04 Aralık 2020 13:22

Kasım ayında 2 gazeteci tutuklandı, 2 TV kanalına ve 1 gazeteye ceza verildi

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 2020 yılı kasım ayı gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı: 8 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 2020 yılı kasım ayı gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı. 

Rapora göre kasım ayında 8 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı, 2 gazeteci tehdit edildi, 4 gazeteci hakkında soruşturma açıldı,12 gazeteci hakkında dava açıldı, 5 gazeteciye 20 yıl 3 ay 9 gün hapis cezası istendi, 32 dosyada, 47 gazetecinin yargılamasına devam edildi, 2 televizyon kanalına RTÜK cezası verildi, 1 gazeteye ilan ve reklam cezası kesildi, 30 haber ve 1 internet sitesine erişim engeli getirildi. DFG’nin raporuna göre 4 Aralık 2020 itibariyle 91 gazeteci cezaevinde.

"BASKILAR ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ"

Raporun değerlendirme bölümünde Özgür Ülke gazetesinin bombalanması hatırlatılarak “Bombalı saldırının üzerinden geçen bunca yıla rağmen basının karşılaştığı tablonun değiştiğini söylemek ne yazık ki pek mümkün değil. Zira baskılar sona ermemiş sadece şekil değiştirmiştir.” denildi. 

Günümüzde gazetecileri susturmak için tercih edilen birinci yolun gözaltı ve tutuklama olduğu ve bu durumun Kasım ayında da yoğun bir şekilde karşımıza çıktığı belirtilirken “Gazetecilere yönelik neredeyse tüm hukuksuz uygulamalar devreye konuldu. Özellikle devam eden yargılamalar, gazetecilere verilen cezalar, açılan soruşturma ve davalar yine azımsanmayacak düzeydeydi.” denildi.

MESLEĞİ KONTROL ALTINA ALMA ÇABASI

Raporda Van için ayrı bir parantez açmak gerektiği aktarılırken, 2 vatandaşın helikopterden atıldığı iddialarını haberleştiren gazetecilerin tutuklandığı hatırlatıldı ve şöyle denildi: “Gazetecilere karşı geliştirilen bu tutum gazetecilik mesleğini kontrol altına alma çabasının sadece küçük bir örneği. Ancak bu çaba beyhudedir. Gazetecilik, hiçbir güç ve yapının denetimine girecek bir meslek değildir.” 

Rapora şöyle devam edildi: “Önümüzde duran tablo Türkiye’nin gazeteciler için bir cezaevine dönüştüğünü gösteriyor. Bu tablonun tersine dönmesi ve meslektaşlarımızın özgür olması sadece gazeteciler için değil, aynı zamanda tüm toplum için elzemdir. Çünkü gazetecilerin tutuklanması aynı zamanda toplumun haber alma hakkını da engelliyor. Hem gazetecilik mesleğine hem de toplumun haber alma hakkına saygı duyulmalı ve tutuklu tüm meslektaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır. 

"İKTİDAR KENDİ PROPAGANDASINI GÖRMEK İSTİYOR"

Ülkede baskı ortamını büyüten AKP-MHP iktidarının bu tutumunun temel amacı gazetecileri mesleklerinden koparmak ve yaşanan gerçeklerin üstünü örtmek olarak okuyabiliriz. Yine halkın haber alma hakkı önünde büyük bir engel olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasından sonra Türkiye’deki yandaş medya organlarının içerisine düştüğü içler acısı duruma hepimiz tanık olduk. İstifanın üzerinden onca zaman geçmesine rağmen Cumhurbaşkanlığı’ndan açıklama gelmeyene kadar bu durumun haber yapılmaması ne anlatmak istediğimizi açıklar nitelikte. İktidar kanadı doğruları değil, kendi propagandasını görmek istiyor. Bu isteği karşılamayan bütün basın emekçileri de hedef tahtasına konuluyor. 

Değerlendirmemizi bitirirken, bir kez daha Özgür Ülke Gazetesi’ne yönelik 26 yıl önce gerçekleştirilen bombalı saldırıyı kınıyor, karanlıkları aydınlatmak için ateşten gömlek giyen ve bu uğurda yaşamını yitiren bütün basın emekçilerini saygı ve minnetle anıyoruz.” (MEDYA SERVİSİ) 

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır’da aile hekimi İbrahim Akyıldız Kovid-19 sonucu yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

DTB: Hekimlerin Kovid-19'dan gördükleri zarar hakkıyla tazmin edilmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa