Mülteci işçiden Fatih Altaylı’ya yanıt: İl dışına çıkarken bile izin almak zorundayız

Adana’dan bir mülteci işçi

Merhaba ben Adana’dan mülteci bir işçiyim. Aslında okuldan arta kalan zamanlarda ya da yaz tatilinde çalışıyordum. Ancak şimdi pandemi nedeniyle okullar kapandı. İşler tersine döndü. Önceden okuldan arta kalan zamanda çalışıyorken şimdi okul kapalı olduğu için işten kalan zamanda kitap okuyabiliyorum.

"STATÜMÜZ BELLİ OLMAYINCA SİGORTALI ÇALIŞAMIYORUZ"

20 yaşıma gelmişim. Kişisel ihtiyaçlarım var. Gencim. Ailemin eline bakmak istemiyorum. Artık babamdan harçlık almak istemiyorum. Bu yaşta bunu kendime yakıştıramıyorum. Bu yüzden çalışıyorum. Her şeyin fiyatı o kadar arttı ki yine de karşılayamıyorum. Bizim işçiler olarak sorunumuz sigortasız çalışıyor olmamız. Şu an vatandaş olmak isterdim. Çünkü istediğim gibi bir iş aradığımda sorun oluyor. Mesela ben Türkçe ve Arapça okuyup yazabiliyorum. Vatandaş olsam sigortalı bir işte tercüman olarak çalışabilirim. Ama daha önce başvuru yaptım. Bana “Sen geçici koruma altındasın, seninle herhangi bir sözleşme yapamayız. Ne zaman gideceğin belli değil?​” dediler. Vatandaş olsak böyle sorunlarımız olmaz. Bir çok kişi de ucuza çalışmaz.

İŞSİZLİĞİN NEDENİ EKONOMİ

Ben saya işçiliği yapıyorum. Bizde aslında Suriyeliler de aynı fiyata dikiyor. Söylendiği gibi daha ucuza iş dikmiyorlar. 2017’deki grevden önce “Suriyeliler ucuza çalıştırılıyorlar” deniyordu. Ama grevde gördüler ki biz de aynı zamlar için, aynı koşullarda çalışmak için greve çıktık. Aynı sıkıntılarla karşılaştığımızı gördüler. Dolar yükseliyor, Türk Lirası’nın değeri kalmayınca işler daraldı. Aslında işsizliğin nedeni bu.

FATİH ALTAYLI YANLIŞ BİLGİLER VERİYOR

Ama asıl neden yerine televizyonlarda yalan yanlış bilgiler geziyor. Fatih Altaylı’nın konuşmasını izledim. Elimizi sallaya sallaya her yere girip çıkabiliyormuşuz. Öyle olsaydı ben vatandaş olmak istemezdim. Biz şehir değiştirirken bile izin almak zorunda kalıyoruz. Antep’e gideceğiz, bir haftadır Göç İdaresi’nden randevu alamıyorum. Kimliğimi kaybettim. Bir aydır çıkaramıyorum. Çıksam ceza yiyeceğim. Sen böyle anlatarak Suriyelileri değil kendi ülkeni kötüledin gazeteci bey. Bir de insanlar sana gazeteci diye inanıp bize kötü gözle bakıyor. Halbuki gazetecinin sokaklarda gören göz, duyan kulak olması gerekirdi. Mesela daha bu sabah bir adamla karşılaştım. Motosikleti ile sahlep satmak zorunda. Ehliyeti olmadığı için defalarca trafik cezası yemiş. Suriyelilerin yaşadığı mahallelerde de maske takmayanlara ceza yazıyorlar. Bir başka yanlış bilinen şey de Suriyelilerin vergi vermediği konusu. Mirza Çelebi Caddesi’ne gidip baksınlar. Belki tek tük yoktur ama her iş yerinde vergi levhası var, kaçak değilse. Suriyelilerin kaçak olduğu bir yer varsa o da işyerleri. Sigortasız olarak çalıştırılıyorlar. Bunların çözümü için biz önce mülteci haklarımızın sağlanmasını istiyoruz, sonra vatandaşlık. 7 yıl oldu geleli, hala geçici korumadayız. Biz eşit şartlarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz.

Fatih Altaylı canlı yayında mültecilere yönelik nefret söyleminde bulundu

Mülteci işçiler yazdı: Tercih şansı bırakmadılar, direkt açlığı reva gördüler

Mülteciler salgın ve açlıkla baş başa bırakıldı

EMEP: Yerli, göçmen ayrımı yapmadan tüm işçileri ortak mücadeleye çağırıyoruz

EMEP’in Arapça bildirisini alan Suriyeli işçinin sevinci kamerada

EMEP Başkanı Ercüment Akdeniz: Kurtuluş, sermaye programından ayrılan bir programda