CHP’li Bülbül’den dernekler düzenlemesi tepkisi: Kanun, Anayasayı 14 kez ihlal ediyor
Adalet Komisyonu üyesi CHP'li Süleyman Bülbül, dernekler, STK’lar ve avukatlarla ilgili de önemli değişiklikler ön gören kanun teklifinin Anayasa’nın 14 hükmünü defalarca ihlal ettiğini söyledi.
Fotoğraf: CHP Basın Merkezi
Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine İlişkin Kanun teklifi Adalet Komisyonunda kabul edildi. Dernekler kanununda yapılan düzenlemeyle yargı kararı olmaksızın İçişleri Bakanının keyfiyle, geçici olarak dernek görevlileri hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilebileceğini belirten CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, ‘terör faaliyeti’ adı altında her derneğin faaliyetlerinin keyfi olarak durdurulacağına, dernek yöneticilerinin görevden alınıp derneklere kayyum atanacağına işaret etti.
15 Temmuz darbe girişimin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) örnek gösteren Bülbül, “‘FETÖ'yle mücadele ediyoruz’ diyerek muhalif tüm derneklerin kapatılması gibi KHK'yle değerli akademisyenlerin görevlerden alınması gibi işlemler yapılacak. İktidarın yanında olmayanları, muhalif olanları ‘terörist’ ilan etmek en ufak eleştiriye ya da fikir beyanına ‘terör propagandası’ demek, ne yazık ki iktidarın son on sekiz yıldan beri yaptıkları en önemli işlerden biri hâline geldi. Bu kanun teklifi, bu işleri daha da meşru kılmanın bir kılıfı olarak getirilmiş” dedi.
SARAY’IN SOYLU SEVGİSİ!
Kanun teklifinin 15’inci maddesiyle İçişleri Bakanına geniş yetkiler verildiğini belirten Bülbül, “Saray’ın Süleyman Soylu sevgisi, Soylu'nun da yargı düşmanlığı anlaşılacak gibi değil. Sadece bu 15'inci maddeyle Anayasa'nın 2,5,10,11,13,25,26,36,38 ve 40'ıncı maddeleri ihlal ediliyor. Bir yasa teklifi nasıl olur da Anayasa bu kadar hiçe sayılarak hazırlanabilir?” dedi. Kanun teklifinde avukatlarla ilgili yapılan düzenlemeleri de eleştiren Bülbül “Avukatlar, yapmış oldukları işlemler hakkında bilgi ve belge verme, şüpheli işlem ibrazı, muhafaza yükümlülüğü gibi fiillerle yükümlü kılınıyor. Avukatlık mesleğinin özü olan ve Avukatlık Kanunu'nun 36'ncı maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlülüğü ortadan kaldırılıyor. Avukat "ihbarcı" hâline getiriliyor.” dedi.
MÜVEKKİL “MÜŞTERİ” OLUYOR
“Müvekkil kavramı kanun teklifinde müşteri olarak geçiyor. Avukatların müşterilere değil, müvekkillere sahip olduğunu söyleyen Bülbül, şunları ekledi: “Müvekkillerimizi ‘müşteri’ olarak tanımlarsanız adalet değil, menfaat ilişkileri devreye girer. Kısaca ‘müşteri’ ibaresi fahiş bir yanlışı ifade ediyor. Oluşturulan bu tabloda hem gittikçe azalan adalet tanımının yerini bulması hem de savunma hakkının usulünce yerine getirilmesi tamamen hayal ürünü olacaktır.”
KİŞİSEL VERİLER ORTALIĞA SAÇILACAK
Teklifte, derneklerin ve yardım kampanyalarının denetlenmesi sırasında, denetçilere kamu kuruluşlarından ve bankalar da dâhil olmak üzere gerçek ve tüzel kişilerden bilgi ve belge isteme yetkisi de tanındığını belirten Bülbül, “Bu durum kişisel veriler daha fazla kişinin erişmesine sebep olacak.” dedi.
İNTERNET ORTAMINDA YARDIM TOPLAMAK YASAK
İnternet ortamında izinsiz yardım toplamayla ilgili gelen maddeyi değerlendiren Bülbül, “Valilik veya İçişleri Bakanlığı sulh ceza hakimliğine internet ortamındaki bu içeriğe ilişkin erişimin engellenmesine karar vermesi için başvuracak. Hâkim en geç yirmi dört saat içinde duruşmasız karar verecek ve gereğinin yapılması için kararı doğrudan BTK'ye gönderecek. Erişimin engellenmesi kararının, sadece talep edenin sunduğu evraklar üzerinden, duruşmasız ve en geç yirmi dört saat içinde verilmesi adil yargılanma hakkına aykırıdır. Gerekçede ‘terörizmin finansmanıyla mücadele’ deniliyor ancak salgın döneminde bile belediyelerin yardım kampanyaları durduruldu. Şimdi, bu durumun bir başka versiyonu bu kanunla ortaya çıkarılmaktadır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)