Uzaktan eğitimde ‘havuz’ problemi: Yoksulluk, işsizlik ve teçhizat eksikliği
"Arkadaşlarımızla yan yana işsizlik ve geleceksizliğe itilişimizin acı mizahını yaparken üniversiteden mezun olunca fast food zincirlerinde çalışacağımızı ve hayatımızın zindan olacağını söylerdik."
Fotoğraf: Pixabay
Mustafa ARTIK
Akdeniz Üniversitesi öğrencisi
Benim zorlu sürecim uzaktan eğitim ile başladı. Bu süreç bazı acı gerçekleri yüzüme vurdu. Bu yıl uzaktan eğitim olacağını öğrendikten sonra aklıma ilk gelen uzaktan eğitim materyallerine nasıl ulaşacağımdı. Dersleri takip edebilecek ve ödevleri yapabilecek bilgisayarım yoktu.
Ailemin bilgisayar alacak maddi gücü olmadığını bildiğim için bir işe girip bilgisayar, internet vb. ihtiyaçlarım için çalışmam gerekecekti. Hem çalışıp hem dersleri takip etmemin benim için verimli olmayacağını bildiğim halde iş aramaya başladım. Çünkü bizlere sunulan çözüm okulu dondurmaktan başka bir şey olmadı. Bilgisayar ihtiyacımı akraba ve arkadaşlarımdan aldığım borçlar ile karşıladım ve artık işin zor kısmına gelmiştim. Hem çalışıp hem derslere girmek.
GECEYE KADAR İŞ, GÜNÜN ERKEN SAATİ DERS
Turizm sektörüyle ilişkili bir bölüm okuduğum için bu alanda iş aramaya karar verdim. Bir süre sonra arkadaşlarım vasıtasıyla bir eğlence mekanında garson olarak işe başladım. Böyle bir dönemde iş bulabilmenin sevinciyle başladım çalışmaya, fakat binlerce genç gibi esnek ve güvencesiz şartlar altında. Kısıtlama olmadığı dönemlerde gece geç saatlere kadar çalışıyordum. Geç saatte eve geliyordum ve çok geçmeden uyuyakalıyordum. Kitap okumaya bile vakit bulamıyor, sabahları uyanıp derse girmekte zorluk yaşıyordum.
İŞ BAŞVURUSU DEĞİL, HAVUZ!
Bir süre sonra gece geç saatlere kadar çalışıp dersleri de bir arada götüremeyeceğimi anladım. Aklıma fast food zincirlerinden birinde kolayca iş bulabileceğim geldi. Bir çok markanın bağlı olduğu TAB Gıda’ya ilk başvurumu internet üzerinden yaptım. Ardından karşıma “Bu bir iş başvurusu değildir, bu bir havuzdur ve çalışana ihtiyaç duyduğumuz zaman sizi iş başvurusu yapmak için çağıracağız” yazısı çıktı.
Sonrasında tek tek restoranları gezdim, elemana ihtiyaçlarını sordum. Burada da olumlu geri dönüşler ile karşılaşmadım. Halihazırda çalıştığım eğlence mekanına bile günde 10 kişi personele ihtiyacınız var mı diye geliyordu, kim bilir fast food zincirlerine kaç kişi geliyordur diye düşündüm.
DERTLERİMİZ ORTAK
Pandemiden önce bizler okullarımızda arkadaşlarımızla yan yana işsizlik ve geleceksizliğe itilişimizin acı mizahını yaparken üniversiteden mezun olunca marketler veya fast food zincirlerinde çalışacağımızı ve hayatımızın zindan olacağını söylerdik. Milyonlarca genç işsizlik ile yüz yüze. Bugün bizler fiziksel anlamda bir arada olmasak bile sorunlarımız bir, dertlerimiz, bize dayatılanlar bir. Bunlara karşı bir arada mücadele etmeliyiz. Gençliğimizden de geleceğimizden de vazgeçmeyeceğiz.