Asgari ücretlinin durumu: Poşetler dolmuyor, kırmızı et hayal, sosyal hayat yok

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görüşmeleri sürerken İstanbul İkitelli'de emekçilerle görüştük.

09 Aralık 2020 23:46
Paylaş

Murat UYSAL
İstanbul

Asgari Ücret Tespit Komisyonu önümüzdeki yılın en düşük ücretini aralık ayı içerisinde belirleyecek. İkitelli’de lüks kulelerin dibinde yaşayan emekçilerle hem geçim koşullarını hem de asgari ücret görüşmelerini konuştuk. Sonuç: Poşetler dolmuyor, eve kırmızı et girmiyor, sosyal hayat ise yok.

68 yaşındaki Fatma emekli fakat geçinebilmek için hâlâ çalışıyor. Her sabah İkitelli’den Çatalca’ya gidip bir işyerinde yemek yapıyor. “Biz kenar köşede kalmışız” diyor Fatma: “Asgari ücret 4 bin lira olsa dahi bize yetmez. 1200 ev kirası veriyoruz 250 fatura veriyoruz. Bir hafta pazara gitmeyelim diyoruz, ikinci hafta idare edelim diyoruz, üçüncü hafta yine idare edelim diyoruz... Böyle böyle aç geçiniyoruz.”

Emekçilerin sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için bile yüklü paralar ödemesi gerektiğini söylüyor: “Hastanelere gidiyorsun zengin olan içeriye giriyor fakir olan dışarıda kalıyor. Bugün hastayım eve gelip yattım. Özel doktor 200 lira istiyor, kan tahlili bu kadar diyor. 1500 ile çıkarsın diyor. Ben 1500’ü buraya versem bu ay kiramı kim verecek?”

"1000 LİRA EMEKLİ MAAŞI VERDİLER"

Binbir çileyle emekli olan Fatma emekli olduktan sonra da rahata erememiş: “Emekli olamadım. Diyorlar ki, ‘2002’de sigorta başlangıcın var’ ben 68 yaşındayım, ‘Senin 5 bin 200 günün var, 75 yaşında emekli olacaksın.’ Nasıl diyebiliyorsun bana? Elim ile tırnağım ile BAĞ-KUR ödedim. Ödedim ödedim sonunda emekli oldum. Başlangıçta 1000 lira verdiler. 1000 lirayla ben ne yapacaktım, bari o ödediğim paraları bir kenara koysaydım şimdi birikmişim olurdu. Devletten Allah razı olsun, bu hastalık çıktı ‘Yaşlılar ölecek’ dedi, 1500 yaptı maaşı. Geçinemiyoruz, eğer kurban etini bana vermemiş olsalardı bir kilo et alamıyordum. Nasıl alacaksın 1 kilo eti, 60 liraya çıkarmışlar. Artvin’de memleketteyken rahmetli babam koca ateşte hep kuzu çevirirdi. Şimdi valla kedi eti görse insan heves ediyor.”

"BİRİKTİRDİĞİM FİŞLERİ KIYASLIYORUM"

Serkan boyacılık yapıyor. Geçen sene alabildikleriyle bu sene aldıklarının bir olmadığını, gelen zamların asgari ücreti nasıl erittiğini şu sözlerle anlatıyor: “Ben 5 seneden beri BİM’den aldığım fişleri biriktiriyorum, sadece onlara baksan fiyatların nasıl katlandığını görürsün. Fiyatlar bu sene birdenbire katlandı. Zorlanıyoruz artık bir reçel alamıyoruz ya. Onu bile düşüne düşüne alıyoruz.”

"HEP EN UCUZ ŞEYLERİ ALDIM"

Vefat eden eşinin emekli maaşıyla geçinmeye çalışan, iki kızıyla bir evde yaşayan Sibel, “Ekmek 1.5 liraydı 2 lira oldu, birden zam oldu ama milletin maaşına bu kadar zam koymuyorlar. Kendileri geçinsinler bakalım geçinebilecekler mi? Söylemesi ayıp kendime bir çorap bile alamıyorum” diyor. Sağlık sorunlarından dolayı çalışmadığını söylüyor Sibel. Lise son sınıftaki kızı çalışıyormuş sadece. “Pazarın sonuna kadar gittim geldim aldığım hiçbir şey yok hep en ucuz şeyleri aldım. Asgari ücret bana kalırsa insanın geçinebilmesi için 5 bin lira olmalı, geçim çok zor” diye anlatıyor.

Uzun bir dönem otobanda su satarak geçimini sağlamış Mehmet. Ama bir gün su satarken kendisine çarpan bir araç kaçmış, sürücü hiçbir ceza da almamış. Şimdi bacağında platin var. Bu yüzden İkitelli’deki insanların büyük bir çoğunluğunun çalıştığı sanayide iş bulamıyor. “Odun topluyorum, odun satarak geçiniyorum” diyor. Asgari ücret için ise şunları söylüyor: “Kardeşim tabelacıda çalışıyor. 3 bin lira alıyor, mesailerle 4 bini buluyor. Kirası olmamasına rağmen geçinemiyor. Doğal gazı var, elektriği var. Şu gördüğünüz meyvenin kilosu dört lira, iki kilo alsan 8 lira. Asgari ücretin sabit 5 bin lira olması lazım. 5 bin liran olacak ki sen bu dünyada geçinebilesin.”

İŞE YÜRÜYEREK GİDİP GELİYORUM

Aykosan’da bir ayakkabı atölyesinde çalışan Nuray, “Bir aileyi geçindirebilmesi lazım asgari ücretin ama yetmiyor. Kira 2 bin lira neredeyse. Faturalar sürekli artıyor. Asgari ücret nereden baksan 3 bin 500 lira olması gerekiyor” diyor. Asgari ücret ile geçinebilmenin formülünü sorduğumuz Nuray şu yanıtı veriyor: “Gıdadan kısıyorsun, sosyal aktivitelerden kısıyorsun. Bir şekilde bir şeylerden kısmak zorundasın. Ben şimdi işten Mehmet Akif Mahallesi’ne yürüyerek geliyorum. Her şey başını almış gidiyor, bir tek maaşlarımız yerinde sayıyor. Geçen sene aldığınla bu sene aldığın bir değil. Bırak seneyi bir haftada zam geliyor. Elektriğe doğal gaza gizli gizli zamlar yapılıyor, bunu hiç fark etmiyoruz bile biz. Doğal beslenmemiz gerekiyor beslenemiyoruz. Kırmızı et eve girmiyor, ayda bir bile alamıyoruz. Kıyma alabilirsek 15 günde bir, anca o yani.”

EMEP: ASGARİ ÜCRET BİR AİLENİN RAHATÇA YAŞAYABİLECEĞİ DÜZEYDE OLMALI

İkitelli bölgesinin işçi ağırlıklı olduğunu ve yoksulluğun yoğun olduğunu ifade eden Emek Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanı Neslihan Karyemez şu bilgileri veriyor: “İkitelli bölgesinde Atatürk ve Mehmet Akif Mahallelerinin hemen yanı başında yüz binlerce işçinin çalıştığı bir sanayi bölgesi var. Başakşehir İkitelli Sanayi Sitesi ve buradaki işçilerin çoğu asgari ücrete çalışır durumda.”

Temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla asgari ücretin eridiğini ve emekçiler için geçimin daha da zorlaştığını vurgulayan Karyemez, “Geçtiğimiz yıl asgari ücrete baktığımız zaman bekar bir işçinin aldığı ücret 2 bin 324 liraydı. Bugün temel tüketim maddelerine gelen zamları düşündüğümüzde insanların alım gücünün çok ciddi bir biçimde düştüğünü görüyoruz” diye konuştu.

Pandemi sürecinin emekçilerin durumunu daha da zorlaştırdığını ifade eden Karyemez şöyle devam etti: “Ücretsiz izne çıkarmaların arttığı, işyerlerinin kapandığı bu süreçte insanlar borçlanarak, zar zor aldıkları sosyal yardımlarla, çevre çeperin desteğiyle yaşamaya çalıştılar. Bu açıdan baktığımızda, asgari ücret bir ailenin ekonomik sosyal yaşam alanlarını belirlemesi gerekirken 2 bin 300 lira, eğitim sağlık barınma giderlerini karşılayacak düzeyde değil. Bir ailenin geçinebilmesi; dengeli düzenli beslenmesi, sağlık eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, faturalarını rahatça ödeyebilmesi ve sosyal yaşantısını sürdürebilmesi demektir. Bunlar için asgari ücretin insanca yaşayacak bir düzeye çekilmesi gerekiyor. Bunun yanında asgari ücret vergiden muaf tutulmalı ve tüm dolaylı vergiler kaldırılmalı.”

ÖNCEKİ HABER

AKP'den Silivri'de işkence iddiasına "kavga ettiler" savunması

SONRAKİ HABER

Sağlık işçileri: Ek iş yaparak ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa