10.5 yıla kadar hapsi istenen Kaftancıoğlu: Kişiye özel yargı uygulaması var
10.5 yıla kadar hapis istenen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Evrensel’e konuştu: Bir kez daha görüldü ki ülkede herkese eşit yargıdan kişiye özel yargı uygulamasına geçildi.
ARŞİV | Fotoğraf: CHP Basın Bürosu
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin fotoğraflanmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında ‘Suç işlemeye tahrik’, ‘Suçu ve suçluyu övmek’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. Kaftancıoğlu, 9 aydan 10.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Kaftancıoğlu hakkında önce takipsizlik kararı verilmiş, Fahrettin Altun’un avukatının yaptığı itirazın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlik kararını kaldırmıştı. Altun’un Kuzguncuk’taki evinin yanında kiraladığı arazide inşa ettiği yapıların İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından kaçak olduğu tespit edilmiş ve tutulan zapta göre yapı sahibi aykırılıkları ortadan kaldırma sözü vermişti. Altun’un bu araziyi Vakıflar Genel Müdürlüğünden aylık 258 liraya kiraladığının ortaya çıkması da tartışma yaratmıştı.
Canan Kaftancıoğlu hakkında açılan davayla ilgili sorularımızı yanıtladı.
"YAVUZ HIRSIZIN EV SAHİBİNİ BASTIRMASI…"
Takipsizlik kararı Fahrettin Altun’un avukatlarının itirazı üzerine kaldırıldı ve hakkınızda 9 aydan 10.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Toplam olarak süreç buraya nasıl geldi? Yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dava kadını olduğumu biliyordum ama bu şekilde davaların kadını olmamın takdirini en yetkili mahkeme olan halkın vicdan mahkemesine bırakıyorum her şeyden önce. Ortada Saray’da çalışan atanmış bir memurun usulsüzce kiraladığı arsaya kaçak yaptığı ve yakalanınca da yıktığı bir inşaat var. Bu dava ise suçlunun kendi suçunu örtbas edip yavuz hırsızın ev sahibini bastırmaya çalışmasından başka bir şey değil. Ortada iddia edildiği gibi Fahrettin Altun’un evinin çekilmiş bir fotoğrafı da yok. Zaten konuyla ilgili takipsizlik verilmişti. Yargıya müdahale edilerek takipsizlik bozuldu ve devamında bir iddianame oluşturuldu. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir özelliği vardır. Bu davalar asla beni yıldıramaz. Halkın ve kentin haklarını savunmaya devam edeceğim ve Saray’ın pergolacısı da dahil hiç kimse beni haklı mücadelemden vazgeçiremeyecek.”
"KORKU TOPLUMU YARATMAK İSTİYORLAR"
Altun, olayı duyuran gazetecilere tazminat davası açmış; haberlere de erişim engeli getirilmişti. Ayrıca Üsküdar İlçe Başkanınız Suat Özçağdaş hakkında da dava açılmıştı. Altun ve genel olarak iktidar tam olarak neden rahatsız oldu?
Açılan mesnetsiz davalar, erişim engelleri şahsımdan ziyade toplumu sindirmek ve korku toplumu yaratmak içindir. Bu olayla ilgili saklanmaya çalışılan, hükümetin rahatsız olduğu konu Saray pergolacısı Altun’un bürokratik gücünü kullanarak usule aykırı işletilen kiralama süreci ve oldubittiye getirilen, haber olduktan sonra yıkılmak zorunda kalan kaçak yapıdır.
Ve bu olaylarla bir kez daha görülmüştür ki ülkede herkese eşit yargıdan kişiye özel yargı uygulamasına geçilmiştir. Ayrıca iktidarın varlığını devam ettirebilmek için ihtiyacı olduğunu düşündüğü korku toplumu yaratmanın bir aracı olarak görüyorlar bu süreçleri. Ama başaramayacaklar. Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırdığımızda, yeniden hukukun üstünlüğünü tesis ettiğimizde tek bir vatandaş bile yargı mağruru olmayacak.
"MESELE BENİMLE İLGİLİ SÜREÇLERDEN ÇOK DAHA ÖTE"
Uzunca bir süredir iktidarın hedefindesiniz ve son olarak yine bir davada sosyal medya paylaşımlarınız nedeniyle hapis cezasına çarptırılmıştınız. Son dönemde yargı reformu söylemlerini bu yaşananlarla birlikte nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mesele benden, benimle ilgili süreçlerden çok daha öte. Üst mahkemenin verdiği kararları alt mahkemelerin tanımaması, uzun yıllar süren tutuklu yargılamalar gibi birçok örnek son dönemde Saray ve Saray’ın bekçisi tarafından yargı reformuna dönük yapılan açıklamalarının ne derece samimiyetsiz olduğunun en net örnekleri. Bir yandan yargı reformu yapacağız deyip bir yandan da yargıya, kişiye özel talimat veren iktidarın bu ülkenin lehine bir reform yapacaklarını ifade etmesi eşyanın tabiatına aykırı bir durum. Algı haricinde hiçbir şeyi yönetemeyen iktidarın söylediklerini bu anlamda ciddiye bile almıyorum. Bildiğim tek şey ilk seçimde gidecekleri ve onların da ihtiyacı olan adaleti bizlerin tesis edeceği.