18 Aralık 2020 14:03

Dernekler ve vakıflara OHAL hukuku: MHP’nin anladığı anlamda "tersten reform"

AKP'nin derneklere ve vakıflara "kayyum atama" ile ilgili kanun teklifi, dernek kurma ve faaliyetinin iktidarca kısıtlanmasının önünün açılması olarak değerlendirildi. 

Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Derneklere kayyum atanmasının önünü de açan kanun teklifini İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, HDP Batman Millletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ile konuştuk. Türkdoğan, "Bu MHP’nin anladığı anlamda ‘tersten reform’dur” derken Mehmet Rüştü Tiryaki "Muhalif derneklere zarar verilebileceği, kayyum atanabileceği konusunda kaygılar taşıyoruz” dedi. Alpay Antmen de kitle imha silahlarına ilişkin kanun teklifinde derneklere kayyum atanabilmesini sağlayacak düzenlemenin yer almasını eleştirdi.  

AKP milletvekilleri tarafından Meclis'e sunulan “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Hakkında Kanun” teklifinde, derneklerin faaliyetlerinin durdurulması ve kayyum atanmasının önü açılıyor. Teklifin yasalaşması durumunda Dernekler Kanunu’nda değişiklik yapılarak, zaman aşımı ve benzeri nedenlerle süreler geçmiş veya affa uğramış olsalar bile “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında yer alan terör suçlarından mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacak. Eğer seçilmişlerse görevleri kanunla sona ermiş sayılacak. Dernek faaliyetleri kapsamında hakkında terör soruşturması açılanlar, bakanlık tarafından görevden uzaklaştırılabilecek. Bunun yeterli görülmemesi veya gecikmesi durumunda ise derneğin faaliyetinden geçici olarak alıkonulabilecek. Görevden uzaklaştırılan kişilerin yerine bakanlık kayyum da atayabilecek. Derneklerin yardım faaliyetleri de bakanlık ve valilik tarafından sıkı bir denetime tabi tutulacak. Yurt dışına yapılacak yardım ve bağışlar önceden mülki idare amirliğine bildirilmesi zorunluluğuna, yurt dışından alınacak yardımlar da dahil edilecek. 

"TÜRKİYE’DE TERÖR TANIMI ÇOK BELİRSİZ"

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, AKP’nin örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayacak adımlar atmasının “yargıda reform” söylemleri ile tezat olduğunu ifade ederek “Bu MHP’nin anladığı anlamda ‘tersten reform’dur” dedi. Bunun insan haklarına açıkça aykırı olduğunu belirten Türkdoğan, bu düzenleme ile dernek kurma ve derneklerde faaliyet yürütme hakkının ciddi anlamda iktidarın kısıtlaması ile karşı karşıya kaldığını söyledi.

Avrupa Konseyinin terörizmin finansmanı ile ilgili sözleşmesi bulunduğunu ve Türkiye’nin de taraf olduğunu kaydeden Türkdoğan, uluslararası hukukta bu alandaki suç fiilleri tek tek sıralanırken Türkiye’nin sadece Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) atıfta bulunduğuna dikkat çekti. Oysa TMK’nin suç tanımı belirsizliği nedeniyle çok sorunlu olduğunu belirten Türkdoğan ya uluslararası hukuka uygun bir düzenlemeye gidilmesi ya da TMK’ye atıf yapmaktan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Türkdoğan, “Çünkü TMK’de gazeteciler, belediye başkanları, milletvekilleri, aydınlar yazarlar yani herkes terörist suçlaması ile karşılaşabiliyor. Adalet Bakanlığının verilerine bakıldığında terör suçları ve terör suçları amacıyla işlenen suç sayısının ne kadar yüksek olduğu görülebilir. Böyle bir mevzuat tuzağı varken dernek yöneticileri güvencede olamaz” dedi. 

SORUŞTURMALAR EMNİYET TARAFINDAN YÜRÜTÜLÜYOR

Ayrıca Türkiye’de adli kolluğun cumhuriyet savcılığı gözetiminde olmayan emniyet tarafından yapıldığını anlatan Türkdoğan, “Yani soruşturma dosyalarını emniyet yürütüyor, savcılığa götürüp dosya numarası alarak onun kolluğu oluyor. İktidar bir derneğin faaliyetlerini durdurmayı kafaya koymuşsa, bu süreç üzerinden soruşturma açarak derneğin faaliyetini durdurabilir. Gerçek bir adli kolluk olmadığı için örgütlenme özgürlüğü hakkının rafa kaldırılması anlamına gelir” diye konuştu. 

"AKP KALDIRMAKLA ÖVÜNÜYORDU, DAHA KÖTÜSÜNÜ GETİRİYOR"

AKP’nin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde en çok övündüğü şeyin yeni dernekler kanunu olduğunu hatırlatan Türkdoğan, bu teklif yasalaşırsa dernekler kanununun eskisinden daha kötü hale geleceğini vurguladı. AKP’nin kaldırmakla övündüğü dernekler kanununda valiliklerin derneklerin faaliyetlerini durdurabildiğini söyleyen Türkdoğan, şimdi o kaldırılan hükümlerdeki yetkinin İçişleri Bakanlığının insafına bırakıldığını dile getirdi. Bu konuda bir başka boyutun kayyum uygulamaları olduğunu belirten Türkdoğan, yerel yönetimlerde kayyum uygulamasına Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından, son yerel seçimlerin ardından ise Venedik Komisyonunun Türkiye’yi sert bir şekilde eleştirdiğini kaydetti. Benzer bir kayyum hamlesinin şimdi de dernekler üzerinden harekete geçirildiğini ifade eden Türkdoğan, bu düzenlemenin demokrasinin ilk basamağı olan örgütlenme hakkını ciddi anlamda engelleyeceğini dile getirdi.

İKTİDAR KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR

OECD’nin Türkiye’ye 2021 yılına kadar yapması için tanıdığı düzenlemeleri içeren kanun teklifi, BMGK kararlarında yer alan kişi ve kuruluşların faaliyetlerinin nasıl engelleneceği, mal varlıklarının nasıl dondurulacağına yönelik düzenlemeler içeriyor. Türkiye, 2021 yılı sonuna kadar bu alanlarda bir mesafe almaması durumunda aralarında Pakistan, Yemen ve Moğolistan’ın da bulunduğu “gri listeye” girme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Teklifin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP ve HDP’li milletvekilleri konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı. 

"KAYYUM ENDİŞEMİZ VAR"

HDP Batman Millletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, OECD bünyesindeki uluslararası para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele kuruluşu FATF’nin (Mali Eylem Görev Gücü) taleplerinin yıllardır yerine getirilmediğini söyledi. Bu nedenle Türkiye’nin gri listeye girme tehlikesinde olduğunu kaydeden Tiryaki, bu nedenle böyle bir düzenleme yapıldığını söyledi. Türkiye’nin uluslararası terörizmin finansmanı konusunda tek bir kurum ve kişi hakkında karar almadığını belirten Tiryaki, Türkiye’nin bu konuda ikircikli davrandığını dile getirdi. Ancak son düzenlemenin gerçekten uluslararası terörizmin finansmanının önlenmesi olarak  durmadığını ifade eden Tiryaki, “Bunu 15 Temmuz’da gördük. OHAL ilan ettiniz ama Hayat TV’yi, IMC TV’yi, ÇHD’yi, kadın derneklerini kapattınız. Barış bildirisini imzalayan akademisyenleri kamudan ihraç ettiniz. Bu yüzden BMGK’nin bir isteğini yerine getiriyoruz derken öncelikle muhalif derneklere zarar verilebileceği, kayyum atanabileceği konusunda kaygılar taşıyoruz” dedi.

BU TORBADA NE İŞİ VAR?

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de “Önceden terörizmin finansmanının engellenmesi konusunda Bakanlar Kurulunun yetkisi vardı.” dedi ve şimdi Bakanlar Kurulu olmadığı için yetkisinin Cumhurbaşkanına verildiğini söyledi. Antmen, Türkiye’nin BMGK’nin terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin sözleşmelerine taraf olduğu ve bu listedekilere ilişkin yaptırım uygulanacağını söyledi. Ancak BMGK listesindekilerle ilişkili kurum ve kişilerin tespiti için Denetim ve İşbirliği Komisyonu kurulacağına dikkat çeken Antmen, komisyonun bildirmesi üzerine Cumhurbaşkanının mal varlığını dondurma kararı vereceğini açıkladı. AKP’nin diğer torba yasalarda olduğu gibi başka konularda yasal değişiklikleri araya koymasını eleştiren Antmen, kitle imha silahlarına ilişkin kanun teklifinde derneklere kayyum atanabilmesini sağlayacak düzenlemenin yer almasını eleştirdi. Dernekler konusunda zaten kanunların olduğunu ama iktidarın bunu kendi çıkarlarına göre dizayn etmeye çalıştığını belirten Antmen, “Türkiye’de demokrasi, insan hakları olsa OHAL uygulamasına benzetilmeyebilirdi ama biliyoruz ki AKP en iyi kanunları bile kendisine göre uyguluyor” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Adıgüzel, sağlık çalışanlarına hakedişleri ile ek ilave maaş ödenmesini istedi

SONRAKİ HABER

Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na “Cumhur İttifakı devam edecek” yanıtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa