22 Aralık 2020 23:08

SGK, hayati tehlikedeki hastayı kaderine terk edemez

Kanser hastalarının yaşadığı mağduriyetleri yargıya taşıyan Avukat Songül Beydilli uyardı: SGK uygulaması; ilaca erişim ve tedavi hakkını engellemekte ve yaşam hakkı ihlaline neden olmaktadır.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Av. Songül Beydilli

Kanser vakaları hızla artarken; hastalar hastalıkla mücadele yanında, bazı ilaçlarının SGK tarafından karşılanmamasının çaresizliğini yaşıyor.

Tıp bilimi hızla gelişiyor. Yeni ve etkili tedavi yöntemleri gündemde.  Müvekkilim M.Y’nin kullandığı ilaç da ilerlemiş kanser hastalığında; tümörleri küçültmek, şikayetleri azaltmak ve sağ kalımı uzatmak amacı ile uygulanan yeni nesil ilaçlardan. Ancak, benzer ilaçlar, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) gerekçe gösterilerek karşılanmıyor. İlacın 21 günlük doz fiyatı 13 bin TL. Dava açılana kadar, ilaç için 130 bin TL ödeyen müvekkilin; kendi olanakları ile tedaviyi sürdürmesi imkansız hale gelmişti.

KARARLAR HASTA LEHİNE

Açtığım davada, ödenen 130 bin TL’nin tahsili yanında; ilacın SGK tarafından karşılanması için tedbir kararı talep etmiştim ve Ankara 17. İş Mahkemesi tedbir kararı verdi. Ancak, SGK’nin itirazı nedeniyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, tedbir kararını kaldırdı. Bunun üzerine, Anayasa Mahkemesine başvurdum. Anayasa Mahkemesi 8 Aralık 2020 tarihinde verdiği karar ile; başvurucunun “Maddi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğu” gerekçesi ile, tedbir talebimin kabulüne ve TECENTRIQ isimli ilaç bedelinin tedavi süresi boyunca ödenmesinin derhal sağlanmasına” karar verdi.

Diğer yandan, müvekkilin ödemiş olduğu ilaç bedelinin tazmini davası sürüyor.

İlaç bedeli yüksek ve tedbir-yürütmenin durdurulması kararı verilmesi, bu tür davalarda hayati önem taşıyor. Çünkü, aksi halde tedavinin sürdürülebilmesi mümkün olamıyor ve hasta ilacını alamaz ise; dava sonunda, SGK işlemi iptal edilse dahi, yaşam hakkının ihlaline yol açıyor.

Nitekim, ilaçlarını evini satarak alan, ancak imkanı tükenen kanser hastası müvekkilim G.A. adına açtığım davada, talebim üzerine; Türkiye’de ilk defa, 2016 yılında, kanser ilacının karşılanması için tedbir kararı verilmişti. Böylece, tedavi sürdürülebilmiş ve yargılama sonucunda ilaç bedelinin tazminine karar verilmişti. Bu kararın kamuoyuna yansıması üzerine dava sayısı arttı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ise, son zamanlarda, çeşitli gerekçelerle mahkemelerin verdiği bazı tedbir kararlarını kaldırmaya başladı.

Anayasa ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortalar Kanunu’na göre; SGK, hekimin uygun gördüğü tedavi giderini karşılamakla yükümlü. Ancak, SUT hükümleri gerekçe gösterilerek ilaç-tedaviler karşılanmazken; bazı ilaç-tedaviler ise, belirlenen sayıdan fazla kullanıldığında karşılanmayarak mağduriyete yol açılıyor.

Nitekim, kemik iliği kanseri olan müvekkilim S.B’nin kullandığı lenalidomid etkin maddeli ilacın, hastalıkta ilerleme görülene kadar kullanması uygun bulunduğu halde; Sağlık Uygulama Tebliği’nde karşılanacak doz sayısı, 26 doz ile sınırlanmıştı. Bunun üzerine tebliğdeki hükmün yürütülmesinin durdurulması iptali talebi ile açtığım davada; Danıştay, 2016’da, hükmün yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. Karar ile benzer durumda olan tüm hastalar, ilaçlarını ücretsiz olarak almaya devam ettiler. Yargılama sonucunda, Danıştay 10. Dairesi, 29 Haziran 2020 tarihli kararı ile tedavinin 26 doz ile sınırlanmasına ilişkin hükmün iptaline karar verildi. Müvekkilim halen aynı ilacı kullanıyor ve yürütmenin durdurulması kararı verilmemiş olsaydı, 55 doz ilacın bedelini karşılaması gerekiyordu. İlacın bugünkü fiyatı 14 bin TL ve 55 doz ilacın bedelinin 792 bin TL’yi aştığı dikkate alındığında, ilaç parası müvekkilce karşılanamaz ise tedavi sürdürülemeyecekti. Karardan yararlanan birçok hasta için de aynı durum geçerli olacaktı.

DAVA VE MÜCADELE ŞART

Daha çok, tedavisi pahalı olan, gecikmenin yaşama mal olduğu SMA-kanser gibi hastalarla gündeme gelen SGK uygulaması; ilaca erişim ve tedavi hakkını engellemekte ve yaşam hakkı ihlaline neden olmaktadır. Çözüm, alanında uzman hekimce uygun bulunan tedavilerin karşılanmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasıdır. Nitekim, SUT sürekli güncellense de hayati öneme sahip tedavi ve ilaçların ödeme kapsamına alınması yılları bulmakta, pahalı tedaviler için düzenlemeler daha da gecikmektedir.

Anayasa’sında sosyal hukuk devleti yazan; vergi gelirlerinin çoğunluğu ücretli ve dar gelirlilerden karşılanan; ayrıca Genel Sağlık Sigortası primi ödenen bir ülkede; hastaların varını yoğunu satarak, bağış kampanyaları ile tedavi giderlerini karşılamaya çalışması, kendi kaderine terk edilmesi kabul edilemez.

Zira, sağlık hizmeti ertelenemez. Hayati tehlike altında olanların, tedavisinin bekletilmeye tahammülü yoktur. Bu nedenle başta kanser, SMA hastaları olmak üzere, ilaç ve tedavileri karşılanmayanların ücretsiz, nitelikli sağlık hakkı için bir araya gelerek mücadele etmeleri ve SGK’nin işlemlerine karşı yargı yoluna başvurmaları gerekmektedir.

ÖNCEKİ HABER

Kılıçdaroğlu, "AK Parti'yi kapatacağız diyorlar" diyen Erdoğan'a tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

Velayeti annelerine verilen 2 çocuğunu öldürüp intihar etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa