda asgari ücretle arkadaşlarımız çalışmasa da tabii ki bu toplu sözleşme politikalarını da yakından ilgilendiren bir görüşme. Çünkü işverenler asgari ücret ne kadar düşük olursa sendikalı olan yerlerde de ücret politikası anlamında dayatmaları o derecede artıyor” dedi. Ayrıca pandemi döneminde hükümetin işverenlerin kendi varlıklarını koruması üzerinden ‘Çarklar dönsün ama o şartları döndürenler, ne hali varsa görsün’ gibi bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Çeltek, “Bütün konfederasyonların bir araya gelip tabandaki üyelerle birlikte hem pandemi döneminde alınan uygulamalarla ilgili ortak tavır içerisine girmeleri hem de asgari ücretle ilgili hükümete yapabileceğimiz maksimum basıncı ortaya koymalıyız” diyerek insan onuruna yakışır bir ücretin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
“MİLYONLARCA EMEKÇİ İÇİN GERÇEKÇİ BİR PLANLAMA YAPILMALI”
Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara ise, “Emek örgütlerini temsilen her konfederasyondan kişilerin olması gerekiyor. Türkiye’de son dönemde pandemi ile birlikte bir kriz durumu var ve bu krizin faturasını ne yazık ki bizler ödüyoruz. Bunlar dikkate alınarak gerçekten milyonlarca çalışan emekçi üzerinden planlanmalı. Ancak bunlar yapılmıyor, yine muhtemelen Saray ve çevresi, ilgili sendika ile oturulacak pazarlık yapılacak” dedi. Ayrıca asgari ücretten verginin kaldırılması gerektiğini söyleyen Kara, “Sonra gerçekçi bir toplu sözleşme düzeni veya asgari ücret talepleri dikkate alınmalı. Öte yandan pandemi sürecinde zorunlu temel ihtiyaçların tamamı da devlet tarafından karşılanmalı” diye konuştu.