10 Aralık 2020 13:40

"Kürt meselesi çözülmeden insan hakları ve demokrasi sorunları çözülemez"

Diyarbakır'da İHD, TİHV, Tabip Odası, Baro ve HAK İnisiyatifi, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. Kürt meselesinin barışçıl, demokratik yolla çözülmesinin önemi vurgulandı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Diyarbakır Koşuyolu Parkı’nda İnsan Hakları Anıtı önünde, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Barosu ve HAK İnisiyatifi 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında ortak basın açıklaması yaptı.

Açıklamada konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yolla çözülmediği sürece Türkiye’deki insan hakları ve demokrasi sorunlarının çözülemeyeceğini dile getirdi.

BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 72’nci yıl dönümü olduğunu belirten Zeytun, hakların korunması ve güvence altına alınması amacıyla mücadele ettiklerini söyledi.

Türkiye’de sürdürülen güvenlikçi politikaların etkisiyle ülkenin temel sorunlarının giderek daha da ağırlaştığını dile getiren Zeytun, insan hakları ve demokrasi sorununun en önemli halkasının Kürt meselesi olduğunu vurguladı.

“HAK İHLALERİ TAHRİBATLARA YOL AÇTI”

Kovid-19’un Türkiye’de etkisini gösterdiği günden beri 14 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiğini söyleyen Zeytun, salgınla mücadele eden tabip odalarının yöneticilerine (Mardin, Urfa, Van) soruşturmayla baskı altına alındığını hatırlattı. Zeytun, “Bu politikalar nedeniyle demokrasi ve insan hakları sorunları sistematik, yaygın bir şekilde ağır tahribatlara yol açmıştır” dedi.

“CEZAEVİNDE 49 TUTUKLU HASTA YAŞAMINI YİTİRDİ”

Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek yapılan tutuklamaların 2020 yılında da artarak devam ettiğini belirten Zeytun, “Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplanma, gösteri ve yürüyüş hakkı, Valilikler ve Kaymakamlıklar tarafından alınan yasaklama kararlarıyla sistematik bir şekilde kısıtlanmaktadır. Bu yasaklamalar sonrasında, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara işkenceye görmüştür” ifadelerini kullandı.

İşkence olgusunun 2020 yılında da Türkiye’nin en başat insan hakları sorunu olduğuna dikkat çeken Zeytun, “2020 yılının ilk 11 ayında; TİHV’e işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla toplam 573 kişi başvurmuştur. Başvuranların 295‘i aynı yıl içinde işkence ve kötü muamele gördüklerini belirtmişlerdir” bilgilerini paylaştı.

Pandemi sürecinde cezaevlerindeki işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında büyük bir artış görüldüğünü belirten Zeytun, kısıtlı olan hakların kısıtlandığı, her türden keyfi muamele ve disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevk uygulamalarının yakın tarihte görülmedik boyutlara ulaştığını söyledi.

Mart ayında tespit edilebilen 591’i ağır olmak üzere 1564 hasta mahpusun olduğunu ve bu rakamın arttığı ifade eden Zeytun, “Hasta mahpusların durumuna karşı ilgililerin yaşadığı kayıtsızlık nedeni ile 2020 yılında en az 49 mahpus cezaevinde yaşamını yitirmiştir. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen İmralı Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde devam eden tecrit uygulamaları ve hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle Türkiye hapishanelerinde bulunan mahpuslar, ne yazık ki süresiz dönüşümlü açlık grevleri eylemleri başlamıştır” dedi.

“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İHLAL EDİLDİ”

2020 yılında da HDP’li belediyelere yönelik görevden alma ve kayyum atamalarının devam ettiği dile getiren Zeytun, “Seçme ve seçilme hakkı ihlal edilmiştir. Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerdeki kazandığı 3’ü büyükşehir, 5’i il, 45’i ilçe, 12’si belde toplam 65 belediyeden 6’sına mazbata verilmezken, 48’ine de kayyum atanmıştır. 2016 yılından bu yana HDP/DBP’li belediyelere yönelik başlayan kayyum uygulamalarının, 31 Mart 2019 tarihinden itibaren HDP’li belediyelere yönelik kendini tekrar etmesi, yerel yönetimlerde kayyum uygulamalarının kalıcı ve sistematik bir politikaya dönüştüğünün, seçimlerin işlevsiz kılınarak seçmen iradesinin ve demokrasinin askıya alındığının açık göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.

“KADINI YÖNELİK ŞİDDET VE CİNAYETLER ARTTI”

2020 yılı kadınlara yönelik şiddet cinayetlerinin de, artarak devam ettiğine değinen Zeytun, “2019 yılında en az 418 ve 2020 yılının ilk 11 ayında en az 355 kadın, erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Alternatif koruma mekanizmalarının yokluğuyla birlikte, kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılması ile ilgili tartışmalar başlatılmıştır. İstanbul Sözleşmesi'nin etkin şekilde uygulanmaması nedeniyle birçok kadının yaşamını yitirdiğine şahit olduk, olmaktayız” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de son 24 saatte 220 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti (10 Aralık)

SONRAKİ HABER

Antep OSB’de çalışan bir işçi daha Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa