Nurhak'a ÇED hileleriyle bir maden daha yapılmak isteniyor
Nurhak'a bağlı Biçin köyü yakınlarında demir-alüminyum madeni kurmak isteyen şirket, aynı bölge için iki farklı ruhsat alanı göstererek ÇED sürecinden kaçtı.
Fotoğraf: Nurhak Belediyesi
Özer AKDEMİR
Maraş'a bağlı Nurhak ilçesi Biçin köyü yakınlarında yapılmak istenen demir-alüminyum madeni, şirketlerin yasal mevzuatın açıklarından yararlanarak nasıl çevre etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini geçiştirdiklerine örnek olacak türden bir proje. Aynı bölge için iki farklı ruhsat alanı gösteren madenci firma ÇED sürecinden kaçtı. Kağıt üzerinde yapılan bu hilenin yurttaşların aklıyla alay etmek anlamına geldiğin belirten Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan, madene karşı her türlü mücadeleyi vereceklerini dile getirdi.
ÇED'DEN NASIL KAÇILIR?
Mehmet Karagüllü adlı bir kişi tarafından Maraş ili, Nurhak ilçesi, Biçin Mahallesi sınırları içerisinde yapılmak istenen demir-alüminyum madenciliği için proje tanıtım dosyası (PTD) Kahramanmaraş Çevre İl Müdürlüğü sitesinde yayımlandı.
Toplam 1844,8 hektar ruhsat alanı olduğu dile getirilen proje gerçekleşirse açık ve kapalı işletme metodu ile toplam 90 bin ton/yıl maden üretimi yapılması planlanıyor.
Öte yandan aynı kişinin yine aynı bölgede başka bir ruhsat alanında demir-alüminyum madeni projesi daha yer alıyor.
Mehmet Karagüllü'nün Nurhak Pınarbaşı ve Barış Mahalleleri arasında kalan bölgede yapmak istediği demir-alüminyum madenciliği yaklaşık 2 bin hektar (1996,57 ha) olarak gösterilen ruhsat alanını kapsıyor.
Buna karşın maden işletme alanının, şirketlerin ÇED raporu sürecini aşmak için sıkça kullandığı bir yöntemle kağıt üzerinde 25 hektarın altında, 24,99 hektar gösterildiğini 29 Ağustos 2020 tarihinde haberleştirmiştik.
Aynı kişi aynı bölgede bu sefer farklı bir ruhsat için başvuru yaparken, Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan şirketin yine aynı yöntemle ÇED sürecinden kaçmaya çalıştığını açıkladı.
"İNSANLARIN AKLIYLA ALAY EDİYORLAR"
Maden projesiyla ilgili Evrensel'e bilgi veren Belediye Başkanı İlhami Bozan, ikinci ruhsat alanının toplamda 3840 hektarlık bir alanı kapsadığını belirterek, "Şirket 1996 hektarlık alan için yaptığı 24,99 hektarlık mevzuata karşı başvuru hilesini 1844 dönüm için de yaparak birçok prosedürden kendini muaf tutturmaya çalışmaktadır. Proje sahibi, aynı bölgede aynı proje kapsamında farklı ruhsat numaraları ile ayrı ayrı ÇED süreçleri işleterek, bütüncül çevresel etki değerlendirilmesi yapılmasını engellemektedir. İnsanların aklıyla alay eden bu durumun inandırıcılığını halkımızın ve yetkililerin takdirine bırakıyoruz" dedi.
NURHAK KÜÇÜK BİR İLÇE AMA...
Yaşanan pandeminin tüm insanlığa doğanın önemini bir kez daha hatırlattığını belirten Bozan, bu gerçekliğe rağmen masa başında verilen ruhsatlarla doğanın yıkımının devam ettiğini dile getirdi.
Bozan, "Nurhak küçük bir ilçe olmasına rağmen hali hazırda 1 hidroelektrik santral ve 3 maden işletmesi, 1 taş ocağı aktif durumdadır. Sadece bu 5 işletme yüzlerce hektarı kapsamaktadır. Diğer taraftan ikinci bir hidroelektrik santrali için çalışmalar devam ediyor. Bizler bu durumla mücadele ederken şehrin göbeğinde yer alan ve Pınarbaşı Mahallesi ile Barış Mahallesi arasında kalan bölgede tespit edilen demir ve alüminyum madeni için çalışmalar başladı" diye konuştu.
Maden sahasının Kızılca yerleşim yerine 1100 metre, Biçin Mahallesi'ne ise 800 metre uzaklıkta kaldığını ifade eden Bozan, "Yerleşim yerine bu kadar yakın olan bir alanda maden ocağı açılması durumunda o bölgede bulunan yeraltı sularının, tarımın, hayvancılığın ve yakın bölgede bulunan yerleşim alanlarının akıbeti ne olacaktır" sorusunu yöneltti.
"NURHAK BUNU KALDIRAMAZ"
Şu an Nurhak’ta aktif ve pasif toplamda 9 ayrı noktada maden sahasının bulunduğunun altını çizen Bozan, "Zaten çalışan birden fazla maden ocağı bulunuyor, bunların denetlenmesi dahi yapılmıyorken, bunların ortaya koyduğu yıkım ortadayken yeni bir çalışma alanındaki amaç nedir" diye sordu.
Bölgede bilimsel bir çalışma yapılmadığı için endemik bitkilerin, nesli tehdit altındaki canlı türlerinin bilgisine sahip olmadıklarını dile getiren Bozan, bölgenin endemik ters lale ve nesli tehdit altındaki Türk Semenderi'nin de yaşam alanı olduğunu belirtti. Bozan, "Nurhak bu kadar maden ocağını, HES'leri kaldıramaz, yok olur gider" diye konuştu.
MADEN GAZİANTEPE SU SAĞLAYACAK BARAJ HAVZASINDA
İşletilmek istenen maden, proje aşamasında olan ve Gaziantep iline içme-kullanma suyu temin edilmesi planlanan Düzbağ (Helete) Barajı havzasında bulunmakta.
Patlatmalarla açık ve kapalı maden ocağı işletmeciliği yapılması ve işletmede 10 kişinin çalışması planlanıyor.
Tamamı orman arazisi içinde yer alan ikinci ruhsat alanındaki flora-fauna çalışmasının alandaki gözlem ve incelemelerle değil literatür taramasıyla yapıldığı yine PTD'de verilen bilgiler arasında yer aldı.