07 Aralık 2020 23:46

Vaka sayılarının yükseldiği Adana'daki işçiler: Bize öleceksen öl deniliyor

Koronavirüs vakalarının artış gösterdiği Adana'da işçilerle Hükümetin açıklamalarını ve yaşadıklarını konuştuk.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Adana iki hafta içinde vaka sayılarının en hızlı yükseldiği iller arasında. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre bu süre içindeki artış yüzde 100’ü bulmuş durumda. Virüs haritasında neredeyse tüm şehrin kırmızı renkle dolduğu göze çarparken, günlük vaka sayıları 2 bin civarında seyrediyor ve acil servislerde boş sedye dahi bulunamıyor. Bu koşullarda fabrikalara gönderilmelerinin ölüme gönderilmek olduğuna dikkat çeken işçiler ise ücretli izin talep ediyor.

“Hiçbir şekilde isçi adına önlem yok bu bilinsin öncelik olarak” diyen ayakkabı işçisi atölyede mesafe korunsa dahi yemekhane vb. zorunlu olarak kapalı ortamlarda bulunduklarını söyledi. İşe dolmuşla gidip geldiğini ve kendisi gibi binlerce kişinin olduğunu söyleyen işçi, tepkisini “Adana’da vaka oranı yüzde 100 artmışken toplu taşıma araçlarında herhangi bir değişiklik yok. Yine tıka basa yolculuk ediliyor. Herkese bir tedbir alınıyor ama işçi kim ki?​” sözleriyle dile getirdi. İşçiler için “Yeter ki çalışsın, ölecekse çalışırken ölsün” denildiğini aktaran işçi, şöyle devam etti: “İşçiler çalışırken ölüyor kimsenin umurunda değil. Her şeyi durduruyorlar ama işçi çalışıyor. Saraylarına aylık milyonlar harcayanlar işçinin halinden anlıyormuş gibi konuşmasın. Salgın durumda yoğun çalışıyoruz, bedenen zaten bitkin halde evlerine dönüyoruz. Önlem yok… Virüsün ekmeğine yağ sürülüyor. Bu koşullarda bizim çalışmamamız lazım. 1-2 ay çalışmasak ve hakkımız verilse hiçbir işyeri batmaz. İşçi olmadan hepsi birer hiç. Bunu, bizim halimize çözüm üretmeyenlerin kafalarına sokmamız gerekiyor.”

KOVİDE YAKALANANLARI SUÇLU GÖRÜYORLAR

Belediyelerde önlemlerin yetersiz olduğuna değinen bir belediye işçisi de “Aynı yerde birçok pozitif vaka çıkmasına rağmen çalışma yerlerinin ve çalışanların karantinaya alınmadığını ve Sağlık Bakanlığından hiçbir teftişin olmadığını görüyoruz. Bu da Sağlık Bakanlığının ve iş müfettişlerinin samimiyetsiz olduğunu gösteriyor” diye konuştu. Belediyelerdeki durumu aktaran işçi, şunları söyledi: “Hijyen yok, servislerde koltuk sayısından fazla işçi taşınıyor. Test sonucu pozitif olan işçileri suçlu olarak görüyorlar. Her gün arayıp ‘İyileştin mi’ diye taciz ediyorlar. Kamuda aciliyeti olmayan müdürlüklerdeki işçileri ‘Haftalık 45 saat anlaşması var ve bu saati doldurmanız gerekiyor’ diyerek çalıştırmaya devam ediyorlar. Kullandığımız salon ve lavabo gibi yerlerde dezenfektan yok.” Özellikle belediye iktisadi teşebbüslerinde (BİT) çalışan işçilerin görüldüğünü dile getiren işçi, “Sağlık Bakanlığının ve çalışma müfettişlerinin acilen belediyeler ve şirketlerinde çalışan işçilerin durumunu görmelerini istiyoruz” dedi. 65 yaş üstü ve kronik rahatsız işçilerin dahi çalıştırıldığını ifade eden işçi “Çalıştırıyorlar ve sorumluluk bizde diyorlar. Genelgede ısrarcı olan işçileri daha ağır işlere sürüp işten atmakla, kamuda çalışmasına rağmen ücretsiz izinle tehdit ediyorlar. Geçen yıl idari izinli olanlar bu yıl izne yollanmadı ve birçoğu şu an pozitif” diye konuştu.

DEVLET VATANDAŞA BAKMALI

Gömlek üretimi yapılan bir atölyede çalışan tekstil işçisi de işyerlerinde hiçbir önlemin olmadığını, bu koşullarda vakaların artmasının sürpriz olmadığını söyledi. Devletin vatandaşına bakması gerektiğini söyleyen işçi, “Devlet vatandaşa ceza kesip kasaya para girdirme peşinde. Bizim işçiler de pek önlemlere uymuyor ama insanların eve kapanması için yardım edilmesi lazım. Erzak, para yardımları yapılması lazım” dedi. (Adana/EVRENSEL)


MASKE DİYOR MASKE YOK, PEÇETE DİYOR PEÇETELİK BOŞ

Petrokimya işçisi
Adana

Merhaba Evrensel okurları;

Bu ülkede artık bir şeyleri yüzdeye vurmak istatistik yapmak inanın göle maya çalmakla aynı şey. İktidar ve patronlar için kişilerin, kitlelerin hiçbir önemi yok. Ülkemizde sayısı milyonlarla ifade edilen işçi sınıfı “canlı” statüsüne girmediğinden dolayı ne virüs ne de başka bir şey bizleri patronlar ve onların ustaları için “Etkilenmez” kılıyor. Balık baştan kokar misali önlemler de sadece konuşuluyor. Baştaki Sağlık Bakanı sadece konuşarak virüsü yenebileceğini düşündüğünden, fabrikamızdaki sözde koronavirüsle mücadelede eden kişi ve kişiler de (1-2 kişi) bizimle sadece konuşarak virüsün yayılmasını önlemeye çalışıyor. Bir örnek vereyim, mesela bize diyorlar ki “Maskenizi taktıktan sonra eğer terlerseniz maske ıslanır, bundan dolayı hemen değiştirin.” Kulağa gerçekten hoş gelen bir şey ama tek sorun, herkese sadece 1 tane maske veriyorlar. Yemek yedikten sonra 1 maske alma hakkımız daha oluyor o da bazen yemekhaneye maske gelmedi denilip işimize yollanıyoruz. Tabii bunun yanında içerde maske takmak zorunlu, eğer takmazsak tutanak yeriz. Tabii böyle olunca fabrikada maske aramaya çıkıyoruz güvenlik, muhasebe artık nerede bulursak.

Başka bir örnek verecek olursam yine aynı kişiler bizlere maskemizi nasıl atmamız gerektiğini söylerken şu ifadeleri kullanıyor: “Maskenizi çıkardıktan sonra ‘peçeteye’ sarıp öyle çöpe atmanız gerekiyor.” Bu da kulağa hoş gelenlerden ama yine bir sorunumuz var. Fabrikamızın peçeteliği olan tek yeri yemekhane ama orada ki peçetelikler boş. Anlayacağınız kulağa hoş gelen konuşmalardan öteye gidemiyoruz

Bu ülkede işçi sınıfı sadece sermayeyi zengin eden araç gibi görüldüğü için hiçbir önlem, paket, yasa bizleri görmüyor. Eğer işçi sınıfı ciddiye alınırsa ve bizlerin insani yaşam haklarımız gerçekten savunulursa bu durum sermayeye dokunacağı için her olayda bizleri teğet geçiyorlar. Çözümü aslında herkesin bildiği, Sağlık Bakanının, kamu spotlarının, ünlülerin, doktorların söylediği gibi “Evde kal”mak, ‘Avrupa’nın kıskandığı, çekemediği’ bir ülke olarak 21 gün ya da daha fazla her yeri kapatmak ve herkesi gerçekten evde tutmaktır. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu şu günlerde bile sadece tek bir A4 kağıdı (Devletten alınmış izin kağıdı) ile bizleri hafta sonları bile çalıştırmaktan vazgeçmektir. İşin en önemli kısmı da -burası çok önemli- şu an bunları yazarken servisin içindeyim ve 17 kişilik servisimizde 16 kişi gidiyoruz. Varın gerisini siz düşünün.

Sağlıcakla kalın…

ÖNCEKİ HABER

Türkiye, "İklim Değişikliği Performans Endeksi"nde 57 ülke arasında 42. sırada

SONRAKİ HABER

Kovid-19 kısıtlamaları kapsamında paket servisler 10.00 ila 24.00 arasında yapılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa