"Erdoğan yönetimini, AB ve ABD ile ilişkilerde zorlu günler bekliyor"
Evrensel’e konuşan Prof. Dr Serhat Güvenç’e göre ABD-AB ilişkilerinde zorlu günler kapıda. Ankara’nın “değerli” yalnızlığı “ciddi” bir yalnızlığa dönüştü ve bu da güvenlik tehdidi yaratıyor.
Prof. Dr. Serhat Güvenç | Fotoğraf Serhat Güvenç'in arşivinden alınmıştır
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, son kez katıldığı NATO toplantısında Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri ve Rusya’dan alınan S-400 sistemi üzerinden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yönelik suçlamalarının yankısı sürüyor. Brüksel’deki NATO toplantısının ardından AB devlet başkanları 10-11 Aralık günlerinde bir zirve gerçekleştirecekler. Zirvede resmi gündemin en önemli başlıklarından birini Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve AB’nin Türkiye’nin faaliyetlerine dönük alacağı kararlar oluşturacak. Zira AB, liderler toplantısı öncesi yaptırım mesajları vermeyi sürdürüyor.
NATO Dışişleri Bakanları toplantısında ABD ve Türkiye yönetimleri arasında yaşanan gerilim ve NATO içinde yer alan AB ülkelerinin Ankara karşıtı tutumu, Türkiye-AB ve Türkiye-ABD ilişkileri açısından ne gösteriyor?
Siyaset Bilimci Prof. Dr Serhat Güvenç ile Türkiye- AB/ABD ilişkilerini konuştuk. Güvenç, Türkiye yönetimini, ABD ve AB ilişkilerinde çok daha zorlu günler beklediğine işaret etti. Ankara’nın her cephe ile ayrı ayrı uğraşarak, “değerli” yalnızlığını “ciddi” bir yalnızlığa dönüştüğünü ifade eden Güvenç, hem 10 Aralık AB zirvesinden hem de ABD’den önümüzdeki süreçte yaptırım çıkabileceğini söyledi.
BIDEN YÖNETİMİ İLE ERDOĞAN YÖNETİMİNİN ANLAŞMASI ZOR
Güvenç, ABD’li Bakan Pompeo’nun Joe Biden hükümetinde yer almayacağını hatırlatarak NATO toplantısında yaptığı sert çıkışın Türkiye-ABD ilişkilerinde belirleyici olmadığını belirtirken, Pompeo’nun uluslararası ilişkiler boyutunda NATO’ya sıcak bakmadığını ancak Biden yönetiminin Obama ve Clinton dönemlerini çağrıştırır biçimde NATO’ya önem vereceğini söyledi. Güvenç, “Pompeo aslında giderayak Biden yönetiminin toparlamada güçlük çekeceği bir miras bırakmaya çalışıyor. Çünkü ittifaka ne kadar zarar verirse Biden’ın tekrar transatlantik ilişkileri canlandırma imkanının o kadar azalacağını düşünüyor” dedi.
ABD’de Demokrat Partinin geçmiş politikalarına geri dönerek NATO’yu merkez politika haline getirmesi halinde “Türkiye’nin nerede durduğunu tartışmak” gerekeceğini söyleyen Güvenç, asıl zor olanın da Türkiye yönetimi ile Biden yönetiminin NATO içinde anlaşma ihtimali olduğuna işaret etti.
CAATSA YAPTIRIMLARI GÜNDEME GELECEK
Donald Trump döneminde ABD’nin, Rusya’dan alınan S-400 füze savunma sistemleri ile ilgili Ankara’nın ‘Başını ağrıtmadan’ ilişkileri tutmayı başardığını ifade eden Prof. Dr. Serhat Güvenç, Biden yönetiminin esnek olmayacağı ve CAATSA yaptırımlarının gündeme geleceği görüşünde:
“Biden yönetiminin Trump yönetiminden bağımsız olarak NATO içinde uyumsuz olması halinde, Türkiye’nin hareket alanı genişler. Ama Atlantik’in iki yakasında düşünce farklılıkları daralırsa Türkiye hayati meselelerle karşı karşıya kalır. Ya ittifaka uyum sağlayacaksın ya da ittifakın dışında kalacaksın. Biden yönetiminin de Türkiye’yi NATO ittifakında tutmak için özel bir çabası olacağını düşünmüyorum.”
MESAJLAR AB İLE İLİŞKİLERİ YUMUŞATMAZ
Biden hükümeti sürecinde ABD ile Türkiye arasında ilişkilerin gerilimli olacağını söyleyen Serhat Güvenç, 10 Aralık AB zirvesine dair değerlendirmede de bulundu.
Türkiye’den AB’ye yönelik son birkaç senedir sert mesajlar gönderildiğini hatırlatan Serhat Güvenç, Türkiye’nin iç politikasından kaynaklı AB ile ilişkileri kurban edecek bir görüntünün çizildiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Hollanda ve Almanya ile yaşanan gerilimleri anımsatan Güvenç, üzerine de Akdeniz’de askeri güce dayalı politikalar uygulandığını söyledi. Tüm bunların kalın bir tortu bıraktığına dikkat çeken Serhat Güvenç, Türkiye’den AB’ye dönük son sıcak mesajların ilişkileri yumuşatmayacağı yorumu yaptı:
“Tahmin ediyorum Ankara’nın da ciddi bir ilişki düzeltme ve pazarlık marjı yok. Ya ilişkilerin selameti nedeniyle AB’nin kendisine dayattıklarını kabul edecek ki bunun iç politikadaki maliyeti çok yüksek. Bu dayatmalara karşı direnmeye çalışacak. Bunun da ekonomik maliyeti olur.”
10 Aralık toplantısında yaptırım gelip gelmeyeceğini sorduğumuz Serhat Güvenç “Yaptırım gelebilir toplantıda. Fransa, Türkiye’nin AB’ye yönelik sürecinin sonlandırılmasını tartışıyor. Zaten AB ile aday olmasanız bile normal ilişkinin sürdürülebilirliğinin yolları kapanmış durumda. Haliyle o yolları da açmak kolay değil. Yani şu anda o yolları açmak için gayret sarf edeceğini zannetmiyorum. Zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu reform sürecine ilişkin açıklamaları da sürecin önünü tıkamış oldu” dedi.
ALMANYA, KALKAN OLMAYACAĞINI GÖSTERDİ
“O zaman bu reform açıklaması neden yapıldı?” sorumuza da Güvenç şöyle yanıt verdi: “Geçtiğimiz yaz (Doğu Akdeniz’de) yaşananlar AB içindeki dağınıklığı ortaya koydu. Türkiye’ye bir yaptırım uygulanmasına Almanya karşı duruyordu ama o da bugün Libya gemisine baskın yaptı. Aslında Türkiye’ye artık kalkan olamayacağını ortaya koydu. Ankara bugün bunu gördü. Dolaysıyla bir yumuşama mesajı ile yaptırımları hafifletme çabasına girmiş olabilir. Zaten hem ABD’den hem AB’den yaptırım Türkiye ekonomisini zora sokacak gelişmeler olur.
MÜLTECİ KARTI ESKİSİ GİBİ GÜÇLÜ DEĞİL
Ankara’nın elindeki “mülteci kartı”nın da eskisi gibi güçlü olmadığını söyleyen Prof. Dr Serhat Güvenç, geçtiğimiz bahar Türkiye’nin açtığı sınır kapılarını anımsattı:
“Kapılar açıldı hiç öyle AB’yi zora sokacak bir akım gerçekleşmedi evet insan hakları ile uyumlu olmayan manzaralar yaşansa da bunun AB ile ilişkilerinde kaldıraç olmadığı anlaşıldı. O sürede AB de gerekli önlemleri aldı.”
RUSYA KENDİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR
Güvenç, Rusya ile olan ilişkilere dair de şu yorumu yaptı: “Siyasi olarak Rusya ile ilişkilerde Türkiye ile daha uyumlu. Çıkarların daha örtüştüğünü görüyoruz örneğin Karabağ ve Suriye’de. Ama Rusya’nın Türkiye’nin ilişkilerini karşılayabilecek ekonomik kaynakları yok. Şimdi Türkiye, Katar ile anlaşmalar yapıyor ama Katar da Türkiye’yi karşılayamaz. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kaynaklar bir tek Çin’de var. Çin’e yönelik büyük açılım olur mu olmaz mı bilmiyorum. İşin ekonomik ayağı zayıf durumda. Bir de Türkiye’nin Akdeniz’deki girişimlerini, Ege’deki ayağını Rusya desteklemiyor. Rusya ancak kendi çıkarları olursa iş birliğini uygun görüyor.”
"YALNIZLIK" POLİTİKASI GÜVENLİK TEHDİDİNE DÖNÜŞTÜ
Prof. Dr. Serhat Güvenç tüm ülkelerle gerilim yaşayan Türkiye yönetiminin dış politika hamlelerinde yaşadığı sıkışmışlığa ilişkin ise “Türkiye karşısındaki cepheyi sürekli genişletiyor. İsrail’in Ortadoğu’da normalleşmesini hızlandırıyor. İsrail kendi diplomatik çabaları ile uğraşsa kendine Ortadoğu’da bu kadar zemin bulamazdı. Aynı şekilde Türkiye sayesinde Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi de hiç ummadık ortaklar kazanıyorlar. Türkiye’nin cepheyi küçültmesi dostlarını artırması gerekirken kendine fazla fazla cepheyle uğraşır durumda buluyor. Bu ‘değerli yalnızlık’ın değerli kısmını çıkarın çok ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturacak bir yalnızlığa dönüştürmüş durumda, bu da iyi değil Türkiye için” değerlendirmesinde bulundu. (İstanbul/EVRENSEL)