23 Aralık 2020 01:58

Eşit, ulaşılabilir, nitelikli eğitim talebimiz için birleşelim

ODTÜ Emek Gençliği; eşit, ulaşılabilir ve nitelikli eğitim talepleri için rektörlüğe mail gönderme kampanyası başlattı. Kampanyaya dair ODTÜ Emek Gençliği üyesi İrem Hazal Kelleci ile konuştuk.

Paylaş
Sıla ALTUN
ODTÜ

Koronavirüs salgını sürecinde ODTÜ’de derslerin işleniş biçimlerinin, yoğunluğun ve sosyal koşulların öğrenciler için sorun oluşturduğunu belirten ODTÜ Emek Gençliği, bu süreçte eşit, ulaşılabilir ve nitelikli eğitim talepleri için rektörlüğe mail gönderme kampanyası başlattı. Kampanyaya ilişkin ODTÜ Emek Gençliği üyesi İrem Hazal Kelleci ile konuştuk.

PANDEMİ DÖNEMİNDEN EĞİTİM NASIL ETKİLENDİ?

Pandemi koşullarının eğitime etkisi, halk sağlığı sorunuyla birleşiyor. Bu noktada iktidarın salgın politikalarının eğitim hakkımız önünde engel olduğunu söyleyebiliriz.  İktidarın halk sağlığını güvenceye alan tıbbi önlemler uygulamaması, bugün hala 13 milyon işçiyi yok sayan kısıtlamalarla kapitalistlerin karını güvenceye alması salgına yeni bir boyut kazandırdı. Üniversitelerin açılması için de gerekli önlemler alınmadı. Bu eğitim döneminin başında da iktidar sorumluluğu YÖK’e, YÖK ise üniversitelere yıktı. Ve en sonunda uzaktan ‘erişebilene’ eğitim kararı alındı. Böylece eğitimin niteliğine ve ulaşılabilirliğine dair sorunlar bu dönemde daha da derinleşti.

ODTÜ’DE UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİ NASIL İLERLEDİ, ÖĞRENCİLERİN TEPKİLERİ NE OLDU?

Sürecin ODTÜ’lü öğrencilere yansıması oldukça yıkıcı oldu. Bu sürece dair daha detaylı veriler elde edebilmek adına geçtiğimiz aylarda ODTÜ Emek Gençliği olarak bir anket düzenlemiştik. Öğrenciler bu süreçte hocaların yalnızca slayt veya ders notlarını göndermekle sınırlı kaldığını, ders anlatmadıklarını ve eğitimin bu yüzden yetersiz olduğunu düşündüklerini ifade etmişti. Buna ek olarak, ev ortamında derslere odaklanamadıklarını, ödevlerin veya sınavların yoğunluğundan kaynaklı olarak derslere yeterli zaman ayıramadıklarını veya uzaktan eğitimde hocalara soru sormak, yardım almak gibi imkanları olmadığı için eğitim sürecinin verimsiz olduğunu belirtmişti. Ankette ODTÜ’nün uzaktan eğitim sürecindeki performansını harf notu ile değerlendirmesi istenen öğrenciler, bu süreçte ODTÜ’nün ortalamasını 1,37 olarak belirlemişlerdi. Uzaktan eğitim sürecinin ilk dönemlerinde de bu ankette de ortaya çıkan ve genel olarak yaşadığımız ortak sorunlara karşın öğrenciler arasında çeşitli kampanyalar başlatılmıştı. Uzaktan eğitimin ilk döneminde hazırlık öğrencileri aldıkları eğitimin sistemli bir şekilde ilerlemediğini, bazı sınıflarda ders işlenmediğini, ekipman eksikliklerinin karşılanmadığını belirterek bir mail kampanyası başlatmıştı. Kampanyada karar alma mekanizmasına öğrencilerin de dahil edilmesini, eksikliklerin giderilmesini ve derslerin merkezileşmesini talep etmişlerdi. Kampanya sonucunda da öğrencilerin seslerinin duyulduğu ve birçok talebin karşılandığı ve bir süreç yaşandı. Onun ardından ise bölüm öğrencileri “Pass/Fail” sistemine geçmek istedikleri bir kampanya yürüttüler ve kampanya sonunda uygulama gerçekleşti. Bu açıdan uzaktan eğitim süreci ODTÜ’lü öğrenciler için hareketli başladı diyebiliriz.

ODTÜ EMEK GENÇLİĞİ OLARAK BAŞLATILAN BU KAMPANYA NEYİ AMAÇLIYOR? KAMPANYANIN İÇERİĞİ NE TALEP EDİYOR?

Yeni dönemle birlikte başkaca sorunlar da belirdi. Bugün birçok fakülteden öğrenciler eğitimin yoğunluğunun normal döneme karşın daha da çok artmasından ve bu yoğunlukla niteliğinin birbirine denk olmamasından şikayetçi. Derslerin işleniş biçimleri ve ders yoğunluğunun düzeyi pandemide yaşayabileceğimiz sorunlar göz ardı edilerek belirlenmiş durumda. Bu sorunlara karşı sunulan çözüm önerileri de dersi bırakmak, dönemi dondurmak gibi düğümü çözen değil, direkt ipi kesen nitelikte öneriler. Bu noktada öğrencilere söz hakkı tanıyacak karar alma mekanizmalarının gerekliliğini bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Kampanyamızın birinci maddesi de buradan hareketle ortaya çıkan bir talep.

İkinci talebimiz ise derslerde ve sınavlarda kamera, mikrofon ve çeşitli uygulamaların zorunlu tutulmasının yarattığı mağduriyetlere ilişkin. Kamera, mikrofon gibi teknik ekipmanlar her öğrenciye sağlanmazken her öğrenciye zorunlu tutuluyor. Ayrıca yaşadığımız alanı göstermek zorunda bırakılmamız pek çoğumuzun aile evlerinde yaşamasıyla mağduriyet yaratırken, kişisel haklarımızın ihlal edilmesiyle sonuçlanıyor.

Bununla birlikte ekipman eksikliği, internet/elektrik kesintisi veya altyapı yetersizliği nedeniyle derslere veya sınavlara giremeyen öğrenciler olabiliyor. Bu durum derslerin niteliği ve öğrencilerin derse erişimi açısından sorunlar yaratıyor. Kopya önlemi olarak sınav sürelerinin kısaltılması ya da önceki sorulara dönememe gibi uygulamalar sınavların ölçücülüğünü de düşürüyor. Bütün bu mağduriyetlere ilişkin kampanyanın 3. maddesinde; bilgisayar, internet vb. teknik ihtiyaçlarımızın karşılanmasını; kişisel nedenli olmayan aksaklıklarda ödevlerde ek süre uygulaması, sınav ve quizlerde sınav tekrarı ya da muafiyet sağlanmasını talep ediyoruz.

Uzaktan eğitim sürecine dair tüm bu taleplerin dışında yaşadığımız bu olağan üstü durumun her öğrenciye etkisi de farklı oluyor. Sosyal hayatımızın kısıtlanmasının, sağlığımızı hiçe sayarak getirilen göstermelik önlemlerin ve her birimizin daha da yakından şahit olmaya başladığı can kayıplarının psikolojik ve sosyal açıdan etkilerine karşın okulun psikolojik destek biriminin geliştirilmesini ve her öğrenciye ücretsiz olarak sunulmasını istiyoruz.

Bahsettiğim bu maddeler üzerinden ilerlettiğimiz mail kampanyamız Blogspot üzerinde başlatıldı ve öğrenci Whatsapp grupları ve sosyal medya üzerinden yayılıyor.

ODTÜ EMEK GENÇLİĞİ, GENÇLİĞİN EĞİTİM HAKKININ GASP EDİLDİĞİ VE BİRÇOK ÖĞRENCİNİN SORULARININ GÖZ ARDI EDİLDİĞİ BU DÖNEMDE ODTÜ ÖĞRENCİLERİNE NASIL BİR ÇAĞRIDA BULUNUYOR?

Bugün Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış olsak da uzaktan eğitimin yarattığı sorunlarla yakınlaşıyor, dayanışıyoruz. Ortak taleplerimiz için bir araya geldiğimizde elde edebilmenin deneyimine sahibiz ve bu birlikteliği daha da ilerletmeye ve uzaktan eğitimin dayattığı bu sorunları ortadan kaldırıp eşit, nitelikli, ulaşılabilir eğitim talebimizi büyütmeye çağırıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

2020’de eğitimin gösterdikleri

SONRAKİ HABER

2020’de de meslek liseliler değil patronlar kazandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa