Tekstil işçisi yazdı: Sırtımızdan kazandıklarıyla lüks bir yaşam sürüyorlar
“Geçen hafta çocuklar balık istedi, herhalde bir yerden kokusunu aldılar. Ben o balığı almak için 10 gün bekledim. Çünkü başka bir şeyden tasarruf yapmam zaman alıyor.”
![Tekstil işçisi yazdı: Sırtımızdan kazandıklarıyla lüks bir yaşam sürüyorlar](https://www.evrensel.net/upload/dosya/163531.jpg)
Fotoğraf: DHA (Arşiv)
İLGİLİ HABERLER
![Pandemide milyon milyon kâr eden Kerevitaş’ın işçileri asgari ücreti gözlüyor](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/130813.jpg)
Pandemide milyon milyon kâr eden Kerevitaş’ın işçileri asgari ücreti gözlüyor
![Asgari ücret ne kadar? Nasıl hesaplanıyor?](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/151564.jpg)
Asgari ücret ne kadar? Nasıl hesaplanıyor?
![EMEP, İstanbul ve Çorlu'da insanca yaşanacak asgari ücret talebiyle eylem düzenledi](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/175362.jpg)
EMEP, İstanbul ve Çorlu'da insanca yaşanacak asgari ücret talebiyle eylem düzenledi
Tuzla Esenyalı’dan bir kadın işçi
İstanbul
Fason üretim yapan bir tekstil fabrikasında 50 kişi çalışıyoruz. Günde 9 saat ayakta çalışıyorum, genelde fazla mesailer olduğu için bu süre 12 saate kadar çıkıyor. 12 yıldır evliyim ve iki çocuk annesiyim. Kirada oturuyoruz eşim de tersanede çalışıyor.
Pandemiden önce eşim iş kazası geçirdi, tam 5 ay işe gidemedi. Taşeronda olduğu için ilk 1 ay parasını verdiler ondan sonra işten çıkardılar. Ben asgari ücretle çalışıyorum, 1 kuruş fazlası yok. Bizim fabrikada primdi, haklardı, ikramiyeydi, bunların hiçbiri yok. Sadece bayramlarda ve yıl başında çikolata dağıtıyorlar, onun tadını da ben bilmiyorum, akşam eve gittiğimde süslü paketi getirip çocukların önüne koyuyorum hemen bitiriyorlar.
Sabah 15 dakika çay molamız ve 45 dakika da yemek molamız var. İki tane ustabaşımız var, ikisi de kadın, bize kan kusturuyorlar. Bütün inisiyatif onlarda, istediklerine istedikleri muameleyi yapıyorlar. Şimdi işten atmalar yasak diye kimseyi atmıyorlar. İşlerimiz çok yoğun ama yeni işçi de almıyorlar. Bu nedenle (Suriyeli) mülteci işçi alıyorlar, hiçbirinin sigortası yok. Bu durumu işyerinden birileri şikayet etmiş. Müfettişler gelmeden patronlara haberi gelmiş olmalı ki, o gün Suriyeli işçilere izin verdiler.
Patronun oğlu ve eşi de sürekli başımızda. Oğlu işçilere sürekli tepeden bakıyor, aşağılıyor. Sanki bir adımız yok “Hey sen” diye sesleniyor. Bizim sırtımızdan kazandıkları paralar sayesinde iyi bir eğitim almış, altında son model bir spor arabası ve bir sürü olanağı var. Başımızda üç patron var hepsinin ayrı ayrı arabası var.
ALDIĞIMIZ PARANIN YARISI BORCA GİDİYOR
Peki biz neler yaşıyoruz? Ben bu kadar çok çalışıp ay sonunu getiremiyorum. Eşim kazadan sonra iyileşti ama öyle hemen çalışamadı, aylarca evin tüm yükü benim sırtımdaydı. Pandemide biz de mecburen kredi çektik, şimdi onun ödemeleri başladı. Bazen tencereyi kaynatamaz hale geldim. Eşimle aramızda bir sürü gerilim oldu. Neden gidip bir iş bulmuyor diye ona öfke duymaya başladım. En sonunda sağ olsun bir arkadaşının yardımıyla tersaneye geri döndü. Ama ne çare, o işsizken o kadar çok içeri girdik ki değişen bir şey yok. Aldığımız paranın yarısı borca gidiyor. Yine başta çocukların ihtiyacı olmak üzere her şeyden kısarak yaşıyoruz.
“Çok uzun süredir evine ne alamadın?” diye sorulduğunda şunları sayabilirim. İlk başta sebze geliyor… Pazara gidebildiğimde o hafta hangi sebze daha ucuzsa -o da bir çeşit- alabiliyorum. Ispanak çocuklar için çok faydalı fakat onu bile ayda bir defa sıraya koyarak alıyorum. Mesela, muz, elma alamıyorum, mandalinanın yine en ucuzunu seçiyorum. Domates salatalık yine alamadıklarım arasında... Akşam soframızda olan yemek; çorba ve makarna… Patatesli, bulgurlu çorba ya da pirinç. Bu yemekleri bütün hafta dönüşümlü olarak yiyoruz. Bırakın kırmızı eti, tavuk bile alamıyorum.
BALIĞI ALMAK İÇİN 10 GÜN BEKLEDİM
Geçen hafta çocuklar balık istedi, herhalde bir yerden kokusunu aldılar. Ben o balığı almak için 10 gün bekledim. Çünkü başka bir şeyden tasarruf yapmam zaman alıyor. Peki bizim patronun oğlu ne yiyor? Hayatımda bırakın tatmayı adını dahi duymadığım et yemekleri, türlü türlü değişik içecekler, salatalar ve daha birçok şey. Üstelik bunu bizim gözümüzün önünde yapıyor. Ben aylardır yemeğin yanına basit bir çoban salata bile yapamıyorum. Malzemeleri ayrı ayrı kullanmak daha tasarruflu olur diye düşünüyorum...
Asgari ücret ne kadar olacak diye konuşuluyor. Asgari ücrete bizim bu yaşamımızı görerek bir artış yapmaları lazım. O patronların şatafatlı hayatlarından biraz kısıp işçiye vermeleri lazım. Ama şunu da biliyorum ki; çok bir şey değişmeyecek. Çünkü bizde birlik beraberlik yok. Herkes konuşuyor ama birlikte konuşmaya gelince herkes kaçıyor.
Evrensel'i Takip Et