Rap; hızlı ritmik sesleniş
Hip-hop kültürünün içinde bulunduğu zorluklardan yükselip gelmesi bağdaşıklığı ile rap müzikle uğraşmanın verdiği direnci görüyoruz Deniz’de.
Deniz Tutmaz
Dersim
Öncelikle merhaba, ben Deniz, Mahlasım Quality, Dersim doğumluyum. Kendi çabalarım ile rap müzikle uğraşıyorum. Çok küçük yaşlardan beri dinlediğim bu müziğin içine girmem iki sene öncesine denk geliyor. Rap müzik ile tanışmam 6 - 7 yaşlarındayken zamanın müzik kanalları olan Dream Türk ve Powerturk’te Sagopa ve Ceza gibi işin üst çizgisindeki isimleri dinlemem ile başladı. Hızlı ritmik hiçbir müziğin hissettiremediği kadar güzel hissettiriyordu. Küçüklüğüme dair hatırladığım en net olay her gün okuldan eve gelip Mp3’lerde veya müzik kanallarında rap müzik arayıp dinlemekti. Yaşım biraz daha ilerledikçe iyice merak edip her gün müziğin kökeni ile ilgili araştırmalar yapmaya başladım yaşım ile orantılı olarak müzikte değişiyordu zaten.
KÖKENİNDEKİ İSYANA KOLAY TUTUNMAK
Rap müziğini diğer müziklerden ayıran hayatın gerçeklerinden insanların çektiği zorluklardan ve yapılan haksızlıklardan gerek sert gerek hafif bir dille bahsetmesiydi. Yaşadığımız hayat koşulları da belliydi bunun yanında sorunlarımıza düşman olan bir kültür ile tanışmıştık bu müzik sayesinde. Bu nedenle bizi içine çekmesi pek de zor olmadı ama yaşadığımız toplumun rap müziğe bakış acısı çok dardı. İnsanların algısı; bu müzik ile uğrasan adamlar serseriymiş dinleyenler de geleceğin serserisiymiş gözüyle bakılıyordu. Bu nedenle gerek sınıfta gerek okulda bunun zorluğunu da yaşadık. Rap müziğin kökeninde bir isyan var olduğunu ve ezilen kitlelere hitap ettiğini hissettiğim an benim de bu kültürün kesinlikle bir parçası olmam gerektiğini hissediyordum. Ama ne bir imkân nede el uzatan biri yoktu. Bu nedenle ilk kayıtlarımı bilgisayarımın kulaklık mikrofonu ile almaya başladım. Pek sağlıklı kayıtlar olmuyordu lakin bulunduğumuz ilde stüdyo tarzı kayıt alabileceğimiz bir yer olmadığı için yapılabilecek tek kayıt formülü buydu, en azından kendi sesimi dinleyebilmek mutlu ediyordu. Bazı stüdyo ortamlarına girme şansımız oldu ama maddi yetersizlikler bir şekilde bizi bu ortamın hep dışına itti. Bunların olacağını biliyorduk zira hip-hop kültürü de tam olarak bu tür zorlukların içinden çıkıp geliyordu. Bunun içinde büyümüş zorluklarla boğuşmuş birçok MC’nin de kaleminin diğer MC’lere göre daha sağlam olduğunu görebiliriz ki en büyük ilham bana kalırsa hayatın zorlukları karşısında direnebilmek ve bu yöndeki yaşanmışlıklardır. Bunu günümüz rapçilerinin binlerce para basıp çektirdiği kliplerdende anlayabiliriz.
EZİLENLERİN SESİ OLARAK
Eskiden ezilen insanları anlatan bu müzik günümüze gelince fuhuş, uyuşturucu ve alkolden bahseder oldu. Her ne kadar üzse de bu durum toplumun gerçeklerden kaçma isteği ve günümüz rapçilerinin gözünü para bürümesi nedeniyle yıllar önce susturulmuş onca insanın sesi olan rap müziğin şuanda yozlaşmış insanların müziği olmaya yakın olduğunu görebiliriz. Fakat hip-hop kültürü birçoğumuzun da bildiği üzere Amerika siyahîlerinin ve gettoda yaşayan halkın ırkçılığa ve sisteme karşı duruşlarından ortaya çıkmış. Ve elbette ki Türkiye’nin şu an ki olumsuz koşullarına baktığımızda çıkış noktasında ki düzeyine gelecektir.