Salgında edebiyat
Gençlerin bir kısmı geçim derdine düşerek kendilerini sanayi sitelerinden, küçük işletmelere kadar birçok iş yerine kapatırken; bir kısmı da virüsten uzak durabilmek için kendilerini evlere kapattılar
![Salgında edebiyat](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/173865.jpg)
Görsel: khamkor/Pixabay
Kutluay ORDU
Mersin
Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin üzerinden neredeyse bir sene geçti. Yaklaşık olarak bu bir yıllık süreçten beri liseli, üniversiteli gençler; okulundan, arkadaşlarından uzak kaldılar. Bir kısmı geçim derdine düşerek kendilerini sanayi sitelerinden, küçük işletmelere kadar birçok iş yerine kapattılar. Bir kısmı da virüsten uzak durabilmek için kendilerini eve kapattılar, elbette bir de sokağa çıkması kısıtlı olan gençler de var. Bütün bu bahsettiğimiz gençlik kesimleri, fiziksel açıdan okullarından, fakültelerinden uzak oldukları için sanattan, edebiyattan da kısmen veya tamamen uzaklaştılar. Bir konuyu, bir kitabı tartışmaktan mahrum kaldılar, sosyal ilişkileri giderek zayıfladı.
ONLİNE TARTIŞMA ATÖLYESİ
Biz de Mersin’de gençler olarak, madem eve veya iş yerlerine kapandık, fiziksel açıdan bir araya gelmenin birçok zorlukları var, neden görüntülü sohbetler de edebiyat atölyesi gibi, tartışmalar yapacağımız bir etkinlikler düzenlemiyoruz dedik. Bu sayede hem ilişkimiz zayıflamaz, hem de edebiyattan mahrum kalmayız ve bilgilerimiz güncellenir diye düşündük. Bunun üzerine hemen Zoom üzerinden toplantı alarak, “Kitapların Sinemaya Uyarlanması” başlıklı ilk konumuzu belirledik ve etkinliğimizi yaparak bu konu üzerine tartıştık. Ben de sizlere bu konu üzerine geçen tartışmalardan biraz bahsetmek istiyorum.
Okumak, izlemeye göre daha aktif bir eylemdir. Mesela “Otomatik Portakal” filminden bahsedecek olursak, oradaki şiddet sahnelerini okuması daha az etki yaratırken, filmini izlediğimiz zaman o vahşet görüntüleri bizi daha derinden etkileyebiliyor.
SİNEMA VE EDEBİYAT İLİŞKİSİ
Yönetmen romanı filme uyarlarken elbette daha farklı yorumlar katabiliyor, ama bu yine de bizim için gerekli bir bakış açısıdır. Çünkü romanı okurken bizim görmediğimiz noktaları veya kafamızda canlanmayan yerleri yönetmen canlandırabiliyor, bize o kitap hakkında daha farklı bakış açısı katabiliyor.
Edebiyat sinema için bulunmaz bir ganimettir. Oradan beslenmek sinema için çok önemli, çünkü her şey edebiyatta var.
Evrensel'i Takip Et