Venezuela’daki parlamento seçimleri neden önemli?
Venezuela’da bugün Ulusal Meclis (AN) için seçim günü. Muhalefet de iktidar bloğu da seçimlere bölünmüş olarak gidiyor. En çok merak edilen ise seçime katılım oranının ne olacağı…
Görseller: Pixabay, Unsplash
Venezuelalılar, 2015’ten bu yana sağ muhalefetin kontrolünde olan Ulusal Meclis seçimleri için sandık başındalar. Hem iktidar bloğu hem de muhalefet bloğu, uzun süre sonra ilk defa bu kadar bölünmüş durumda. “Geçici başkan” ilan edilen ABD ve Avrupa destekli Juan Guaido’nun liderlik ettiği kesim seçimleri boykot ediyor. Bu nedenle seçime katılım halkın yönelimi açısından önemli bir gösterge olacak.
Venezuelanalysis.com sitesinde Federico Fuentes imzasıyla yayımlanan yazıda da, seçimin “Ülkenin yakın tarihi açısından benzersiz” olduğu vurgusu yapılıyor. Muhalefet ve Maduro liderliğindeki iktidarın durumunun yanı sıra hükümet dışı sol güçler hakkında da bilgi veren yazının öne çıkan bölümleri şöyle:
Hugo Chavez’in 1998 başkanlık seçimlerindeki zaferinden bu yana, bu Güney Amerika ülkesindeki seçim yarışları Chavez yanlısı, yoksulların tarafındaki Bolivarcı Devrim ve ağırlıklı olarak geleneksel sağcı ve emperyalizm yanlısı partiler arasında oldukça kutuplaşmış durumda.
İKİ TARAF DA SEÇİME BÖLÜNEREK GİRDİ
Ancak bu sefer iki taraf da bölünmüş olarak seçimlere giriyor. Anketler, Venezuelalıların giderek artan çoğunluğunun -çoğu yoksullukta hızlı bir azalma ve tabandan gelen demokrasinin genişlemesine tanık olan Chavez’in görevde kalma süresine hâlâ olumlu baksa bile- herhangi bir siyasi güç tarafından temsil edildiğini hissetmediğini gösteriyor.
Muhalefet tarafında, ılımlı kesimler, daha radikal muhaliflerin “gayri meşru” olarak nitelendirdiği seçimlere katılmayı tercih ettiler.
Belki daha da önemlisi ise devrimci muhalif partiler, Chavez tarafından başlatılan ve şimdi Nicolas Maduro’nun başkanlık ettiği Venezuela Birleşik Sosyalist Partisine (PSUV) karşı ilk kez ülke çapında bir meydan okumaya giriştiler.
Bu bölünme Venezuela siyasetinin, derin ekonomik kriz, acımasız uluslararası yaptırımlar, yükselen toplumsal protestolar ve herhangi bir siyasi gücün ülkedeki krizden uygun bir çıkış yolu etrafında aktif bir çoğunluk sağlayamaması zemininde devam eden yeniden yapılandırılmasını yansıtıyor.
OY KULLANMAK YA DA KULLANMAMAK…
Son yirmi yıldır muhalefet seçime katılım ve oy kullanmama tercihleri arasında gidip geldi.
Chavez hükümetinin ilk yıllarında büyük ölçüde seçimlere katılan muhalefet, ülkenin seçim sistemini gayri meşrulaştırmak için ilk olarak 2005 yılında oy kullanmamayı tercih etti. Hareket başarısız oldu ve Chavez yanlısı güçler Ulusal Meclis’in (AN) tam kontrolünü ele geçirdi.
Bu yenilgiden ders alarak oy kullanmaya geri döndü ve bu, 2007 anayasa reformu referandumunda muhalefetin Chavez’e karşı ilk seçim zaferine yol açtı. 2015 yılında AN’nin kontrolünü kazandı.
Yeşil Sol’a konuşan devrimci aktivist ve Maduro’nun eski bakanlarından Reinaldo Iturriza, ikinci zaferin muhalefet için önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. “Kibirli” ve “iktidarı ele geçirmenin hemen köşede olduğuna” inanan muhalefet, “kavrulmuş toprak politikasına” geçti: “2016’nın başında ve ellerindeki AN’nin kontrolüyle, ülkeye hükümeti devirmek için gereken her şeyi yapacaklarına söz verdiler."
Bu amaca ulaşmak için şiddetli protestoları, ekonomik savaşı, suikast girişimlerini, askeri darbe çağrılarını, paramiliter saldırıları ve ekonomik yaptırımlara destek ile dış müdahaleyi birleştirdiler.
“Ülkede kalan son demokratik kurum” olarak göstermeye çalıştığı AN’nin kontrolü, bu süre zarfında muhalefet için kilit rol oynadı ve onu hem yurt içinde hem de yurt dışında Maduro’nun meşruiyetine doğrudan meydan okuyacak bir platform olarak kullandı.
HÜKÜMETİ TANIMAMA STRATEJİSİ
Maduro’nun 2018’de yeniden seçilmesinin ardından AN, sonucun gayri meşru olduğunu ilan edecek kadar ileri gitti ve daha önce az bilinen bir milletvekili, yeni seçilen AN başkanı ve muhalefet lideri Juan Guaido’nun ülkenin “geçici başkanı” olduğunu ilan etti.
Uluslararası açıdan bu strateji nispeten başarılı oldu; ABD, Avustralya ve bazı Avrupa ve Latin Amerika ülkeleri Maduro hükümetini tanımayı reddetti.
Ancak Venezuela içinde, Maduro’yu ortadan kaldırmayı başaramaması, muhalefetin tabanında ve hükümetin çeşitli kademelerindeki varlığında istikrarlı bir düşüşe yol açması muhalefet içinde büyük bir şaşkınlığa neden oldu.
Buna rağmen, radikal muhalefet -6 Aralık seçimlerinden bağımsız olarak- kontrol ettikleri tek “meşru” kurumun AN olduğunu belirtmelerine rağmen bir kez daha boykot çağrısında bulunuyor.
MUHALEFETTEKİ EN BÜYÜK BÖLÜNME
Bu hamle, aşırı sağın şiddet stratejisini ve uluslararası yaptırımları desteklemeyi açıkça kırmaya karar veren muhalefetteki ılımlı kesimlerden geri tepti. 1998’den bu yana muhalefetteki belki de en önemli bölünmeyi temsil eden bazı ılımlı muhalefet partileri, hükümetle uzun bir diyalog döneminin ardından aday adaylarını seçti.
Bununla birlikte, bu ılımlı kanadın stratejisi, sadece hükümetten tavizler istemek veya AN’deki varlığını sürdürmek değil, ki sandalye sayısı 167’den 277’ye çıkartılarak daha küçük partilerin seçilme olasılığının artması nedeniyle bu oldukça mümkün.
Ayrıca, seçim stratejisine muhalefetin ve kararsız seçmenlerin çoğunluğunu kazanarak Maduro’yu yenmek istiyor.
Göstergeler, muhalefet destekçilerinin 6 Aralık’ta büyük ölçüde oy kullanmayacakları yönünde. Ancak, sonuç ne olursa olsun, ılımlı muhalefet güçleri kazanım sağlarsa, radikal muhalefet, yeni AN’nin oluşmasıyla birlikte Guaido’yu “meşru başkan” olarak destekleme stratejisinin daha da zayıflayacağını görecektir.
İKTİDAR DIŞI SOL BLOK
Muhalefetteki bölünme, kısmen, seçimlerde PSUV'ye karşı bir sol muhalefetin ortaya çıkmasına da katkıda bulundu.
Muhalefetin zafer olasılığı bölünmesi nedeniyle büyük ölçüde zayıflamı ve (Bolivarcı) devrim içindeki ayrılıkların artmasıyla birlikte (iktidardaki) PSUV’un, Venezuela Komünist Partisi (PCV) ve Herkes İçin Anayurt (PPT) gibi en büyük müttefiklerinin yanı sıra düzinelerce siyasi örgüt, sosyal hareket ve sendikal grup aday çıkarmak için Devrimci Halkçı Alternatif’i (APR) oluşturdular.
Birleşik Sol (IU) Genel Koordinatörü ve APR Adayı Felix Velasquez, Yeşil Sol’a, “Chavezci taban içinde yüksek düzeyde bir hoşnutsuzluk var, çünkü birçoğu kendilerini hükümet tarafından dinlenmek yerine saldırı altında görüyor” dedi.
Son aylarda geleneksel olarak Chavezci bölgelerdeki protestolarda bir artış oldu. Velasquez bunları, “temel hizmetleri etkileyen krizle karşı karşıya kalan ve protesto etmeye karar vermiş olan bazı küçük topluluklar da dahil olmak üzere halk içinden, örgütlü kesimlerin büyük ölçüde barışçıl protestoları” olarak tanımladı.
Velasquez, benzer koşullar altında Chavez’in “insanlardan her zaman bu tür sorunların üstesinden gelmek için öneriler sunmalarını istediğini ve hataları düzeltmeye ve insanlarla birlikte öğrenmeye istekli olduğunu” söyledi: “Maduro hükümeti, hükümetin gerçeğin sahibi olduğunu ve geri kalanlar için de en iyi hükümet olduğunu düşündüğü aristokratik bir siyaset yapma vizyonunu benimsemiştir. Bu politika vizyonu, insanların ihtiyaç ve taleplerini görmezden gelmelerine yol açtı."
Velasquez ayrıca APR’nin oluşturulması kararında önemli bir faktör olarak PSUV’un mezhepçiliğine de işaret etti: “Siyaset vizyonu, aynı zamanda, PCV gibi Venezuela siyasetinde uzun bir yörüngeye sahip partiler veya (PPT lideri) Rafael Uzcátegui gibi tarihi sol aktivistler dahil olmak üzere diğer siyasi hareketlerin görüşlerini ve fikirlerini itibarsızlaştırmalarına yol açtı. Bu insanlar ömürleri boyunca devrim için mücadele eden, hayatlarını tehlikeye atan, sosyalist inançları nedeniyle yargılanan ve hapishaneye atılan insanlardır.”
“Çoğunluk partisi olarak PSUV, müttefikler arasında herhangi bir değişim veya tartışma olmaksızın, politikalarını daha geniş devrim yanlısı ittifaka dayatmaya çalıştı. Müttefiklere yönelik bu kötü muamele, devrimci güçler içinde bir kopmaya yol açtı.”
“Bu kopuşun sorumluları, müttefik olduğu iddia edilen örgütlere kötü muamelede bulunurken, sağla; Chavez’e saldıran ve Chavez’i devirmeye çalışan o aynı sağla diyalog arayışında olan iktidardakilerdir."
‘ABLUKA KARŞITI YASA’ ELEŞTİRİSİ
APR’yi destekleyenlerin çoğu gibi Velasquez de hükümetin şu anki yönelimini oldukça eleştiriyor ve bu yönelimin artık sosyalizm değil, yeni bir zengin sınıfın yükselişini teşvik etmek olduğuna inanıyor: “Hükümet, zengin ekonomik kesimlere fayda sağlamak amacıyla hakla ittifak kurdu.”
Velasquez, buna bir örnek olarak, yakın zamanda onaylanan ve bazı devrimci kesimlerden sert eleştiriler alan abluka karşıtı yasayı örnek veriyor.
Hükümet, yeni yasanın yıkıcı uluslararası yaptırım rejimini aşmak ve yabancı yatırımları teşvik etmek için gerekli olduğunu savunuyor.
Ancak Velasquez, yeni yasanın diğer şeylerin yanı sıra hükümete şirketleri özelleştirme, ulusal bütçenin bir kısmındaki denetimi ortadan kaldırma ve devlet ile özel şirketler arasında imzalanan gizli anlaşmalarda olası yolsuzluğa karşı sesini yükseltenleri cezalandırma için daha fazla yetki vereceğini söylüyor:
“Abluka karşıtı yasa, Maduro hükümetinin sonunda sosyalist maskesini çıkardığı anı temsil ediyor. Farklılıklar büyüyordu, artık sürdürülemeyecek bir taşma noktasına ulaştı. Tüm bunlar APR’yi oluşturma kararına neden oldu. ”
APR seçimlerde ne kadar başarılı olabilir? Iturriza, “Parlamento seçimlerinde oy kullanacak olan Chavezcilerin çoğunluğunun PSUV’a oy vermeye devam edeceğini” söylüyor. Ekliyor:
“APR’nin varlığının, PSUV ve muhalefet partileri için oy kullanmak istemeyen birçok Chavezci’yi seçimlere katılmaya motive edebileceğine inanıyorum. Bu anlamda, yurtsever güçlerin parlamento seçimlerinde temel hedeflerinden biri olan oy kullanmama oranının azaltılmasına katkı sağlayabilir.”
APR’nin hükümete yönelik eleştirileriyle anlaşmazlığı bir kenara, Iturriza, APR’nin varlığının bile tek başına siyasi tartışma ve örgütlenme kanallarının yeniden açılmasına yardımcı olabileceğini söylüyor: “Bu kanalların sayısı giderek azalmaktadır ve bu tersine çevrilmesi gereken bir süreçtir. Bu siyasi girişimin bir parçası olmayan birçoğumuz, bunun sadece geçici bir seçim ittifakı olmayacağını ümit ediyor ... ama dağınık bir şekilde çalışan ve siyasi etkinlikleri büyük ölçüde azalan güçleri bir araya getiren bir platformun başlangıcı olacak.”
Çeviri: Evrensel Dış Haberler Servisi