Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
22 Aralık 2020 23:00

İktidar salgın yönetiminde sınıfta kaldı

“Artan vaka sayılarını durdurmak için en az 2 hafta tam sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve bunun belli zaman aralığıyla birkaç defa tekrarlanması gerekiyor.”

İktidar salgın yönetiminde sınıfta kaldı

Pfizer ve BioNTech'in geliştirdiği Kovid-19 aşısı | Fotoğraf: Mehmet Kaman/AA

Senay DENİZ

Adana

Hükümet salgınla mücadelede yeni tedbirler alıyor, salgının kontrol altında olduğunu söylüyor ancak öğrenciler alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu ve tablonun gittikçe kötüleştiğini düşünüyor. Aşı konusunda öğrencilerde genel kanı aşının halka ulaşmasının zor olacağı ve ücretli bir şekilde uygulanacağı yönünde. Biz de Çukurova öğrencilerinden salgının gidişatı, alınan tedbirler ve aşı tartışmalarına dair görüşlerini istedik.

İlk olarak konuştuğumuz Gıda Mühendisliği öğrencisi Neval, salgın yönetimini kötü bulduğunu söylüyor. “Bu durum için çok ciddi tedbirler alıp salgınla mücadeleyi maksimum hale getiren ülkeleri örnek almalıydık. Tedbir denmeyecek kadar anlamsız yasakların daha da vahim bir tablo çıkardığını görmüş olduk. Bunların yanında eksik verilerle halkın yanlış yönlendirilmesi hatalı bir yaklaşımdı. Son olarak hala alınan tedbirlerin yeterli olmadığını ve salgınla alakasız olmayan tedbirler (alkol yasağı) olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle bilimsel gerçekliklerden yana olmalıyız. Aşının da salgın hastalıklar için ne kadar önemli bir faktör olduğunu unutmayalım. Aşının ücretsiz olmasını umuyorum ama olacağını sanmıyorum. İlk açıklanan gruplara bile temin edileceği konusunda şüphelerim var. O yüzden aşının uzun bir süre halkın her kesimine ulaşacağını düşünmüyorum.”

Tıp Fakültesi öğrencisi Furkan ise nüfusa oranla dünyada en çok vaka görülen ülke olduğumuzu vurgularken “Şimdiki günlük vaka sayılarına uymadığımız kurallar ve almadığımız tedbirler nedeniyle ulaştık. Tıp otoritelerinin tavsiyesi olan tam kapanma olması için ise birçok ailenin yardım alması gerekiyor. Mevcut şartlarda devletin buna gücü yetmiyor. Ama bu sefer de salgından dolayı insanlar ölecek. Açıkçası bu durum hukuki açıdan nasıl değerlendirilir bilmiyorum ancak bu bir halk sağlığı problemidir” diyor.

“EKONOMİK OLARAK DAHA KÖTÜYE GİDİLMESİN DİYE İNSAN CANI TEHLİKEYE ATILIYOR”

İletişim Fakültesi öğrencisi Kübra “Salgının gidişatı gerçekten kötü. Bu insanları büyük bir ümitsizliğe itiyor. Süreç içerisinde alınan bu tedbirlerin gevşetilmesi ve bu yönde yapılan umut verici haberler nedeniyle halkın rehavete kapılması vakalarda bir artışa neden olmuştur. Ve tabii ki kış aylarının gelmesi vaka oranını arttırmıştır. Bunlara ek olarak alınan önlemleri yeterli bulmuyorum. Belirli tarihlerde ve saatlerde uygulanan bu sokağa çıkma yasaklarını asla doğru bulmuyorum. Ekonomik olarak ülke daha kötüye gitmesin diye insanların canları tehlikeye atılıyor. Virüs saat 9’dan önce bulaştırıcılığını yitirmiyor. Yasak kesinlikle üç hafta boyunca aralıksız şekilde uygulanmalı. Devlet üç hafta boyunca milletine ödenek sağlayamıyorsa vay halimize” diyen Kübra, aşının zorunlu olmamasının sebebinin ise yeterli bütçemizin olmamasına bağlıyor.

Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden Leyla ise alınan tedbirlerin daha sıkı olması gerektiğini düşünüyor. Leyla, “Her hasta evde sürekli denetlense daha iyi olur. Mesela HES uygulaması var ama telefonu evde bırakıp çıkanlar oluyor. Evde hasta olanlarla ilgilenilse, ihtiyaçları karşılansa insanlar da dışarı çıkmak zorunda olmaz. Alınan tedbirler önceden ve daha sıkı olsaydı bu hâle gelmezdik” diyor.

Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi Ezgi, “Ülkemizde son zamanlardaki vaka artışının sebebinin kış aylarından çok halkımızın Kovid-19 salgınına karşı başlarda duyduğu korku ve endişeyi kaybetmesiyle birlikte tedbiri elden bırakması olduğunu düşünüyorum. İlk zamanlarda dışarıdan gelen poşetleri açık havada 1 gün bekleten insanlar ne yazık ki misafirliklere gider oldu. Her yerde Kovid-19 ile ilgili tedbirlerin yazıldığı yazılar görüyoruz ancak hala böyle bir virüsün var olmadığına inanan büyük bir kesim var. Böyle bir durumda sokağa çıkma kısıtlamalarının gerekli olduğu ancak bunun sadece hafta sonu ve hafta içi geç saatlerle olmasının yetersiz olduğu belli oluyor. Ülkemizin en az 2 hafta tam sokağa çıkma yasağı ilan etmesi ve bunun belli zaman aralığıyla birkaç defa tekrarlanması gerekiyor” diyerek görüşlerini belirtiyor.

Diş Hekimliği Fakültesi’nde okuyan bir başka öğrenci Abdullah ise Türkiye’nin salgın yönetimini sadece idare ettiğini düşünüyor. “Güney Kore, Vietnam gibi olamadık maalesef. Ayrıca aşı yaptırmak istemeyenler halk sağlığı için tehlike arz ediyor bence. İnsanlar yapmak istemez ise salgın daha devam eder. Bu yüzden insanlar aşı hakkında bilinçlendirilmeli. Televizyon sosyal medya üzerinden yapılabilir.” Aşının ulaşılabilirliği hakkındaki görüşlerini sorduğumuz Abdullah “Aşı halka ulaşır ama geç ulaşır. Ücretli olacak diyorlar bence ücretsiz olur, mecbur! Kimde para var?​” diyerek yanıt veriyor.

“HÜKÜMETE GÜVENMİYORUZ Kİ AŞIYA GÜVENELİM”

İletişim Fakültesi’nden Halil ise aşıya tam olarak güvenemediğini söylüyor. Bunun sebebi olarak ise hükumete güvenmediğini söyleyen Halil, “Şeffaf olmadıkları gibi, gerekli olan tebdirleri eksik alıyorlar. Sağlık çalışanlarını dinlemeleri gerekirken ekonomiyi yönlendiren insanları dinliyorlar. Aşı konusunda birçok çalışma var. Gelin görün ki hükümet en ucuz ve kimsenin almadığı aşıya yöneliyor. Bundan insan hayatının parayla belirlendiğini açıkça anlıyoruz. Farklı ülkelerden aşı istemeye başladılar tepkiler üzerine, pahalı olan aşıyı da almaya başlıyorlar. Bu pahalı aşıyı büyük ihtimalle zenginlere uygularken ucuz aşıyı halka uygulayacaklar” diyor.

Hukuk Fakültesi öğrencisi Filiz ise aşı tartışmaları hakkında “Aşı hakkındaki tartışmalar çok ilginç. Aşıyı üretenlerin başka işi yok da beynimize çip yerleştirip istediklerini yaptıracaklar. Bana komik geliyor. Aşı maalesef son çare, o sebeple aşı geldiğinde yaptırmayı düşünüyorum. Ama önce sağlıkçılara, kamu görevlilerine uygulanmalı” diyor.

Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Mehmet Ali ise salgın sürecinde alınan tedbirlerin ve sokağa çıkma yasaklarının hiçbir faydası olmadığını düşünüyor. Mehmet Ali de tedbirler hakkında “Daha ciddi tedbirler gelmeli ama bunun için ekonomimizin yeterli olmadığını düşünüyorum. Başta birçok ülkeye yardım gönderdik ama aşı gönderilecek ülkeler listesinde en son sıralarda yer alıyoruz. 25 milyon insana yetecek aşı istenmiş. Ayrıca ücretsiz olacağını da düşünmüyorum. 2021 yılında pandeminin daha da kötüleşeceğini düşünüyorum” diyerek sözlerini bitiriyor.

Evrensel'i Takip Et