Diyarbakır’da dükkanı kapatılan esnaf: Biz ne yiyeceğiz diye düşünmüyorlar mı?
Diyarbakır'da pandemi nedeniyle dükkanları kapatılan esnaf yaşadıkları zorluğu Evrensel'e anlattı.
Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Koronavirüs salgınına tedbirler kapsamında kafeterya, kıraathane ve oyun salonu gibi dükkanlar kapatılırken, Diyarbakır’da kimi esnaf işyerine devren satılık ilanı asdı. Evrensel’e konuşan esnaf, “Biz ne yiyeceğiz diye düşünmüyorlar mı?” diye sordu.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Gaziantep Düzbağ İçme Suyu İsale Hattı ve Doğanpınar Barajı açılış töreninde “Üretimi ve istihdamı sürdürmek için gereken her tedbiri aldık. Çiftçiyi, esnafı asla unutmadık. Bunun yanında kiralarda vesaire düzenlemeye gidiyoruz” şeklinde bir açıklaması olmuştu. Koronavirüs salgınında alınan yeni tedbirler doğrultusunda kafeterya, kıraathane ve oyun salonları gibi dükkanlar kapatılırken hafta sonu ise tamamen sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Diyarbakır’da bazı kafeterya ve kıraathanelere devren kiralık ya da satılık ilanı asıldı. Yaklaşık bir yıldır süren pandemi sürecini ve alınan son tedbirleri Diyarbakır esnafıyla konuştuk.
‘10 YILLIK BİRİKMİŞİMİ BİTİRDİM, BORÇLUYUM ŞİMDİ’
Yaklaşık 20 yıldır kıraathane işlettiğini belirten Ahmet Ün, esnafa herhangi bir desteğin sağlanmadığını her geçen gün borçlandıklarını ifade ederek “Pandemide ne bir destek verildi ne de başka bir şey. 10 yıllık birikmişimi bir yılda bitirdim, borçluyum şimdi. Kıraathaneler kapandı, kapansın tamam hastalık var. Biz ne yiyeceğiz diye düşünmüyorlar mı? Dünyanın her yerinde esnafa destek var burada yok ama Almanya bizi kıskanıyor. Dükkanımın kirasını ödeyemiyorum, kim gelip ödüyor? Her şey vatandaşın cebinden çıkıyor. Tedbir almak bu değil, çıkıp demesinler tedbir alıyoruz. Tedbiri devlet değil biz alıyoruz” dedi.
‘KAPATMANIN EŞİĞİNDEYİM’
İsmini vermek istemeyen kafeterya işletmecisi ise kapatmanın eşiğinde olduğunu belirterek, kısıtlama kararının, her geçen gün borçlarını katladığını ve ödemeleri noktasında zor günler geçirdiğini ifade etti. İşletmeci, “Resmi olarak kapalı olan dükkanımın kirasını sahibi istedi. Benim dükkanım kafe, paket servisi yok, kapalıyım satacak bir şey yok. Bekçi aradı 300 TL bekçiye ödemem lazım, ödeyemiyorum. Bu durum esnafın sorunu değil hükümetin sorunudur” dedi.
‘DESTEĞİ NE DUYDUK, NE GÖRDÜK’
30 yıldır gıda toptancısı olan Nazım Gerilakan, pahalılık karşısında vatandaşın alım gücünün fazlasıyla düştüğünü ve bu durumun da işlerini fazlasıyla etkilediğini belirterek, hükümetin pandemi sürecinde bu konuda ne esnafa ne de vatandaşa destek sunduğunu ifade etti. Gerilakan, “Geçen yıl 100 TL olan şimdi 200 TL. İnsanlar temel ihtiyaçların en temeline kalmış durumda. Un, şeker, yağ… Her şey pahalı, biz bile eskiden eve giderken 1 kg tatlı alıp giderdik. Şimdi o bile lüks” dedi. Vatandaşın aldığı maaşın büyük bölümünün faturalara gittiğini ekleyen Gerilakan, “Bir insanın ayın ilk günü gelirinin yarısı elektrik, su, doğal gaz faturalarına gidiyor. Sosyal anlamda harcayabileceği geliri yok. Esnaf da bu durumda etkileniyor elbette. Pandemi sürecinde devletin esnafa destek anlamında hiçbir katkısının ne duyduk, ne gördük” dedi.