09 Aralık 2020 18:12

Asgari ücreti belirleyen biz olmalıyız!

Hepimiz bireysel olarak tepkiliyiz bu duruma. Elden bir şey gelmez diye düşünsekte umut, bizim ellerimizde. Asgari ücreti tahmin eden değil asgari ücreti belirleyen işçiler olmalıyız!

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Genç Bir Metal İşçisi

Kayseri

Kayseri’de ortalama yüz kişinin çalıştığı bir metal fabrikasında işçiyim. Askerliği yeni bitirip geldim. Aynı iş yerinde askerlikten önce de çalışıyordum. Döndükten sonra iş bulamayınca tekrar görüşmeye gittim. Askerlikten önce aldığım maaştan daha düşük bir maaşla yeniden çalışmaya başladım. Görüşmeye gittiğimde “İster çalış ister çalışma dışarıda senin işini yapacak çok kişi var” dediler. Durum böyle olunca mecbur başladık. 

SALGIN SÜRECİNDE SUÇLU HEP İŞÇİLER OLDU

Ülke tartışmasız bir ekonomik kriz içerisinde, bir de bu duruma salgın eklenince olan yine bize yani işçilere oldu. Hükümet bu süreci yönetemez duruma geldi. Yeni tedbirler açıklanıyor ama işçiler bu tedbirler kapsamından muaf tutuluyor. Sokağa çıkma yasakları bir tek işçileri etkilemiyor. Yaz dönemi turizmden kaynaklı uygulanmak istenmeyen tedbirler, turizmin bitmesiyle birlikte peş peşe açıklanıyor. Yetkililer virüsün artmasının sebebini vatandaşların tedbirsiz olmasından kaynaklandığını söylüyor. Vatandaş maskesini takıyor hijyene elinden geldiği kadar özen gösteriyor. Peki, mesafe ne olacak? Ben kendimden örnek verecek olursam serviste yer olmadığından ayakta gittiğimiz oluyor. Toplu taşıma araçları desen işçi servislerinden farkı yok. Peki böyle bir durumda suçlu halk mı, yoksa çarklar dönsün üretim sürsün diyen patron ve hükümet mi? Suçu biz işçilere ve halka yıkarak sorumluluktan kaçmaya çalışılıyor diye düşünüyorum.

UMUT BİZİM ELLERİMİZDE

Asgari ücret görüşmeleri başladı. Bütün işçiler dört gözle yapılacak zammı bekliyor. Fabrika içerisinde tartışmalar başladı, tahminler yapılıyor. Bütün işçiler birbirine soruyor “Ne kadar olmalı?​” diye, sonra kabataslak hesaptan sonra herkes aşağı yukarı aynı ücreti söylüyor. Ama hükümetin tahmin ettiğimiz ücreti yapmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Tahmin ettiğimiz ve aslında olması gereken ücret ise 4 bin lira civarı. Aslında doğrudan bir rakam vermek doğru olmaz ama geçim standartlarına baktığımızda en az asgari ücretin 4 bin lira olması gerekiyor. Şu an zaten açlık sınırında yaşıyor ve çalışıyoruz. Hal böyleyken işçiler ile aramızda yaptığımız yeni belirlenecek asgari ücret tahminlerinden sonra bir umutsuzluk haliyle tekrar çalışmaya başlıyoruz. Hepimiz bireysel olarak tepkiliyiz bu duruma, ama elden bir şey gelmez diye düşünüyoruz ama umut, bizim ellerimizde. Biz tepkilerimizi bireysel değil toplu olarak gösterirsek bir şeyleri başarabiliriz. O zaman asgari ücreti tahmin eden değil asgari ücreti belirleyen oluruz ve olmalıyız.

ÖNCEKİ HABER

Eğitime ve kütüphanelere uzaktan bakmak 

SONRAKİ HABER

OSTİM’li genç işçiler asgari ücrete dair ne diyor? 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa