2020’de eğitimin gösterdikleri
Salgınla birlikte gerekli olan şeylerin fiyatı yükselmeye devam etti. Ancak eve giren paranın azaldığı bir sürece girdik. Ailede çalışanların çoğu ücretsiz izne ayrılmak zorunda bırakıldı.
Görsel: Pixabay
Cansu KAYA
Hacettepe Üniversitesi
2020 yılı birçok üniversiteli gencin geçmesini beklediği bir yıl olarak geride kalacak. Başlangıcından itibaren depremler, pandemi veya bir önceki seneye göre artan sorunlarımızın karşısında bir yıl ileri atlamak, kimine göre bir temenni, kimine göre ise espri konusu haline geldi. Öğrenciler bu yılı değerlendirirken birçok sorundan bahsedecektir. Bu sorunlar da bu dönem itibari ile yalnızca eğitimle sınırlı değil, evden işe, sağlıktan ekonomiye birçok farklı konuyu da içerir. Bu yıldan “kurtulmak” üzerine şekillenen onca tartışmanın sebebi de bir yanıyla eskisine oranla daha fazla yaşadığımız, daha da çoğumuz için geçerli olması olabilir. Bir yılı değerlendirirken bir yanıyla da bu yılın sonlanmasıyla geride bıraktıklarımız ve önümüzdeki yıla kalanları Eğitim Fakültesi öğrencileri ile konuştuk.
İngilizce Öğretmenliği Bölümünde okuyan Sedef, “İlk vakadan önce de elimizde olanla geçinmek bizi zorluyordu. Salgınla birlikte gerekli olan şeylerin fiyatı yükselmeye devam etti. Ancak eve giren paranın azaldığı bir sürece girdik. Örneğin benim abim ücretsiz izne ayrıldı” diyor.
Almanca Öğretmenliği öğrencisi Soner de artan geçim sıkıntısını “Pandemi ile bilgisayar önemli hale geldi.Öncesinde de kitaplar bizleri zorluyordu. Sürekli çeviri yapmak için kitaplar almak durumunda kalıyorduk. Kimisine 100-150 lira verdiğimiz zamanlar olmuştu. Şimdi bunlar devam ederken evde kendi oluşturduğun yöntemlerle derse girmeye çalışıyorsun. Maddi durumun nasıl olursa olsun, üniversitede olan bir genç için oldukça fazla götürü haline dönüşüyor” diyerek pandemi dönemindeki eğitim sürecini aktarıyor.
Eğitim fakültesinden bir öğrenci ise 2020 yılını şöyle değerlendiriyor: “Özel okullardaki artış, atamaların yetersizliği ve sözleşmeli öğretmenlik; işsizlik veya özel okullarda ucuza çalışma gibi kaygıların daha çok olduğu bir yıldı.Virüse rağmen özel okul sayıları arttı, sahiplerine teşvik verilmeye devam etti. Kapanan kurumlarda işsiz kalan öğretmenlin sayısını görüyoruz.
Bu dönem için bu sorun artarak gerçekliğini koruyor. Vakaların azalması ve ‘normale’ dönme durumunda pandemi döneminin bizlere bıraktığı getiriler gelecek endişesini, işsizlik veya düşük ücret sorununu arttıracaktır. Salgın ile birlikte içerisinde bulunduğumuz süreç birçok yazı ile açıklansa da yer verdiğimiz konulara pandemi de eklenince eşit ve ücretsiz eğitim ihtiyacının birçok öğrencinin ihtiyacı haline geldiği ortada. Aynı zamanda eğitimin mesleki yeterlilik, bilimsel açıdan ilerleme gibi gereklilikleri yerine, kaygı ve psikolojik sorunlarla birlikte karşımıza çıktığını görüyoruz.”
“2020 EŞİTSİZ VE MASRAFLI BİR YIL”
Özel Eğitim Öğretmenliği öğrencisi Kübra ise: “Sürekli HUZEM’e eklenen ödevler, yeni sunumlar ve sınavlar ile uğraşıyorum. Dersleri kontrol eden anketler yollanıyor, ancak anketlerin içeriği de dahil olmak üzere genel olarak eğitimin yeterliliği, öğrencilerin durumu değil, sınavlarda kopya çekilip çekilmemesi dikkate alınıyor. ‘Nasıl olsa evdesiniz’ gibi bir bakış bugün öğrencilerin yaşantılarından çok uzakta bir eğitimin bakışı. Her güne bilgisayar başında başlayıp, evden çıkmadan geçirdiğimiz günler eşitsiz ve masraflı bir yılla birleşen eğitimin ana başlığı halinde” diyor.
Matematik öğretmenliği öğrencisi Ekrem ise önlemlerin yetersizliği veya bir yıllık uygulamalarla evde kaldığımız dönemin uzayacağını söylüyor. “Bu yıldan avantajla ayrılabileceğimiz bir durum var. Saydığımız sorunlar karşısında bir başına kaldığımız bir süreci birçok örnekle deneyimledik. Çözümler ve alternatifler üretmek konusunda birlikte hareket etmek sanırsak 2020’nin bize fazlasıyla gösterdiği bir yıl oldu” diyerek sözlerine son veriyor.