Kimin aşısı, kime aşı?

• 

Fatih Sürenkök

Bugünlerde ana gündemimiz aşı. Cumhurbaşkanından muhalefet parti başkanlarına kadar herkes aşıyı konuşuyor. Hangi aşının geleceğini, ne zaman geleceğini, hangisini yaptıracağımızı siyasetçiler konuşuyor. Bu şaşırtmasın sizleri. Çünkü, çok seyircili ana akım ve yandaş medyanın pek bilen yorumcuları bile her akşam bu konuyu tartışıyor ve güya doğru bilgi halkımıza veriliyor. Kimin hangi aşıyı, hangi kolundan yaptıracağını bile biliyoruz. Halkımız doğru bilgiyi kimden almalı? Bilim insanlarından mı, siyasetçilerden mi?

Pandemi başladığından bu yana, süreci yönetmesi gereken bilim, yine siyasetin gerisinde. Gezi olaylarında da, pandemide de doğru bilgi kaynağı olan TTB, aşı konusunda da yine halkın güven kaynağı olmaya devam edecek. Halk, bu konuda TTB ve bilim insanlarının gösterdiği yolda yürüyecek. Halk biliyor ki; bu konuda bilim ve TTB yalan söylemez. Biz, sağlık çalışanları da siyasetçilerin değil, bilim insanların ve TTB’nin gösterdiği yolda yürüyeceğiz. Bu salgınla baş etmenin yolu, toplumun bağışıklanması. Salgının başında, sürü bağışıklığını savunan siyaset; umarım aşı ile toplumun bağışıklanmasını sağlar. Yoksa her gün, halkımız ve sağlık çalışanlarımız tükenmeye devam edecek.

Salgın tüm hızıyla devam ederken, bundan etkilenen sağlık çalışanı sayısı gittikçe artıyor. Salgında hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 200’ü geçti. On binlerce sağlık çalışanı koronavirüse yakalandı. Kimi hastanede yaşam mücadelesi verdi, kimi virüs taşıyıcısı olduğu için evine gidemedi. Sağlık çalışanları bugün, Mart- Haziran döneminden daha zor durumda. Daha tükenmiş durumda. Daha önce verilen ekonomik destek sözleri yerine getirilmedi. Sağlık bakanından ve hükümetten, (sonu bizim için pek umutlu olmasa da) talebimiz şudur ki; hiç olmazsa çalışma koşullarının düzeltilmesi ve testi pozitif çıkan sağlık çalışanlarının çocukları ile eşlerine sahip çıkılması. Kapanan okul, kreş ve ana okulları nedeniyle sağlık çalışanları ve çocukları zor durumda. Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin bir an önce sağlık çalışanlarının bu sorununa çözüm bulması gerekiyor. Hastane içinde ya da yakınında kolaylıkla çözüm üretilebilir.

İzmir Tabip Odası, salgınının birinci dalgasında olduğu gibi, şimdi de üyelerine sahip çıkıyor. Salgından etkilenen meslektaşlarının tüm ihtiyaçları için, onların yanında olmaya çalışıyor. Bu konuda İzmir Tabip Odası’na destek sözü veren İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi ile de işbirliği yapılacak. Umarım, bu ortaklaşa çabaya sağlık müdürlüğü de destek olur.Sağlıkla kalın.

Çin şirketi Sinovac geçmişte aşıları hızlı onaylatmak için rüşvet verdi

Sinovac: Koronavirüs aşısı CoronaVac hakkında neler biliniyor

mRNA aşısı nedir, nasıl geliştiriliyor? mRNA aşısı genlerimizi değiştirebilir mi?

Sağlık Bakanı: Koronavirüs aşısı 11 Aralık'tan sonra gelecek, 4 aşamada yapılacak

Yalancının mumu